Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in Araştırma Enstitüsü Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan üç aylık bülteni yayınlandı.

DİSK’in bülteni bu sayısının kapağında “Çok çalışıp az tatil yapıyoruz” başlığı yer alıyor. Bülten içi boş sloganlarla değil, resmi verilerle konuşuyor. Buna göre Türkiye işçi sınıfı Avrupa’nın en uzun süreli çalışan emek grubunu oluşturuyor.

Fransa’da haftalık çalışma süresi 35 saat. AB ortalaması 38.5 saat iken Türkiye’de bu süre resmi olarak 45 saat… Bir de “fazla çalışma” var ki, onun hesabını kimseler bilmiyor.

Ama bilinen başka şeyler var. Bunların başında da “hastalansa da doktora gitmeyen işçi” modeli yer alıyor. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın web sitesinde yapılan İngilizce yayında yabancı yatırımcılara ülkedeki emekçiler şöyle takdim ediliyor:

*Azalan reel birim ücretle birlikte artan çalışan verimliliği.

*Avrupa’daki en uzun çalışma süreleri ve çalışan başına ortalama hastalık izinde en düşük oran… Çalışan başına yıllık ortalama 4.6 iş günü hastalık izni!

Hani bir zamanlar Başbakan konuşuyordu, “ben ülkemi pazarlarım” diye…

İşte ülke böyle pazarlanıyor:

-Gel bizim işçileri doyasıya sömür!

DİSK’in bülteninde daha neler var neler