BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, geçmişte Türkiye üzerinde oynanan derin oyunların yeniden sahnelenmeye çalışıldığını, amacın ise terör örgütüne karşı ülkenin elinin zayıflatılması olduğunu söyledi.

Destici, Eskişehir’de gazetecilere gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye üzerinden yeniden derin oyunların sahnelenmeye çalışıldığını belirten BBP Genel Başkanı Destici, Malatya, Şemdinli, Suriye’deki gelişmeler ile terör saldırılarının birbiriyle bağlantılı olduğunu kaydetti. Destici; “ Türkiye, iç politikada, dış politikada ve terör örgütüne karşı güçsüzleştirilmeye çalışılıyor.” dedi.

Türkiye'de Alevi ve Sünnilerin birbiriyle problemi, kem gözle bakacak düşüncesi, fıtratı olmadığını anlatan Destici şunları söyledi, "Bu büyük, derin provokasyonlar yeniden tezgahlanmaya çalışılıyor. Bunların içte uygulayıcıları, dışta planlayıcıları var. Bunlar derin yapıların oyunu. Artık ortaya çıktı. Bu tezgahlar daha önce Maraş, Çorum ve Sivas olaylarıyla Türkiye’de uygulanmış ve tutmuştu. Şimdi bu oyunların tutmayacağına inanıyorum. Bunu tezgahlayanlar artık başaramayacaklar."

Ferdi bir takım olaylarında asla masum görülmemesi gerektiğini vurgulayan Destici, provokasyonlara karşı halkın duyarlı olmaya çağırarak, " Halkımız provokasyonlara sabırla, metanet, sağduyu ile karşılık versinler. Tezgaha asla düşmememiz, uyanık olmamız gerekiyor. Türk milleti, Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Türkmeni, Çerkezi, Lazıyla büyük bir millettir. Bizim için önemli olan birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizdir.” diye konuştu.

KÖŞELERİ TUTMUŞLAR HÜKÜMETİ PKK ÇİZGİSİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

Destici, terör örgütü PKK eliyle Suriye, Libya, Tunus da olduğu gibi Güneydoğu bölgesinde bir dikta rejimi, baskısı var Betkanyon gibi gösterilerek büyük bir oyun oynandığını anlatarak, " PKK kim? Komünist, Leninist, Marksist, Zerdüşt bir yapılanma. Bölgedeki kardeşlerimizin temsilcisi olabilirler mi, olamazlar? Hala basında, kamuoyunda bunların gerçek yüzü, emperyalist güçlerle derin ilişkileri, ateist, dönme bir takım unsurlarla olan ilişkileri ortaya konmuyor. Bizim gibi gözüken ama bizim gibi olmayan, bu milletin varlığını bir türlü içine sindirememiş, bir takım köşeleri tutmuş insanlar maalesef millete, hükümete yol göstermeye çalışıyor. Ne yazık ki, hükümeti PKK çizgisine getirmeye çalışan bazı çevreler var."

KÜRTLERİN BÖLGEDE VARLIĞINDAN RAHATSIZ DEĞİLİZ AMA ORADA BAŞKA İNSANLAR VAR

Destici, Suriye’nin kuzeyinde yaşananların Türkiye’ye tam olarak aksettirilmediğine dikkati çekerek şöyle konuştu: " Kürtler oranın asi unsuru ama aynı şekilde orada başka kimlik ve din, mezhep anlayışına sahip insanlar var. Kuzey Suriye dediğimiz bölgede Kürtlerin varlığından çok Türkmenler var. Türkmen Bayı-Bucak Türkleri özellikle o bölgede çok fazla. Suriye’nin geneline de baktığınız zaman 1 milyon Kürt nüfus varsa orada 3 - 3,5 milyon Türkmen nüfus var. Türkiye, Kürtleri de Barzani’nin, PKK’nın veya PYD’nin kucağına atmadan elbette onları da sahiplenmeli. Türkiye, Türkmen varlığını da sahiplenerek o bölgenin güvenli bir bölge olmasını sağlayabilir.”

ESKİDEN AYAĞIMIZA ÇAĞIRDIĞIMIZI BARZANİ'NİN ŞİMDİ AYAĞINA GİDİP RİCACI OLUYORUZ

Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Kuzey Irak'a giderek Barzani ile görüşmesini de eleştiren Destici, şuanda Kuzey Suriye’deki PKK destekli PYD varlığı gösterilerek sanki Suriye’deki oluşumu Türkiye’nin rıza göstermesi gibi bir plan ortaya konulduğunu iddia etti. Destici, şöyle dedi: “Türkiye Suriye politikasında başından beri başarısız. Türkiye bu kadar emeğe rağmen Suriye’de elini taşın altına koydu. En fazla bedel ödeyen, sorumluluk altına giren Türkiye oldu. Baktığınızda önüne konan sadece bir hatla Türkiye’nin bütün planları, emekleri boşa çıkarılıyor gibi bir durumla karşı karşıyayız. Türkiye daha önce çağırıp talimat verdiği Barzani’nin ayağına gitmek zorunda kaldı. Neredeyse ondan Kuzey Suriye ve PKK ile ilgili ricacı oluyor. Bu da aslında Türkiye’nin dış politikada geldiği durumun başarılı olmadığını gösteriyor. "
Kaynak: cha