Bayramlar, yaşamımızın en dokunaklı ve anlamlı zamanlarıdır. Her bayram sabahı, çocukluğumuzun masumiyet ve sevinç dolu günlerine geri döneriz.

Bir araya gelme Zamanı... " Nerede eski Bayramlar" 

" 'Üstadım' dedim;
'Bayrama ne alayım?' Dedi:
Birkaç piri fâniden gönül, 
Birkaç çocuktan gülücük, 
alabilirsen birkaç fakirden de dua al..." 
(Cahit Zarifoğlu) 

Bayramlar, yaşamımızın en dokunaklı ve anlamlı zamanlarıdır. Her bayram sabahı, çocukluğumuzun masumiyet ve sevinç dolu günlerine geri döneriz. Eskileri yâd ederken, yüreğimizdeki sıcaklığı ve özlemi hissederiz. Aile büyüklerimizin sesleri, o eski masalarda dolaşırken bile hâlâ kulaklarımızda çınlıyor.

Ancak günümüzde, modern yaşamın telaşı içinde, bayramların o eski tadını bulmak giderek zorlaşıyor. Aile büyüklerini ziyaret etmek, uzun sohbetlerle dolu masalara oturmak eskisi kadar kolay değil artık. Şehirler arası mesafeler, yoğun iş temposu ve teknolojinin hızlı değişimi, bizi birbirimizden uzaklaştırırken, geleneklerimizi de (üzülerek) yavaş yavaş unutmaya başladık...

Aile büyüklerimiz, hayatımızın en kıymetlileridir. Onlar, bize sadece sevgiyi değil, aynı zamanda hayatın anlamını öğreten en değerli öğretmenlerimizdir. Ellerinden öpüp dualarını almak, yüreğimizi sonsuz bir sıcaklıkla sarar ve içimizi huzur doldurur. Onlar, yaşamlarının her döneminde bizim yanımızda olmuş, sevinçlerimizi paylaşmış, gözyaşlarımızı sildikleri gibi kendi özlemlerini ve hayallerini de bizimle paylaşmışlardır. Her bir hikayeleri, birer öğüt doludur ve bizlere hayatın her anında rehberlik etmişlerdir. Onların varlığı, bizim için her zaman bir güvence olmuş ve onların sevgisiyle büyümüş, güçlenmişizdir. Onlar, yaşamın bize sunduğu en değerli armağandır ve onların duaları, bizim için sonsuz bir hazine gibidir. Ve Rahman'a kavuşan aile büyüklerimizin bizlere bıraktığı emanetlerini de unutmamamız gerekir.. Gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras, bizim kültürümüz ve geleneklerimizdir. Bu miras, asırlardır taşıdığımız ve içinde yürekten gelen bir anlam barındıran değerlerimizi simgeler. Çocuklarımıza, bu değerleri aktarmak, onları geçmişle buluşturmak, ruhumuzu ve kimliğimizi korumak adına kutsal bir görevdir. Bu değerler, aile büyüklerimizden ve atalarımızdan aldığımız mirası gelecek kuşaklara aktarmakla yaşar. Onlara, geçmişten gelen hatıraları, anıları ve öğütleri anlatarak, onların da bizden aldığı gücü ve sevgiyi hissetmelerini sağlarız. Böylece, köklerimize ve kültürümüze olan bağlılığımızı güçlendirir, geleceğe daha umutla bakarız. Geleneklerimizi yaşatarak, yolumuzu aydınlatan bu ışığı sonsuza dek sürdürürüz.

Her bayram sabahı, içimizi dolduran o muhteşem duygularla uyanırdık. Uykudan gözlerimizi açar açmaz, yeni kıyafetlerimizi giyme heyecanını hissederdik. O kıyafetler, sadece bedenimizi saran kumaşlar değil, aynı zamanda yüreğimizdeki anıları canlandıran birer simgeydi. Her biri, geçmişten gelen bir hikayeyi, bir duyguyu ve bir sevgi dolu anıyı barındırırdı. Aile büyüklerimizin duaları, öpücükleriyle taçlanan bu anlar, bize sadece bir bayram sabahının güzelliklerini değil, aynı zamanda bir ömür boyu sürecek bir sevginin ve bağlılığın temelini atardı. Zamanın durduğunu hisseder, geçmişin sıcaklığını ve samimiyetini yeniden yaşardık. Her bir kıyafet, bir ailenin birlik ve beraberliğini, birbirine olan sonsuz sevgisini simgelerdi. Ve her bir öpücük, yüreğimizde sonsuza kadar sürecek bir sevgiyle damgalıydı. Bu anılar, bize geçmişte yaşadığımız her anın değerini hatırlatırken, sevdiklerimizle birlikte geçirdiğimiz her bayram sabahının eşsizliğini vurgulardı..

Bayram sofraları, sadece bir yemek masası değil, aynı zamanda ruhlarımızın buluşma noktasıdır. O sofralarda, sadece yiyecekleri paylaşmakla kalmayız, aynı zamanda birbirimize olan sevgimizi, saygımızı ve bağlılığımızı da paylaşırız. Her bir yudum, birlik ve beraberliğin tadını dilimize getirirken, her bir lokma, kalplerimizin birbirine daha da yaklaşmasını sağlar. Dualarla ve tebessümlerle dolu anılarımızı yaşadığımız bu unutulmaz anlar, bizim için geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Bu anıları hatırlamak, gelecek nesillere aktarmak, bizim için bir görevden çok daha fazlasıdır. Bu, sevgi ve paylaşımın sonsuz döngüsünü sürdürmek, aile bağlarımızı güçlendirmek ve geleceğe umutla bakmak için yapabileceğimiz en güzel eylemdir. Çünkü bu sofralarda yaşadığımız her an, yalnızca bir bayram değil, aynı zamanda sevgi dolu bir yaşamın da bir parçasıdır. Ve bu anılar, bizim en değerli mirasımızdır, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük armağandır.

Bu bayram, yüreklerimizden yükselen dualarla tüm insanlığa sağlık, huzur ve umut diliyorum. Ancak bu dileklerin gerçekleşmesi için, sevgi dolu anlarımızı daha derinlemesine yaşamalı ve değerlerimizi daha fazla kucaklamalıyız. Her bir anın kıymetini, sevdiklerimizle bir arada olduğumuz zamanlarda daha iyi anlıyoruz. Bu anlar, bizi geçmişten aldığımız güçle geleceğe taşırken, içimizdeki umudu ve sevgiyi daha da büyütmemizi sağlar. Bu bayramda, "tatile gitmek yerine!!! " sevdiklerimizle geçirdiğimiz her anı ölümsüzleştirmeli ve onlara değerini hissettirmeliyiz. Çünkü hayatın gerçek anlamını, sevgi dolu anlarımızda buluruz. Bu anlar, bizim için en değerli miras ve en büyük mutluluk kaynağıdır. Bu bayramda, yüreklerimizi sevgiyle doldurarak, yaşamın gerçek değerini sevdiklerimizle paylaşalım. Çünkü sevgi, hayatın en güçlü ve en anlamlı duygusudur. Ve bu duygu, bizi sonsuzluğa kadar taşıyacak olan en değerli mirastır..

Sevdikleriniz ile bir arada olacağınız nice bayramlara... 

Sağlıcakla..