Engelli kardeşlerimiz bizim ülkemizde olduğu gibi tüm dünyanın da bir gerçeğidir. Kimisi doğuştan engelli başlar bu hayata, kimisi sonradan engelli devam eder hayatına. Fakat maalesef bu engelli kardeşlerimizin engellerine bir engeli de biz ekleyerek hayatlarının daha da zor olmasına neden oluyoruz.

Engelli kardeşlerimiz, genelde görünmeyen, duyulmayan ve bilinmeyen yurttaşlar olarak yıllardır yaşam savaşı veriyorlar. Seslerini duyurmaya çalışsalar da istedikleri kadar duyuramıyorlar. Benim de tanıdığım, çok tatlı, iyi, azimli bir engelli kardeşim var. Yardım almadan yürüyemiyor. Fakat yıllardır azimle fizik tedaviye gidiyor ve yakın zamana kadar çok büyük ilerlemeler kat etti. Allah’ın izni ile yakın zamana kadar da yardımsız ve sorunsuz yürümeye başlayacak. Aynı duam diğer yürüme engelli kardeşlerimiz için de geçerlidir. Konuya dönersek bu kardeşim engellilerin sosyal hayattan dışlanmasından şikâyetçi. İnsanların engellilere karşı hoş olmayan davranışlar sergilediğini söylüyor. Haklıdır da… Bazı engelli kardeşlerimiz bu konuda daha şanslı oluyor ve dışlanmadan bir çocukluk geçirebiliyor ama bazıları da dışlanan bir hayat sürüyor; özellikle çocukluklarında. Yanlarına yaklaşılmıyor, konuşulmuyor ve daha da kötüsü engelleri ile alay ediliyor.

Aileler çocuklarını eğitirken engelli insanlara karşı sevecen, anlayışlı ama acımadan, alay etmeden yaklaşılması gerektiğini öğretmek zorundalar. Çocuklukta yaşanan sarsıntılar ileride engelli kardeşlerimiz için içinden çıkılmaz sorunlara sebep olmaktadır. Zaten sahip olduğu engel yüzünden hissettiği tinsel durum, dışlanma ile birlikte daha da kötü hale geliyor. Bu durumun çözümü için okullarda çocukların bu konularda bilinçlendirilmesi gerektiğinin şart olduğunu düşünmekteyim. Ayrıca devlet, belli zaman aralıkları ile de tinsel sağlıklarını kontrol etmeli ve gerektiğinde tedavi etmeli.

Bunun dışında sokakta gezinirken yaşadıkları sıkıntılara bir an önce çözüm bulunmalı ve bu çözümler göstermelik olmamalı. Aslında çok az da olsa bazı adımlar atılıyor ama fazla yavaş ve yetersiz; çok geç kalındı. Bazı apartman, site ve sokaklarda yapılan rampaların durumu vahim! Sağlam insanlar bile o rampaları asla kullanamazlar! Sırf göstermelik olsun diye bir şey yapacaklarına hiç yapmasınlar daha iyi! Sokak ve binalar yeniden gözden geçirilip rampalar düzgün ölçütlerde yeniden yapılmalılar.

Umumi helâlar söz konusu bazı şehirlerde ama onlarda sağlam insanlar için. Ya engelliler için? Veya lokanta, çayhaneler gibi yerlerde ki helâların sadece sağlam vatandaşlar düşünülerek yapılmış olması doğru değildir.

Tüm şehirlerin durumunu bilmesem de hala bazı şehirlerin ulaşım taşıtlarının engellilerin binmesi için yetersiz olduğunu iyi biliyorum. Antalya ve Bursa gibi bazı şehirlerde kırmızı otobüsler yürüme engelliler için gerekli teçhizata sahip olsa da diğer otobüsler de durum hala aynı. Veya görme engellilerimizin sokakta güvenle yürüyebilmesi karşıya geçebilmesi?

Yazmışken otoparklarda engelli araçlarının park yerlerini işgal eden, üst geçitlerdeki engelliler için eklenen asansörleri kullanan, fiziksel olarak engelsiz ama zihinsel olarak engelli vatandaşlarımızın da durumlarının vahim olduğunu, onların bu karşılaştıkları sorunların da tez zamanda çözülmesi gerektiğini tüm yetkililere buradan bildiririm.

Tüm engelli vatandaşlarımızın gerek fiziksel gerekse sosyal engellerinizin tamamen iyileşmesi dileği ile…