Artık birçok yerde Wi-Fi hizmetinin sunulması ile iletişim ve erişim kolaylığı artıyor. Ancak, bu durum siber güvenlik açısından riskler de içeriyor. Avrupa Birliği tarafından yapılan araştırmalar, hem şifrelenmiş hem de şifrelenmemiş Wi-Fi ağlarında yetersiz güvenlik önlemlerinin kötü amaçlı yazılımların daha kolay yayılmasına neden olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, son zamanlarda Wi-Fi ağlarında "şeytani ikiz saldırısı" olarak bilinen 'evil twin attack' riskinin arttığını belirtiyorlar. Bu saldırı türü, kullanıcıları meşru bir Wi-Fi ağına benzeyen sahte bir Wi-Fi ağına bağlanmaya ikna etmek suretiyle gerçekleştirilir. Bir kafe veya restoranda gibi halka açık bir alanda, kullanıcılar farkında olmadan bu sahte ağlara bağlanarak siber saldırıya maruz kalabilirler.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, bu konuda şu açıklamaları yapıyor:
"Bir kullanıcı, kafede otururken Wi-Fi bağlantısı arıyor. Cihazı Wi-Fi ağlarını taradığında 'Kafe_ABC_Wifi' adında bir ağ buluyor. Bu ağın adı, kafenin adıyla uyumludur ve ücretsiz olduğu için kullanıcı bağlanmaya karar veriyor. Ancak, aslında bu Wi-Fi ağı, saldırganlar tarafından oluşturulan bir sahte ağdır. Kullanıcı, bu sahte Wi-Fi ağına bağlandığında normal internet kullanımına devam ederken, tüm internet trafiği saldırganlar tarafından izlenebilir hale geliyor."
Prof. Dr. Kırık, bu saldırının ciddiyetini vurgulayarak, "Kullanıcılar, bu sahte ağlara bağlandıkları anda saldırganların tuzağına düşmüş oluyorlar. Saldırganlar, kullanıcıların girdikleri web sitelerinin şifrelerini çalabilir ve sahte web formları aracılığıyla kişisel bilgilerine erişebilirler. Bu nedenle, banka bilgileri, kişisel bilgiler gibi hassas veriler birkaç dakika içinde saldırganların eline geçebilir" şeklinde uyarıda bulunuyor.