“Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin unutursun!” diyordu ya Ramiz Dayı… İşte O Ramiz Dayı yok daha!

Bir koca çınar daha devrildi ve evrildi bakışlar yine vefaya, sözler döndü ustaya saygıya! Ekrandan kök salan ve yüreğimize değen bazı karakterler vardır. Bizden biridir, mahalleden… Öyle biri olmuştu O da!



Ramiz Dayı da gitti.

Yeğenler yetim kaldı.

Azımız kaldık geriye çoğumuz Ramiz Dayı’yla gitti.


Ekranda alta yazı:

“Tuncel Kurtiz öldü!” diye. Ölen tenlerdir isimler ölesi değil! Kaç insan bunu sağlayabilir bu âlemde? Kaç kişi yarına kalır ya da bir ad bırakır usulünce? Hep rol icabı yazılan isim bugün ölüm icabı yazılıyordu ve film bitiyordu. Hani diyordu ya:

“Herkes ölür yeğen,

Kimi toprağa gömülür,

Kimileri de yüreklere…”
O da bu halkın yüreğine defnedildi sonsuza değin.



Ne kadar da tuhaf yorumlar okuyorum.

Sol’un başı sağ olsun diyordu biri.

Bir diğeri Sağ’ın canı sağ olsun diyordu.

Ya o bu ülkeliydi. Bu toprağın adamıydı, toplumcuydu. Sağ da sizin olsun sol da, neleri yitiriyoruz bir bir, neler eksiliyor bizden yek yek, kalacağız ustasız, öylesine çıplak ve de bikes! Bir kesin şu laga lugaları, dua edin kalben!



Ben de diyorum ki Ramiz Dayı ağzıyla: “Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.” Fikri zikri ne olursa olsun yetişmiş bir adamın, bir ustanın; artık sağı solu kalmaz. Hani kaybeden hepimiz değil miyiz diye düşünüyorum nedense? Türkçemiz değil mi kaybeden, güzel ve etkili kullanan bir ustanın ardından!



Sahi niye bu kadar bölündük, niye bu kadar saf tuttuk? Cenazelerimizde bile bunları mı ifade edeceğiz yani!

Ekran karardı bir an ve alt yazı geçti beyaz iri puntolarla:

“Türkiye Dayı’sını kaybetti.” diye. Ölüm geç kalmaz elbet randevusuna, Ramiz Dayı’yla olan randevusuna da anı anına uydu.

Ve uyudu Tuncel Kurtiz ölüm uykusuna.

Boşlukta hoş bir sada bırakarak yurduma.



Şiirlere ses, rollere biçilmiş kaftan, sahnelere model, çıraklara usta ve adam gibi olamayanlara adam gibi adam olarak bırakıp gitti bu dünyayı.

Sesiyle iz bıraktı, tavrıyla…

Kalplerde yer etti.

Sözüyle kulaklarını pasını sildi.

Rolüyle yürekleri fethetti.

“Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.”
repliğini haykırıyordu Ramiz Dayı.

Usta’ydı alanında fikri zikri o yana bu yana çekiledursun ülkemde, Allah’tan rahmet diliyorum tüm yüreğimle. “Hayatın kuralı bu yeğen! Ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda.” diyordu bana gülümseyerek.

Herkes başladığı yere dönecekti.