Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Selim Sadak'ın hukuka aykırı şekilde görevden alındığını bildirdi. Hükümeti uyaran BDP, hükümetin içine girdiği yanlış yoldan geri dönmesini istedi.

BDP Yerel Yönetimler Komisyonu, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın Danıştay tarafından görevden alınmasına ilişkin açıklama yaptı. Partilerine yönelik "gayri meşru baskıların, KCK adı altında yerel yönetimlere karşı yürütüldüğünün savunulduğu açıklamada, iktidarın hoşuna gitmeyen, onu eleştiren her türlü düşünceyi terör örgütü propagandası sayan ve bunu 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' tabiriyle kendince meşrulaştırmaya çalışan zihniyetin bugün bir kez daha adaleti ayaklar altına aldığı" ileri sürüldü.

Sadak'ın herhangi bir yasa dışı örgütsel bağının ceza mahkemesi tarafından tespit edilemediğinin belirtildiği açıklamada, "Mahkeme, Danıştay Tetkik Hakimi ve Danıştay Savcısı'nın söz konusu ifadeleri beyan etmenin terör suçu olmadığı yönündeki görüşlerine ve karara muhalif diğer hakimin itirazlarına rağmen; özen gösterilmeden, makul ve açık bir neden göstermeden işbu hukuksuzluğa imza atmıştır. Söz konusu kararın, 3. Yargı Paketi'nin Meclis'ten geçmesine çok az zaman kala verilmesi ise manidardır. Zira bilindiği üzere söz konusu paketin ilgili hükmünün uygulanması halinde Sayın Sadak hakkında böyle bir hukuka aykırı karar verilemeyecekti. Ancak, Kürtler ve Kürt siyasetçileri söz konusu olduğunda yargı ve yargı paketleri çok Asyabahis da işlememektedir. Cumhuriyet tarihi boyunca tekçi ve katı merkeziyetçi zihniyetinden kurtulamayan tüm iktidarlar, Kürtleri ve onlar adına siyaset yapanları potansiyel suçlu görmüş, hizaya getirilmesi gereken düşman algısıyla soruna yaklaşmışlardır." denildi.

Dünyanın ve bölgenin hızla değiştiği ve yeniden şekillendiği bu süreçte iktidardan beklenenin daha özgürlükçü ve daha demokratik olması olduğunun belirtildiği açıklamada, halkın desteğini almış olanları siyasi tutsak olarak alıkoyanların özgürlükçü olamayacaklarının iyi görülmesi ve anlaşılması gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, "Siyasetçinin işi siyaset yapmaktır. Sorun çözen siyasetçinin düşüncelerini açıklama iradesi yasaklanır, kanun devletinin hükümranlığı ile cezalandırılırsa, buradan adalet çıkmayacağı gibi çözümde çıkmaz. Çözümsüzlüğe yol açan bu faşizan uygulamalar, kutuplaşmaları arttıracağı gibi kaos ortamına da neden olacaktır. Hükümeti ve iktidar partisini uyarıyor, içine girdikleri yanlış yoldan geri dönmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlere ve tüm muhalif düşünceye karşı geliştirdikleri, topyekûn esaret altına alma ve irade kırma stratejisinden vazgeçin diyoruz. Halklarımızın temel ve meşru talepleri dikkate alınarak, demokratik, sivil ve özgürlükçü bir anayasa hemen yapılsın istiyoruz. Yargı organlarını ise hukukun gereklerini yerine getirerek adaleti sağlamaya, verilen hukuka aykırı kararları bir an önce düzeltmeye davet ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: cha