Şike, tehdit, örgüt, mafya, polis, mahkeme, tutuklanma, cezaevi ziyareti derken, futbol dünyası futbolu unutmuştu.
Gazetelerin spor sayfaları, üçüncü sayfaya dönmüştü. Sadece spor sayfası olsa iyi... TV haberlerinde birinci haber, mahkemeye veya cezaevine götürülen yönetici ve futbolcu görüntüleri oluyordu.
Türkiye Futbol Federasyonu, böyle bir durumda liglerin başlamasını çok büyük hata olarak görüp maçları erteledi. Bence çok da iyi yaptı. O ortama göre kimse maça gitmeyecekti. Giden de sadece küfür edecekti. Çünkü sahadaki futbola inancı kalmamıştı. Futbolcuların hepsi sanki rol yapan artist idi.
İşte "Şimdi futbol konuşacak" sloganı böyle bir ortamda doğdu. Lig TV sloganı yaklaşık bir ay boyunca herkesin beynine kazıdı. Ama beklenen de olmadı. Maçlar başlayınca her şey unutulacak ve sadece futbol konuşulacak sanılmıştı oysa öyle olmadı. Spor Toto Süper Lig başlasa da futbol konuşamadı. Tabii bunda dört büyüklerin ilk hafta çok kötü olmaları da etkili oldu. İki milli maç da futbolseveri kesmedi.
Önceki akşam ise Milano'da bir mucize gerçekleşti. Son iki yıldır "Bize her yer Trabzon" sloganı ile yaşayan Trabzonlular, Türkiye'de futbolu resmen kurtardı. Çünkü Milano'da Türk futbolu konuştu. Zafer sayesinde de 73 milyon Türk halkı ve yaklaşık 4 milyon gurbetçimiz yine futbol konuşuyor. Trabzonspor öyle bir zamanda öyle bir zafer kazandı ki bu futbolcuların heykeli yapılmalı. O heykeller Futbol Federasyonu'nun önüne dikilmeli. Basketbolda ayakkabı temizleyen kişilere prim veren "Devlet baba" Trabzonspor'u mutlaka ödüllendirmeli. Lig TV, Digiturk ve Spor Toto teşkilatı da gerekeni yapmalı.
Olayı, "Trabzonspor, Milano'da dünya devi Inter'i yenerek üç puan aldı" diye küçümsemeyin. Tüm futbol ailesinin üzerindeki kara bulutları dağıttı. Türk futbolunu her konuda saran aşağılık kompleksini yuttu. Ve bu, yine Şenol Güneş adındaki Karadeniz delikanlısına nasip oldu. Türkiye'yi "Dünya üçüncüsü" yapan Şenol Güneş... Ne kadar mantıklı, ne kadar dürüst, sade, mütevazı ve doğru düşünen birisi Güneş... Inter maçından sonraki açıklaması yeter. Oyunu bu kadar iyi analiz eden ve bu kadar tarafsız açıklama yapan başka futbol adamı tanıyor musunuz? İyiyi de aksayan yanı da açık açık söyledi. Türk futboluna Şenol Güneş gibi karakterler lazım. Tribüne konuşan sözde spor adamları değil.
Trabzonspor'un Inter'i sahasında devirmesi bir gerçeği daha gösterdi. Acaba futboldan anladığını iddia eden yöneticiler bunu fark etti mi? Şayet illaki yabancı futbolcu alalım diyorsanız, çok uzaklara gitmeyin. Bırakın şu paragöz Afrikalılar'ı ve Brezilyalılar'ı... Tamam hepsi para için top oynuyor, parayı aşırı seviyor ama siyahlar daha çok. Sloven, Slovak, Polonyalı, Hırvat, Boşnak, Arnavut, Makedonyalı, Sırp futbolcularda takım sevgisi daha çok. Balkanlı futbolcuların bize daha yakın olduğunu görüyoruz. Inter'e karşı tekmeye kafasını uzatan Sloven ve Slovak hele hele savunmanın en gerisindeki Polonyalı nasıl oynadı?
Son diyeceğim şu... Trabzonspor'un zaferine Fenerbahçeliler'in çok sevindiğine eminim. Sanki kendi takımları yenmiş gibi. Bu vesileyle aradaki kırgınlığı bitirsinler. "Trabzonspor'u tüm kalbimizle kutluyoruz. Şampiyonlar Ligi'ne yakıştılar" desinler. "Biz gidemiyoruz, Trabzon da gitmesin" muhabbeti çok çirkin idi. Biz önce Türk'üz. Sonra şuralı, buralı...