...ama hayaller bir arada tutamaz.  

İnsanları bir araya getirmenin zor olacağı düşünülür. Oysa insanları bir araya getirmek insanları bir arada tutmaktan daha kolaydır. Bazıları sadece ortak bir hayalin olmasının bir arada tutmak için yeterli hatta tek şart olduğunu düşünür. Bunun böyle olmadığını ne kadar yakın zamanda fark edilirse o kadar iyidir aksi durumda kurulan ilişkiler kopar ve gider. 

Kurulan ilişki durumu ne olursa olsun fark etmez; aile, eş, arkadaş veya bir öbek, site, portal, stk ilişkileri... Eğer insanlara karşı söylemleriniz, tutumlarınız ve üsluplarınız sert, ters, kendinizi dışlayıcı, uzaklaştıran ve despot ise oilişkide huzursuzluklar, münakaşalar, sorunlar ve aksi sesler yükselmeye başlayacaktır. Bunun kaçınılmaz bir şey olduğunu sakın unutmayın. En büyük sıkıntı ise bunu size söyleyenleri dikkate almamak, kabul etmemek ve sorunu başka şeylere yüklemektir. Hatta daha beteri insanların sizin yüzünüze bunları açıkça söylemesinden çekinir halde olmasıdır. Kaçınılmaz son ise o ilişkinin bozulması ve yok olmasıdır.  

Böyle bir durum ile karşılaştığınızda “Benim hayallerimi anlayamadılar. Anlamayanda durmasın zaten” diye söylenmemek gerek. Çünkü bunun bu hale gelmesine sebebin siz olacağınızı unutmayın. Sorun o kişi/lerin hayallerinizi anlayamaması veya samimiyetsizlik değil, sizin onları bir arada tutmak için bir şey yapmamanızdır.  İlişkinizde neye önem, öncelik verdiğiniz de önem arz eder. Siz, öbeğinizi, portalınızı, stk’nızı ...vs.en önde tutar, o çatı altında bir araya gelen insanları ikinci, hatta üçüncü plana atarsanız bu da insanları incitir, size olan güvenleri parçalar. İnsanlar “bu ilişkiye önem vermiyor, önem verdiği şey o hayale ulaşmak, amacı gerçekleştirmek. Öncelikleri bu. Benim yanımda olmaz” demeye başlayacaktır.  İnsanlar özel hayatlarında sorun yaşadıklarında siz çıkıp o kişi/lere “bize ve amacımıza zarar veriyor. Önemli insanlara karşı kötü görünüyoruz. Buna izin veremeyiz” gibi sözler söylenirse güvenmesini beklemeyin. İlişki çatırdamaya devam eder. 

Kararları kendi başınıza alır ve despot bir şekilde “ben dedim, olacak”  tavrı insanları huzursuz eder, sinirlendirir. Özellikle ilişkinizle ve amaçlarınızla ilgili önemli kararları bir arada almak önem arz eder. Bunu talep edenlere istediğiniz kadar “demokrasi çığırtkanlığı” yaptıklarını söylemeniz gerçeği değiştirmez. Her karar bir arada alınmalı. Çünkü aynı amaca yönelseniz de herkesin amaca ulaşmak için kullandığı yol ve yöntem farklıdır. Bu da insanlar arasında zıtlıklara, çatışmalara neden olur. Demokrasi çığırtkanlığı ise bu çatışmayı engelleyip, insanların uyum içinde hareket etmesini, bir arada durmasını sağlayacak en önemli olgudur. Bundan rahatsız duyarsanız unutmayın ki herkes kendi kafasına göre hareket edip, kararlar alır. Siz bir karar alırsınız ve uygularsınız, karşınızdaki de sizin kararınızdan memnun kalmaz ve aksini düşünüp başka bir uygulama yapar. Hiçbir ilişki bu şekilde yürümez. 

Evet, hayaller insanları bir araya getiren en önemli etkendir. Fakat insanları  bir arada tutan şey ilişkilerdir. İlişkinizde sıcak, değer verdiğinizi gösteren, en ufak bir şey de üstünü çizeceğiniz izlenimden uzak-aksi durumda aynısını size yaparlar-, düşünce ve fikirlerine önem verdiğinizi gösterip, danışmak ve fikir sorup, karar alma sürecine katmak ilişkileri zamk gibi yapıştırmak adına çok önemli gelişmelerdir. Karşınızdakine saygı duyduğunuzu gösterin. Laflarınız sözde kalırsa, insanlara hissettirmezseniz kimse ilişkiyi sahiplenmeyecektir. Bir yabancı ve bostan korkuluğu gibi görecektir kendini. Asmak kesmek ile olmaz, hoşgörü, sıcaklık ve samimiyetle olur her şey. Aşırı katılık ilişkilere zarar verir. Yeri geldiğinde alttan almayı öğrenin. Minicik bir söz bile karşınızdakinin içerlemesine, üzülmesine sebep verebilir. Sizin için önemsiz bir sözdür ama o kişi için çok ağırdır. Herkes ilişkide kendine düşen hatayı kabullenmeli. Unutmayın ki karşınızdakinden şikâyetçi olduğunuz bir şeyin aynısını sizde yapıyor olabilirsiniz. Size söylenen kusurları reddedip, topu karşınızdakine atarak kaçamaz, yok sayamazsınız. Söylenen her sözü içselleştirip, kendinize karşı bir tavır, art niyet gibi de düşünmemelisiniz. Sizi seven ve size saygı duyan insanlara karşı daha duyarlı olmaya bakın. Unutmamak gerekir ki dağılan ilişkinizde üzülen tek taraf siz olmayacaksınız, karşı tarafta çok üzülecektir. İnşallah ilişkilerde sorun yaşayanlara bir kılavuz olur bu yazdıklarım.