Hüseyin Döngel, terör karşı tek vücut olma zamanı olduğunu ifade ederek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Başta Gaziantep’te ve diğer terör saldırılarında şehit düşen kardeşlerimize, Hakkari’de kaza neticesinde rahmeti rahmana kavuşan şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye, kutsal ayları dinlemeden küresel emperyalistler ile onların maşaları terör örgütleri tarafından kan gölüne çevrilmek istenmektedir. Bu saldırıları nefretle ve şiddetle kınıyorum. Bölücü hainler Türk milletinin ve devletinin sabrını zorlar hale gelmiştir. TBMM’nin ilk toplantısının tek gündem maddesi terör ve terörün kökünün nasıl kazınacağı konusu ile milletvekili kimliği altına gizlenerek meclisteki terörün uzantılarının dokunulmazlık fezlekelerinin hazırlanması olmalıdır.”
Hüseyin Döngel, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan ve Meclis Başkanının girişimleriyle devletin sancağı ve bayrağı altında yaşama iradesi ortaya koyan herkesin iktidarıyla, muhalefetiyle birlikte meclis dışındaki partilerin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerinin, basın camiasının, iş dünyasının görüşleri alınarak ortak aklın hakim kılındığı milli stratejik bir terörle eylem planı hazırlanarak kararlı bir duruş, yeni bir tarz ve üslup oluşturulmalıdır.” çağrısında bulundu.
BBP olarak 9 maddelik eylem planlarını da açıklayan Döngel, bu planları şöyle sıraladı; Terörün siyasi uzantılarının teröristlerle dalga geçercesine yaptıkları kucaklaşmaların hesabını sormak için harekete geçilmeli ve bunların dokunulmazlıkları kaldırılarak en ağır cezalara çarptırılmalıdırlar.
Terörle mücadelede içerdeki şer odaklarına ve dışarıdaki teröre destek veren emperyalist güçlere karşı topyekün ortak bir tavır sergilenmelidir. Burada üretilen fikirler hükümete, güvenlik güçlerimize ve Milli Güvenlik Kuruluna Ar-Ge niteliğinde katkı sağlamalıdır.
İlk ve orta öğretim müfredatına konulan Kuran ve Siyer derslerinin yanında Türk tarih şuurunun, İslam tarihi bilincinin uyandırılması gerekir. Bu şuuru verecek gerçek bir tarih yazılmalı ve gençlerimize geçmişte atılan kin, nefret ve nifak tohumlarını kimlerin attığı, kardeşin kardeşe nasıl kırdırıldığı, kimlerin kaybedip kimlerin kazandığı öğretilmelidir.
Bölgedeki aşiret reislerinin etkin siyasetçilerin ve dini kanaat önderlerinin öncülüğünde bölge halkının teröre başkaldırışı sağlanmalıdır.
Güvenlik güçlerimizin işini kolaylaştırmak için kritik ve stratejik yerleşim alanları iç kesimlerde oluşturulacak iskan bölgelerine taşınmalıdır. Bunun yanında Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak sınır ötesi tampon bölgeler de oluşturularak Kandili devirmelidir.
Teröre destek veren ülkeler nezdinde diplomasi atağına geçilmeli bu ülkeler dost ve müttefiklik sınavına tabi tutulmalıdır. Başta ABD, AB ülkeleri ve diğer ülkelere siyasi, ekonomik, askeri yaptırımlar uygulanmalıdır.
Kurum ve kuruluşların başında bulunan her kim olursa olsun güvenlik zafiyeti oluşturuyorsa, görev ihmali yapıyorsa derhal görevden el çektirilmeli ve yerine basiretli ve liyakatli yöneticiler atanmalıdır.
Ülkemizde aydın veya gazeteci postuna bürünerek terör örgütlerinin amaçlarına hizmet eden bu zihniyetle de mücadele edilmelidir. Bu ülkenin her türlü nimetinden semizleneceksin sonra da kalkıp aydın kisvesiyle, gazeteci kılığıyla devletin ve milletin varlığına kastedeceksin.
Türkiye’de cirit atan istihbarat servisleri kontrol altına alınmalı, bunların olumsuz faaliyetleri etkisizleştirilmelidir. Etnik ve mezhepsel temelde yakılan fitne ateşini milletçe birlik ve beraberlik temelinde bozmak zorundayız. Bölücü hainler eylemlerini ülkemizin belli bir hattında değil bütün ülke sathına yayma gayretine düşmüşlerdir.
Kaynak: cha
