2004 yapımı Troy (Truva) filminin pelerin ve şallarını üreten dokuma ustası Ömer Kartoğlan (73) hayatını kaybetti. <br/><br/>Denizli’nin Tavas ilçesi Kızılcabölük beldesinde yaşayan Kartoğlan, beldede 'dokumanın babası' olarak biliniyor, birçok akademik araştırmada kaynak olmasıyla tanınıyordu. Ömer Kartoğlan’ın cenazesi dün Kızılcabölük mezarlığına defnedildi. Cenaze namazına Denizli İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Edip Yılmazlı, Kızılcabölük Belediye Başkanı Abdülkadir Uslu ve çok sayıda vatandaş katıldı. <br/><br/>Kartoğlan, ünlü aktör Brad Pitt’in oynadığı ve Malta Adası’nda çekimleri yapılan ‘Troy’ (Truva) filminin pelerin ve şallarının üretimini Kızılcabölük’te 650 yıldır devam eden el dokuma geleneğiyle gerçekleştirmiş ve büyük takdir toplamıştı. ‘Troy’ filminin savaşçı Aşil’i ve Helen’i başta olmak üzere karakterler Kartoğlan’ın ürettiği giysileri kullanmıştı. <br/><br/>Kızılcabölük Belediye Başkanı Abdülkadir Uslu, filmin kostümlerinin yapıldığı o dönemde çok heyecanlandıklarını, uluslararası bir işi Ömer Kartoğlan’ın önderliğinde başardıklarını söyledi. Başkan Uslu, “O 650 yıllık el dokuma geleneğinin son ustasıydı. O dokumanın babasıydı. <a href="https://fearbet.com/tr/dinamobet/" class="tb_df_url">Dinamobet</a> Dokumamız öksüz kaldı. Geleneksel ve modern dokumanın en ince ayrıntılarına sahip bir ustaydı. Çok değerli ustalarımız var ama yerinin doldurulması mümkün değil. Allah rahmet eylesin“ dedi. <br/><br/>Troy filmi için 3 bin yıl önce kullanılan kıyafetlerin benzerinin gerektiğini vurgulayan Uslu, “Gerekli olan tarihi kostümler için İran, Hindistan ve Çin’deki tekstilcilerin kapısı çalınmıştı. Ancak desen ve motifleri hazırlanmış olan, fotoğrafı verilen kıyafetlerin üretiminde hedefe ulaşılamamıştı. Tavsiye üzerine Denizli’ye gelen yapımcılar son çare olarak Kızılcabölük kasabasındaki dokumacı Ömer Kartoğlan ile görüşmüştü. Ömer amca, kendisine getirilen resimlerdeki desenleri ve kumaşları incelemiş, yapabileceğini söylemiş. Zaman da çok kısaymış. Müzeleri gezerek neler yapabileceklerini araştırmış, benzer ürünleri incelemişler. Kumaşların üzerindeki motifleri ve desenleri de el dokuma tezgâhlarında tek tek oluşturmuşlar. 3 haftada 75-80 kişiyle geceli gündüzlü çalışarak 10 bin metre pelerinlik kumaşı tamamlamışlar. Kısa zamanda istenen sonucu alınca sevinçten havalara uçmuşlar. Teklifi getirenler de işi görünce çok sevinmişler, herkese birer altın vermişler. Ömer amca başarıyı, ‘Bizim için para pul önemli değildi. Kızılcabölüklü olarak başarabileceğimizi göstermek önemliydi. Kızılcabölük’ün dokumanın beşiği olduğunu dünya gördü’ diye anlatmıştı” şeklinde konuştu.