Diyarbakır Sur ilçesinin eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı, PKK’nın Şemdinli saldırısının özerklik ilanı için yapıldığını iddia etti. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, “Irak’ta, Suriye’de özerk Kürdistan kuruldu, İran ve Türkiye’de de özerk Kürdistan kurulacaktır.” şeklindeki ifadelerine dikkat çeken Toptancı, “20 milyonluk Anadolu Kürdü Osman Baydemir’in Makrobet gördüğü rüyaya aldanmış olsaydı, 15 gün süren bir çatışmada ölen, 115 sözde Kürdün ölümüne sessiz kalmazdı.” dedi.

        Cemal Toptancı, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na yaptığı açıklamada, 23 Temmuz’da başlayan ve devam eden Şemdinli’nin Goman Dağları kırsalındaki çatışmaların, resmi açıklamalara göre 130’a yakın insan kaybına, bölgedeki birçok köy ve mezranın da boşalmasına neden olduğunu hatırlattı.
    
        Toptancı, “Özellikle Suriye’deki siyasal gelişmeler ve bu arada Suriye Kürtleriyle ilgili dünya gündemine oturan haberler, öteden beri özerklik vurgusu yapan Anadolu azınlık Kürt siyasalının ve ona öncülük yapan PKK’nın, Türkiye ve dünya gündemine, 'Anadolu toprakları üzerinde bir özerk bölge ilan ettik ve bunu silah gücümüzle sağlayarak, şimdilik Şemdinli’deki resmi binalara bayrağımızı astık. Gelen geçenden kimlik kontrolünü yaparak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin buradaki hâkimiyetini kırmış olduk ve Şemdinli’de özerkliğimizi ilan ettik.' demek için bu saldırıyı yaptığı anlaşıldı.” şeklinde konuştu.

        “EN BÜYÜK ZARARI BÖLGE HALKI ÇEKİYOR”

        Barış amacını yok sayan ve tamamen şiddeti hedefleyen PKK’nın, 500 kişiyle yaptığı saldırının 15 gün kadar devam ettiğini ifade eden Toptancı, bu saldırılar neticesinde PKK'lılardan 115’inin öldürüldüğünü dikkat çekti. Toptancı, saldırıdan en büyük zararı bölge halkının gördüğünü söyledi.

        Bundan birkaç gün önce Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in söylediği sözleri hatırlatan Toptancı, şöyle konuştu: “20 milyonluk Anadolu Kürdü Osman Baydemir’in gördüğü rüyaya aldanmış olsaydı, 15 gün süren bir çatışmada ölen, 115 sözde Kürdün ölümüne sessiz kalmazdı. Ölenler için dünyayı ayağa kaldırır ve gündeme Baydemir'in rüyasını taşırdı. Oysaki ölenlerin, sadece Baydemir gibi seçilmiş beyaz Kürtlerin, günümüzde kazandıkları siyasal statülerinin, mevzilerini terk etmemek uğruna verdirdikleri kayıplar olduğunu biliyordu. Doğal olarak sessizliği ve vurdumduymazlığı bundandır. Sadece üzülmüştür, kendilerini kullandırttıkları için.”

        “ANADOLU TOPRAKLARINDA KÜRDİSTAN YOKTUR”

        Anadolu toprakları üzerinde İran, Irak ve Suriye’de olduğu gibi bir Kürdistan bölgesi olmadığına da değinen Toptancı, "Anadolu Kürtlerinin tarihinde haklı olarak, onlara Kürt yurdu atfedilen Kürdistan sözcüğünü ilk kullanan Selçuklu beyi Sencer’dir. Zira, gerçekten Kürtlerin yoğunluklu yaşadıkları coğrafyadır, o zamanlar. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’nun Mezopotamya havzasına düşen kısmına asırlarca Kürdistan denilmiştir. Ancak kurtuluş savaşı sürecinde de bölge bu adla anılırken, günümüzde böylesi bir iddiada bulunmak yanlıştır ve gerçeği saptırmadır. Zira, Anadolu Kürtleri Irak, İran ve Suriye’de olduğu gibi belirli bir bölgede sıkışıp kalmamışlardır. Günümüzde Kürt nüfusunun 20 milyon olduğu söylenmektedir ki, bunun ancak yüzde 25-30’u bölgede meskûndur. Diğer Kürt nüfus başta, Marmara havzası olmak üzere Akdeniz ve Ege bölgesinde yerleşiktirler. Konya, Kırşehir, Aksaray, Yozgat, Eskişehir ve özellikle Ankara kırsalındaki ilçelerde, 18.ci yüzyıldan bu yana gelmiş yerleşmiş, Kürtlerin günümüzde Kürdistan diye belledikleri toprakların yaşadıkları yer olduğunun kim aksini söyleyebilir?” diye konuşu.

