Polonya'da Osmanlı modası giderek yayılırken biz ne yapıyoruz?

Örneğin Polonyalılar'ı ülkemize getirtmek için bir çabanız var mı? Yoo milyonlarca dolar harcanarak yaptırılan afişleri sakın 'iş' sanmayın. Onlar üç gün asılı kalıyor ve ilk yağmurda da okunmaz hale geliyor. Polonya'dan ülkemize gelen turist sayısı belli. Antalya, Alanya, Bodrum, Kuşadası'na gelen Polonyalılar'ı ben bir avuç insan kabul ediyorum. Çünkü Yunanistan, Mısır, Fas, Tunus ve İspanya'nın yanında hiç kalırlar. Şu haliyle bile Yunanistan ve Mısır'a bizim yüz katı insan gidiyor. Bize sempati duydukları, Yunanistan'dan ise nefret ettikleri bir zamanda, bu sonuç tamamen turizmcilerimizin utancı. Bir Polonyalı ertesi yaz on Polonyalı gönderiyor. Gelenlerin hepsi ülkemize hayran kalıyor. Özellikle yemeklerimizi anlata anlata bitiremiyorlar ama kitapçılara bir bakın bakalım. Lehçe Türk yemekleri tarif eden bir kitap var mı? Dünyanın dört bir yanını tanıtan özel kitap ve broşürler var. Türkiye'de ise sadece iki uyduruk çalışma. Alanya sahilini, uzun beyaz donu ile top oynayan magandalar anlatıyor. Boğaz kıyısında bıyıklı bir karpuzcu poz vermiş, kara çarşaflı kadınlar ara sokaklarda yürüyor. Bu fotoğrafları görünce çok kızdım, kitapevinin müdürüne sordum. "Eee... Normal, Yunan parmağı var. O pozları Yunanlılar seçmiş. Ama Allah'ın tokadı yok. Bak şimdi Avrupa'ya nasıl da rezil oluyorlar. Avrupalı çalışanlar, Yunanlılar'dan resmen nefret ediyor. Alman hükümetinin daha doğrusu Merker teyzenin aldığı her ekonomik tedbir Avrupa'da hissediliyor. O saniye Yunanlılar'a küfür ediyorlar. Biz burada eşek gibi çalışıp vergi veriyoruz. Ama bizim paralar AB yardımı diye, akşama dek sırtüstü yatan, sabaha dek de rakı içip dans eden Yunanlılar'a gidiyor" diyorlar. Polonya'da özellikle inceledim, Yunan tavernaları hep sinek avlıyordu. Kimse gitmiyor. Eskiden Yunanlılar'a hayrandılar ama şimdi Yunan deme Polonyalı'ya... Sanki Polonya'ya yapılacak yatırımlar, Yunan'a yardım olarak gitti diye düşünüyorlar. Ee... Haksız da sayılmazlar. 138 milyar dolar az para değil. Hiç olmazsa Varşova-Berlin arasındaki otobanı bitirirlerdi. 2012 yılında Avrupa Kupası final maçlarının bir kısmı Polonya'da yapılacak. Daha statlar bitmedi. Hele çevre düzenleme sıfır noktasında... Rica etseler Başbakan Erdoğan bir ayda bitirir tüm bu işleri. TOKİ'ye bir talimat yeter. Ama Yunan turizm tur operatörleri işi taa geçen yıldan bağlamışlar. O kadar iyi çalışıyor ki, nefrete rağmen, Polonyalı Yunan adalarındaki taşları tercih etmek zorunda kalmış. Keçilerin arasında yatıp güneşlenecekler. Kültür ve Turizm Bakanımız yurtiçinde çok iyi çalışıyor ama yurtdışında bence sınıfta kalıyor. Bu yıl turizm sayısı yüzde 150 artmalı idi.
Bir Polonyalı'nın Türkiye'de dört yıldızlı bir tatil köyünde bir hafta boyunca tatil yapması inanın sudan ucuz. En iyi otel, yeme, içme, yatma, uçak parası dahil 800 zloti yetiyor. Yaklaşık 250 Euro filan. İki hafta olunca daha da ucuza geliyor.
Şayet Polonya'ya biraz önem verilse, gelen turist sayısı on katına çıkar. Varşova, Poznan gibi zenginlerin yaşadığı kentlerden Alanya, Bodrum ve Antalya'ya her Allah'ın günü üç uçak gelir. Bizim güneşimizi ve denizimizi yeni keşfetti garipler. Yıllarca İspanya sahillerini dolaşanlar bile şimdi Bodrum diyor başka şey demiyor. Alanya'yı daha önce keşfetmişlerdi. Bodrum'da hayret ettikleri olay ise; erkeklerin el ele dolaşması. Yarın 13 yaşındaki anneleri anlatacağım.