CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde 3 yaşında tecavüze uğradığı iddia edilen Dilan hadisesine tepki gösterdi. Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Nazlıaka, sorunun kökeninde Türkiye’de kadının ikinci sınıf görünmesi ve kadın-erkek eşitsizliği olduğunu vurgulayarak, “Tecavüzcünün değil tecavüze uğrayanın suçlu sayıldığı bir ülke olamayız, olmamalıyız.” dedi.

Siverek’te gerçekleşen hadisede 112 doktorunun raporuna göre Dilan’a tecavüz edildiğine dair emareler olduğunu söyleyen Aylin Nazlıaka, “Artık bu ülkede sadece kadının değil çocuğun da adı yok. Çocuklarımızı isimleri ile değil, ad ve soyadlarının baş harfleri ile anılır oldu.” şeklinde konuştu. “Tecavüze uğrayan çocuklarımızla ilgili verilen kararlarda ‘kendi rızası’ tanımlaması yapılarak tecavüzcüleri aklayan bir hukuk sitemi kabul edilemez” diye devam eden CHP Milletvekili, Türkiye’de sıklıkla yaşanan taciz, cinsel istismar, tecavüz, ensest gerçeğiyle yüzleşilmesi ve bu olayları örtbas etmek yerine caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini ifade etti.

CHP Milletvekili Nazlıaka, “Tecavüzcünün değil, tecavüze uğrayanın suçlu sayıldığı bir ülke olamayız, olmamalıyız. Hiçbir vicdan, hiçbir hukuk sistemi bunu kabul etmez. Tecavüzcülerin ‘nasıl olsa ceza almıyoruz’ diye cesaretlendirildiği bir sistem değil; tecavüze, tacize uğrayanların bunu dillendirmekten korkmayacağı bir sistem yaratmalıyız” şeklinde konuştu.

Ardından ağustos ayındaki tecavüz vakalarına ilişkin rakamları paylaşan CHP Milletvekili, ağustos ayında 10 ilde 18 kadının tecavüze uğradığını, 18 kadına tecavüz eden 24 kişiden sadece beşinin tutuklandığını aktardı. Tecavüze uğrayan kadınların yaşlarının 16 ila 30 arasında değiştiğini belirten Nazlıaka, bu verilerin bile kadınların, çocukların nasıl bir risk altında yaşadıklarını anlamak için yeterli olduğunu ifade etti.

CHP milletvekili, tecavüzün önlenmesi için cezaların artırılması dışında başka ne gibi önleyici tedbirler alınabileceğinin sorulması üzerine şöyle konuştu: “Cezaların artırılması tecavüzün gerçekleşmesi önünde caydırıcılık taşıyacaktır. Neden ağustos ayına baktığımız bir önceki yıla göre tecavüzlerde artış olduğunu gözlemliyoruz? Cezaların düşük olması tecavüzcüleri de cesaretlendirmektedir. Eğitim sisteminden tutun da yaşam alanın her yerinde kadın erkek eşitliğine vurgu yapılmalı ve kadının ezilebilen bir birey gibi hissedilmesinin önüne geçilmelidir. Temelinde kadının erkekle eşit görmeyen bir zihniyet yatmaktadır tecavüzün altında. Kadını malı, eşyası gibi gören bir zihniyet yatmaktadır. Asıl bu zihniyetin dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu dönüşüm için her şeyden önce eğitim sistemindeki değişiklikler kız çocuklarımızın okullaştırılma oranının artırılması böylelikle kadınlarımızın hem karar mekanizmalarında hem eğitim hayatında hem de yaşamın farklı alanlarında daha etkin olabilmesi sağlanmalıdır. Ama bugün kadınlarımız evde konumlandırılması gereken bireyler muamelesi görmektedir.”
Kaynak: cha