        “ÖZERKLİK İLAN EDİLSE HANGİ KÜRT GELİR TOTALİTER YÖNETİME TESLİM OLUR?”

        Dün ABD’de yayınlanan Times dergisi, İstanbul’da yaşayan Kürt nüfusuna imada bulunarak, “Türkiye’nin en büyük Kürt kenti” dediğini vurgulayan Toptancı, şu değerlendirmelerde bulundu:

        “Tümüyle Kürt olmayan 1,5 milyon nüfuslu Diyarbakır’ı Kürdistan’ın başkenti ilan edeceksiniz, öte yandan 3 milyonu aşkın Kürdü bünyesinde barındıran İstanbul’u yok sayacaksınız. İstanbul’da yaşayan Kürt senin Kürt’ün değil mi? Veyahut ta İstanbul’daki 3 milyonu aşkın Kürt senin özerkliğini kabul edecek mi? Anadolu Kürt’ünün sermaye varlığı bugün Marmara havzasında, Akdeniz ve Ege sahillerindedir. Yani anlayacağınız bugün yatırım yaptığı yer onun için Kürdistan’dır. Yatırımının olmadığı Şemdinli, Hakkâri, Şırnak ve hatta Diyarbakır onun için Kürdistan değildir. Doyduğu ekmek kazandığı alın terini gömdüğü topraklar onun öz vatanıdır. Sen sözde özerklik ilan edeceksin, yani kendi sultanda 'küçük olsun benim olsun' anlayışıyla bir totaliter yurt oluşturacaksın, batıda sahillerde yerleşik hangi Kürt senin o totaliter yönetimine gelir teslim olur? Hangi Kürt alın teri dökerek oluşturduğu yatırımını bırakır sana döner? Gelmek mecburiyetinde kalsa bile yoksulluğa neden boyun eğsin? Milyonlarca tutan mal varlığını kim alır? Kelepir fiyatına verip sana geleceğine zaten ölümü yeğler, bilmez misin? Sana asla dönmez. Dünya artık 16.cı yüzyıl dünyası değil. Günümüzde ne bir Yavuz Sultan Selim, nede İdris-i Bitlis-i yaşamıyor, yaşamıyorlar ki, sana beylerbeyliği, sancak beylikleri verilsin”

        “REFERANDUM TEK ÇIKIŞ, TERÖRDEN KURTULUŞ REÇETESİDİR”

        Toptancı, Mezopotamya coğrafyası üzerindeki yaşanan gelişmeler ve bu bağlamda, cumhuriyetin günümüze taşıttığı sistem sorunlarından kaynaklı insan haklarına yönelik anti demokratik uygulamaların, Türkiye’yi tecrübe sahibi kılarak daha doğru ve kararlı bir mecraya götürdüğünün inkâr edilemeyeceğini dile getirdi.

        Toptancı, özellikle son yıllarda, Anadolu Kürtlerinin başta olmak üzere, bu ülkede yaşayan bütün insan haklarına yönelik sorunların üzerine cesaretle gidildiğini, gerek uygulamada gerekse yasalarda reform sayılacak adımlar atıldığını vurguladı.

        Toptancı, "Daha da atılacak adımlar varken ve bu meyanda en büyük adım olarak görülecek sivil anayasa masadayken, PKK terörünün emperyal dünya nezdinde bitmesi için en büyük cevap olacaktır. Radikal bir çözüm olarak kanaatimce bütün Anadolu sathında yaşayan ve seçmen özelliğine sahip Kürtler için yapılacak bir referandum yapılabilir. Bu referandumda sadece şu üç soru sorulmalıdır: Öcalan’ı önder olarak kabul ediyor musunuz? Türkiye’den ayrılarak özerk bir devlet kurmak istiyor musunuz? Bunları istediğiniz taktirde, bulunduğunuz yerden ayrılarak özerk Kürdistan yönetimin kurulduğu yere gitmek ister misiniz? Sorulara alınacak cevap bizce Türkiye üzerinde emperyal düşünceleri olan düşman ülkeler başta olmak üzere, ayrılıkçı teröründe dış kaynaklarda prestijini sıfırlayacak ve tutunacak bir dalları kalmayacaktır. Anadolu Kürtünün de Türkünün de sevineceği cevap hiç şüphesiz bozguncuların, bölücülerin ve kan tacirlerinin ticaretinin iflas ettiği ve kardeşliğin pekiştiği ayrılığın, Anadolu Kürtleri için zarardan öte bir şey olmadığı şuurunu dünyaya haykıracaktır.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: cha