Son yıllarda artış gösteren küresel gıda fiyatlarındaki yükseliş ve dalgalanmalar, gıda üretimi ve güvenliğinde söz sahibi uluslararası kuruluşlar ve ülke temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Dünya Tarım ve Gıda Örgütünün (FAO) ortaklaşa düzenlediği Tarım ve Gıda Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı “Gıda Güvencesi İçin Özel Sektör” konulu toplantıda gıda güvenliğinin sağlanmasında özel sektörün önemi ele alındı.

“AÇLIKLA MÜCADELE HEPİMİZİN ORTAK PROBLEMİ”

Dünya gıda güvenliğine ait problemlerin ve çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantıda konuşan FAO Başkanı Jose Graziano da Silva, dünyada açlık sınırında yaşayan neredeyse 1 milyar insan olduğunu ve bu rakamın artmasından endişe duyulduğunu dile getirdi. “Bu durum, tek başına Dünya Tarım Örgütü ya da hükümetlerin değil, insan olarak hepimizin problemidir” diyen Silva, katılımcıları problemin çözümünde ortak hareket etmeye davet etti.

Problemin çözümünde kilit oyuncunun özel sektör olacağını belirten Dünya Tarım Örgütü Başkanı, dünyada gıda güvenliğinin bir tehdit unsuru olmaması için finans kuruluşlarıyla birlikte hükümetleri özel sektöre destek vermeleri için uyardı. Ortak bir siyasi söylemin geliştirilmesiyle işe başlanabileceğini anlatan Silva, norm ve standartların kurulması, teknik problemlerin çözülmesi, iletişim, değişim ve yönetimin sağlanması ve kaynakların mobilizasyonu konularında özel sektörle ortaklık kurulmasının gerekliliğini anlattı.,

ÇÖZÜM ÖZEL SEKTÖRÜN DAHA ÇOK İNİSİYATİF ALMASINA BAĞLI

Soz konusu ortaklığa yalnızca yeni bir kaynak olarak bakılmasının yanlış olacağını ifade eden Silva, gıda ile ilgili yaşanabilecek krizlerin atlatılmasında özel sektörün büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Kurulacak ortaklıkların meşru bir şekilde ve spekülasyonlara yol açmadan yürütülmesi gerektiğini belirten Silva, hükümetlerden bu ortaklık için hukuki zeminin oluşturulmasını talep etti. G8 gibi dünya ölçeğinde öneme sahip ekonomi zirvelerinde konunun tartışılmasının gerekliliğine olan inancını dile getiren Silva, bu konunun doğru bir çizgide ilerletilebilmesi için kılavuz oluşturulmasının önemine değindi.

Gıda sektöründe, tarım işçisinin yanı sıra sanayici ve tüketicinin de mağdur edilmeden eşit bir dağıtımın yapılabilmesi için özel sektörün daha çok insiyatif alması gerektiğinin altını çizdi. “Tarımsal yatırımlarda üretici ve tüketici arasında bir dengenin kurulması önemli bir konu ve biz bu hedefe ancak ortak çalışma yoluyla ulaşabiliriz.” diyen Dünya Tarım Örgütü Başkanı, katılımcılara birliktelik çağrısı yaptı.

GIDAYA ÜRETİMİNE KÜRESEL KRİZ GÜNDEMDE DEĞİL ANCAK TEDBİRLİ OLMALIYIZ

Küresel gıda fiyatlarında son dönemde yaşanan dalgalanmayı değerlendiren Silva, “Bugün karşılaştığımız bu sorunun yakın zamandaki örneklerden farklı bir durum olduğunu ve küresel anlamda geçmişe nazaran daha farklı bir donemden geçtiğimizi söyleyebiliriz. Şuan stoklar daha stabil ve kararlı. Ancak geldiğimiz noktada bir talep havuzunun oluşmadığını görüyoruz. FAO’nun inancı, şuandaki fiyat politikalarının sadece gıda kriziyle ilgili olmadığı yönündedir. Panik yapmamızı gerektiren bir durum yoktur ancak yine de temkinli ve tedbirli olmalıyız.” diyerek 2008 yılında yaşanan küresel krizden yola çıkarak bu süreçte alınması gereken dersler olduğunu belirtti.

Özel sektörün katılımı olmadan uluslararası bir işbirliği yapılmasının mümkün olmadığını belirten Silva, dünyada bu harekete öncülük yapan şirketlerin tecrübelerini diğer şirketlerle paylaşmaları gerektiğini ifade etti. Kriz ortamında spekülasyonlara karşı ortak bir direniş gösterilmesinin önemine değinen Silva, tarımsal bilgi sisteminin benimsenerek sektör işletmecilerine en doğru bilginin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kaynak: cha