Muazzez Ersoy, Kal Bu Gece şarkısıyla Türkiye'nin tanıyıp sevdiği şarkıcı olduğu zaman, evli ve üç çocuk babası Güneydoğulu bir işadamıyla beraberdi.
İşadamı kendi işini unutmuş, akla gelecek her işle uğraşıyordu. Saçının şeklinden, medya ilişkilerine, albümlerinde söyleyeceği şarkılara dek... Menajerinden, patronundan hatta 'eş'ten çok öte bir birliktelikti. Açıkçası Ersoy, ne denirse onu yapıyordu. "Şu güvenilir insan, onu sevebilirsin" diyorlardı, Muazzez de seviyordu veya tam tersi nefret ediyordu. Bu yüzden duyguları net olarak anlaşılmazdı. 'Canım cicim' derdi ama acaba doğru mu söylüyor, bilinmezdi.
Ve beklenen gün geldi, yolunu ayırdı. O güne dek çok çalışmıştı, Bodrum, Emirgan ve Etiler'de üç muhteşem evin sahibi olarak hayatını garanti altına almıştı. Ölene dek rahat ve huzur içinde yaşayacağı bir ortam yani...
Bu arada her işini kendisi yapmaya başladı. İnsan ilişkilerini de kafasına göre yeniden çizdi. Eski sevgilinin arkadaşlarını hayatından bir bir çıkardı. Yeni çevre edindi. Bu pek kolay olmadı. Bedeli de çok ağır oldu. Çünkü kişileri tanırken, hata üstüne hata yaptı. Türkücü İzzet Yıldızhan dedikoduları ve manken İsmet Özhan ile evlenip ayrılması bunun sadece iki örneğidir. Muazzez ağırbaşlı, içe kapanık, geçmişinde çok zor günler yaşamış bir kadın olarak sayılıp sevilirken, magazin dedikodularına malzeme oldu. Yıllarca özel yaşamını hatta askerlik yapmış kocaman oğlunu bile medya tam bilmezken, hakkında neler yazılıp çizilmeye başlandı. Haliyle de tepetaklak yere çakıldı. Ülkemizde popülaritesini Ersoy kadar hızlı kaybeden, hatta unutulan şarkıcı azdır. Varsa da zamanında millete çok çektirdiği için intikam olarak yok edilmiştir. Muazzez'in kimse ile alıp vereceği yokken, bu kadar çabuk unutulması genç şarkıcılara örnek olmalıdır. Ders kitabı gibi... Ama kadının bakışları değişmişti, kameralara kötü bakıyordu...
Sonuçta bu günlere gelindi. Şimdilerde bakıyorum, tekrar çıkışa geçen bir Muazzez görüyorum. Gerçi eskisi gibi en büyük paraya (konser başına 50 bin dolar) en çok ekstra konsere giden şarkıcı değil. Açıkhava Tiyatrosu'nda veya Arena'da konser vermiyor ama hayranlarından da uzak kalmıyor. Hatırlayanlar var. İyi kötü bir yerlerde sahne alıp para kazanıyor. TRT Müzik ikinci evi gibi oldu. Bence çok başarılı bir TV sunucusu oldu. Eşini dostunu TV stüdyosunda ağırlıyor. Laf aramızda, aşırı temizlik hastası olduğu için, evine çok az kişi konuk oldu ve olabilir. Hatta pek çok arkadaşı evinin nerede olduğunu bile bilmez. Şimdilerde birilerinin himayesinde görevden göreve koşuyor. Yoksul insanlar, aç çocuklar için hayır işleri yapıyor. Özetle eskiye göre çok farklı bir insan ve yaşam içinde. Umarım mutludur, eskiyi hiç aramıyordur. Haa en popüler olduğu günlerde bile geceleri eğlence yerlerinde dolaşmaz, içkiyi ağzına sürmezdi. Evinde sessiz ve sakin bir yaşamı sever. Zaten sahne dışında görseniz, onun Muazzez Ersoy olduğuna asla inanmazsınız. Normal hayatını bilenler, sahnedeki Muazzez'i görünce çok şaşırırlar. "Bu kadın çift kişilikli" derler. Türkan Şoray da böyle değil midir? Sinema kamerası çalıştığı an, bambaşka bir Türkan Şoray olur. Aslında mahzun bakışı, yalnız dünyası, yıllarca devam eden bekleyiş, pek çok konuda Şoray'a benzer Muazzez. Daha yaşı genç. Sanat dünyasından elini eteğini çekmesine hiç gerek yok. Laf aramızda daha da güzelleşti...