Geçenlerde başbakan Erdoğan, Suriye’de bir mezhep çatışmasının doğmasından endişe ettiğini belirtti. Mezhep ırkçılığı benimde son derece rahatsızlık duyduğum bir konu. Daha önceki yazılarımda ırkçılığın kendini çeşitli şekillerde gösterdiğini belirtmiştim. Mezhep ırkçılığı da bunlardan biridir.

Mezheplerin yorumlama farklılığı yüzünden bazı dini uygulamalardaki ufak tefek farklılıklar herkesçe malumdur. Bunları doğal görüyorum ama bu farklı uygulamaları düşmanlık vesilesi olarak görenler, bunun için kullananlar, işte bu insanların akıllarından yoksun olduğunu ve bağlı bulundukları dinin temelini, felsefesini anlamaktan aciz olduklarına inanıyorum. Bu gibi kişilerin anlayabileceğim bir mantıkları da yok!

Bazı forumları gezdiğimde, İslamiyet'i yok etmek için, x mezhebinin bir Yahudi tarafından, hakiki Müslüman olan y mezhebine karşı kurulduğunu yazıyordu. Mezhep adını özellikle vermek istemiyorum ama tahmin eden ediyordur hangi mezheplerden bahsettiğimi. Bir mezhebi gerçek müslüman, diğer mezhebi çakma müslüman ilan edip bu düşünceyi yaymaya çalışan herkesin rahatlıkla bölücülük yaptığını söyleyebilirim; bilinçli veya bilinçsiz. İslamiyet’i içeriden yıkmak için bir tezgâh olduğu fikrinde hem fikir olmalarına karşı-ki bahsi geçen fırkanın o şekilde kurulduğu söylentisi bana göre külliyen yalan, komplo teorisidir. Bir kere tarihi gelişmeler ortadadır- bugün tam da malum kişiler tarafından istenildiği gibi, Müslümanların birbirlerine girdiğini ve göz göre göre oyunun alasına geldiklerini görmemeleri sizce neyin göstergesidir?

Daha dün Irak’ta en az 70 bin (resmi olmayan kaynaklara göre en az 100 bin kişi) küsur kişi mezhep çatışması yüzünden hayatlarını kaybettiler. Sorsanız “şehit oldular!” derler ama kendilerini kandırmaktan öteye gitmezler. Düşünsenize, bir ülke geliyor ve gözlerini sizin toprağınıza dikiyor. Ardından da insanlarınızı öldürüyor ve topraklarınızı işgal ediyor. Fakat siz bunu umursamayıp kendi din kardeşine, kendi insanına, kendine vatandaşına karşı bir kin beslemiş ve bu kini kusmak için en iyi zaman olduğuna karar vermiş, toprağını işgal edenle değil de kardeşinle savaşmaya, onun kanını akıtmaya başlamışsın. Ülkeni korumak, kadınlarını korumak dururken bunu yapmamayı tercih etmek!!! Saddam’ı sallandırır iken bunu bir zafer sanmak! Acınacak bir halde olduğumuzu düşünüyorum.

Mezhep Müslümanların en zayıf yanı yumuşak karnı değil de nedir? Yabancıların bize karşı kullandıkları yegâne silah budur! Bizi bu şekilde oyunlarla birbirimize düşürüyorlar ama uyanan kim? Farklılıkları zenginlik olarak değil de düşmanlık vesilesi olarak görenlere ve bundan nemalananlara yazıklar olsun!