Kadınlar erkeklerden daha ileri yaşlara kadar kalp ve damar hastalıklarından etkilenmektedir. Kadınlarda kalp damar hastalığı erkeklere göre 7-10 yıl daha geç ortaya çıkar. Menopoz öncesi dönemde östrojenin kalp damar sağlığına olan koruyucu etkisi, lipid profiline olumlu etkisine bağlıdır. Kadınlarda menopoz sonrası dönemde ise kardiyovasküler hastalıklardan ölüm oranı artmaktadır. Avrupa'da kadınlarda kalp damar hastalıklarının en çok görüldüğü ülkelerden birisi Türkiye'dir.
Menopoz, kadının hayatında yumurtlamanın durduğu ve östrojen üretiminin azaltıp adet döngüsünün kalıcı olarak kesildiği döneme denir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 48'dir. Son adet kanamasından itibaren 1 yıl geçmişse kesin olarak menopoz tanısı konulur. Östrojen, kadının vücudunda doğal olarak üretilir ve adet döngüsünü düzenleyen başlıca hormondur. Koroner arter hastalığına karşı bir koruma sağlayarak kalp krizi riskini azaltır. Kolesterol seviyesini kontrol etmeye yardımcı olur ve böylece arter duvarlarında yağ plaklarının oluşma riskini azaltır. Yaşlandıkça, kan damarları yüksek tansiyon nedeniyle sertleşebilir. Bu, kalp krizi ve felç ile ilişkili bir risk faktörüdür. Menopoz sırasında ve sonrasında bir kadının vücudu yavaş yavaş eskisinden daha az östrojen üretir. Endotel kaynaklı damar gevşetici faktör azalır. Bu, koroner arterlerin daralma riskini artırırken, arter duvarlarının plak oluşumuna zemin hazırlar. Bu, koroner kalp hastalığı veya felç gibi bir dolaşım rahatsızlığı geliştirme riskini artırır.
KİMLER RİSK ALTINDA?
ERKEN veya yumurtalıkların alınması nedeniyle cerrahi menopoza girmiş, erken menopoza rağmen östrojen tedavisi almayan genç kadınların kalp hastalığına yakalanma şansları daha yüksektir. Menopoz geçiren kadınlar, aşağıdaki sağlık ve yaşam tarzı koşullarından herhangi birine sahiplerse daha da büyük risk altındadır:
KALBİN KANI DAHA İYİ POMPALAMASI İÇİN...
SAĞLIKLI bir kiloda olmayı hedefleyin ve ideal kilonuzu koruyun. Kadınlarda bel çevresi 88 santimetreden az olmalıdır. Doymuş yağ oranı düşük bir diyet uygulayın; düşük trans yağlar tüketin; bol lifli, kepekli tahıllar, baklagiller (fasulye ve mercimek gibi), meyveler, sebzeler ve balıklardan zengin beslenin.