Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, AK Parti iktidarının Kürdistan’ın kontrollü bir şekilde kurulması için ikna edildiğini ileri sürdü. Şandır, bu konuda iktidarın koruyucu bir görev üstlendiğini de iddia etti.
Şandır, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında 22 Temmuz’dan bu yana Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde yaşanan olaylara dikkat çekti. Bunun dünden farklı olarak PKK’nın cephe savaşı yapması olduğunu ifade eden Şandır, daha önce ‘vur kaç’larla Türkiye’ye saldıran PKK’nın şimdi ağır silahlarla ve kalabalık militan gurupları ile ülkeye sızarak yerleştiğini ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı cephe savaşı verdiğini kaydetti.

ŞEMDİNLİ'DE PKK GRUBU İMHA EDİLEMEDİ

15 gün geçmesine rağmen hala PKK grubunun imha edilemediğini ve yurt dışına sürülemediğini belirten Şandır, “Şimdi PKK yeni bir strateji olarak aynen Suriye’nin kuzeyindeki Kürt ağırlıklı şehirlerde yaşandığı gibi Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşların bulunduğu şehirlerde bir defakto durumu oluşturup, kurtarılmış bölgeler ilan etme iddiasındadır. Halep’te yaşananlar Hakkari’de yaşanmaya başlanmıştır.” diye konuştu.

DURUMUN VAHAMETİNİ HÜKÜMET GÖREMEDİ

Durumun tehlikesi ve muhtemel geleceğin hükümet tarafından görülemediğini öne süren Şandır, şöyle devam etti: “Hükümet, Sayın Başbakan çareyi Barzani’ye sığınmakta bulmuştur. Dışişleri Bakanını Barzani’nin ayağına göndermiş ve PKK saldırılarının durdurulması için kaç bininci olduğunu unuttuğumuz ricada bulunmuştur. Yetmemiştir, Suriye’nin ayrılıkçı Kürtleri arasındaki ihtilafları çözmek için Sayın Dışişleri Bakan Kerkük’e geçmiş ve Türkiye’ye karşı hasmane tutum içinde olan bu Kürt guruplar arasındaki ihtilafları çözmek için toplantılar yapmıştır.”

ADI KONMAMIŞ DEVLET OYUNU TÜRKİYE'YE DE OYNANMAK İSTİYOR

Türkmenlerden, Sünni ve Şii Araplardan arındırılarak Irak’ın kuzeyinde oluşturulan adı konmamış devletin Suriye’de de oluşturulmak istendiğini vurgulayan Şandır, “Suriye’de başarılı olması halinde, olduğu gibi Türkiye’ye taşınmak istenmektedir.” dedi. Şandır, şunları kaydetti: “Tüm bu yaşananlardan, ikazlardan sonra hükümetin politikalarında ısrar etmesi şu gerçeği ortala çıkarıyor. AK Parti iktidarı Kürdistan’ın kontrollü bir şekilde kurulmasına ikna edilmiştir. Bu konuda koruyucu bir görev üstlenmiştir. Bu iddianın doğru olup olmadığı konusunda Sayın Başbakan’ı açıklama yapmaya davet ediyorum. AK Parti’nin yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti devleti bu bölgede bir Kürt devletinin kurulmasına ikna edildi mi edilmedi mi? Bu konuda bir görev üstlendi mi üstlenmedi mi?”

KÜRT BAHARI SORUNU BİZİ BEKLİYOR

PKK’nın Şemdinli saldırılarının devlete cevap olduğunu öne süren Şandır, “Şemdinli’de yaşananlara karşı 15 günden beri TSK ağır ve kahramanca bir mücadele vermektedir. Ama PKK öyle kararlıdır ki, Şemdinli hadisesi bitmeden Hakkari Çukurca’da bir karakola saldırarak 8 güvenlik görevlimizi şehit etmiş 20’yi geçkin insanımızı da yaralamıştır. Bu saldırılar PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti devletine bir cevabıdır. AK Parti politikalarına bir cevabıdır. Hatta Barzani’ye ricacı olarak giden Sayın Dışişleri Bakanı'na ve ona destek sözü veren Barzani’ye bir cevabıdır. Bu da göstermektedir ki, önümüzdeki süreçte bir Kürt baharı sorunu bizi beklemektedir.” şeklinde konuştu.

MHP ENGİN ALAN'IN SUÇSUZ OLDUĞUNA İNANIYOR

Bir gazetecinin Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle tutuklanan askerleri hatırlatması üzerine Şandır, şu cevabı verdi: “Milletin iradesine, bu irade ile oluşmuş siyasi iktidara, TBMM’ye karşı hukuk dışı yollardan bir müdahaleyi öngören hiçbir fikre, düşünceye ve kişiye sebebi ne olursa olsun sahibi kim olursa olsun tasvip etmemiz mümkün değil. Yargıya intikal etmiş davaların bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Milletvekilimiz Engin Alan bu tür bir iddia ve itham ile içeride bulunmaktadır. Biz onun suçsuz olduğuna inanıyoruz. Terörle mücadele mutva.com uzmanlaşmış kadroların suçlanarak terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla hapse atılmasını asla doğru bulmuyoruz. Aslında şiddetle de kınıyoruz. Milletin seçtiği milletvekili TBMM’ni çıkardığı kanuna rağmen tutukluğunu devam ettiren yargının vesayeti, askeri vesayetin önüne geçmiştir.”
Kaynak: cha