Bir şehidin hikâyesidir bu… Gelip boğazıma düğümlenen iri birer gözyaşı gibi… Ağladım ağlayacak gibi duran…  Bizi bizden alan, bizi mahveden, kahreden, felç eden… Bu söz üzre ne denir bilmem: “Kalbim ağrıyor öp de geçsin anne!”

  “Hakkâri’nin Çukurca İlçesi'nde teröristlerce şehit edilen 24 yaşındaki Piyade Onbaşı Mesut Kazanç, Erzurum’da yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. "Kalbim çok ağrıyor, öp de geçsin anne" diye sosyal paylaşım sitesinden mesaj gönderen şehit Piyade Onbaşı Mesut Kazanç’ın bu sözleri arkadaşları tarafından cenaze töreninde pankart olarak taşındı.”(gazeteturka)

     Ben şehidim ana! Kalkıp da öp de geçsin diyemem bugün. Şahadet şerbetini içtim anne! Kalbimin ağrısı geçti her nedense… “Kalk oğul kalbim ağrıyor öp de geçsin” deme sırası anada oysa… Ah ana! Elleri öpülesi, yüreği öpülesi ana… Kınalı kuzusuna vatana kurban veren ana!

     Çukurca’da şehit düştüm unutma bunu… Yüksek rakımlı bir yürektir bendeki alçak rakımlı hainler gibi pusu kurmadım hiç kimseye… Necip Fazıl Kısakürek, 'Bazı kimseler vardır onlara alçak diyememçünkü alçaklık da bir seviyedir. Onlar çukurdur!' derdi… Bizler çukur olanların seviyesine inmeyeceğiz ama yolumuzda çukurların da olduğunu çukur karakterli insanlarında yaşadığını unutmayacağız.

  Ben şehidim ana! Gel de öp beni diyemem bugün. Vatan toprağı üzerime atlas yorgandır bugün. Kalkıp da gelemem sana… Ayaklarımda üşümüyor artık. Ayaklarım da üşümüyor artık. Oysa bizim yüreğimiz üşüyor şimdi, ayaklarımız buz kesiyor bu sözler karşısında… “Annesi Maşuka Kazanç, komşularıyla sohbet sırasında oğlunu çok özlediğini söyledi. Mesut Kazanç’ın şehit olmadan bir gün önce babası Şevket Kazanç’a telefon açarak, "Buralar geceleri çok soğuk oluyor. Nöbette üşüyorum. Bana yün çoraplar gönderir misiniz? Baba, tezkereyi aldığım gün de otomobil istiyorum" dediği, babasının da "Tamam oğlum, hayırlısı ile tezkereni al gel istediğin otomobili alacağım" yanıtını verdiği ortaya çıktı. Şevket Kazanç, oğlu için yün çorap aldı ama kargoya vereceği gün  ‘şehit düştü’ haberi ile yüreği dağlandı.”(gazeteturka)

     Bütün Türkiye seni yüreğinden öpüyor.

     Bütün Türkiye senin üşümüş ayaklarının altından öpüyor.

     Bütün Türkiye yoluna toprak oluyor.

     Rahat uyu sadece… Gözün arkada kalmasın asla! 

     Arif Nihad ASYA ne de güzel demiş şehidim:

“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü

Işık ışık dalga dalga bayrağım

Senin destanını  duydum senin destanını yazacağım

Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım

Seni selamlamadan uçan kusun yuvasını  bozacağım.” Bayrak seni selamlıyor bak ne de güzel salınıyor hudutta… Ulubatlı Hasanlar yanı başında… Sana gökyüzünü örttüler unutma… Yeryüzü mezarın olsa da sana gökyüzünü verdiler… Şehitsin sen, şehit oğlu şehitsin sen… Çanakkale’deki dedelerinin mekânındasın sen… Bu ülkenin üzerindesin, gözlerin açık gitmeyensin. Bütün ülke seni kalbinden öpüyor be Mesudum… 

  Ben şehidim ana! Yüreğim öptüğün günleri hatırlıyorum. Bugün naaşımı son bir kez olsa da öp, kokunu duyayım ana! Son bir kez kalbime dokunduğunu göreyim ana… “Atatürk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu mezunu, Erzurum’un Palandöken Dağı eteklerindeki turizmdeki yeni umudu Konaklı mahallesinde 6 çocuk sahibi Maşuka ve Şevket Kazanç çiftinin tek oğlu olan Mesut Kazanç’ın sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta 15 Eylül 2011’de "Eskiden düşerken dizim yaralanır, acıyla önünde diz çökerken  ‘dur öpeyim de geçsin yavrum’ derdin anne. Şimdi ise ‘kalbim çok ağrıyor, öp de geçsin’ anne! diye yazmıştı…”.”(gazeteturka) Son bir kez yüreğimi öp ana, vatan toprağını üzerime atarken son bir kez ruhuma dokun ana…

  Toprağıma Âşık Veysel deyişiyle sadık yârime döndüm yüzümü ana… Akan kanımda filiz verecek barışın fideleri… Çukurca’da boy verecek olan barış ağacı tüm Türkiye’yi sarmalayacak ana… Dalları olacak filiz filiz, yaprakları olacak yeşil yeşil, çiçekleri olacağız 24 şehit olarak; isim isim, şehir şehir, Türk Kürt… Ve meyveye duracağız salkım salkım, barışın meyvesini tadacaksınız.

     Bizler barışın şehitleriyiz bugün, sizler yarın barış ağacının gölgesinde rahat huzurlu ve mutlu ve bizleri unutmadan yaşayacaksınız kol kola… Arzum budur sizlerden… Kardeşçe yaşayacaksınız, yürek yüreğe, kalp kalbe… Ete et dişe dişle değil; ruha ruh, kalbe kalple karşılık vereceğiz... Martin Luther’in sözü aklıma geldi bir an:

     “Kuşlar gibi uçmayı,

     Balıklar gibi yüzmeyi öğrendik.

     Fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk.

     Kardeşçe gibi yaşamayı.”

     Ben şehidim ana!

     Girerken vatan toprağına son bir kez yüreğimden öp ana…

     Bütün Türkiye seni yüreğinden öpüyor Mesudum…

     Bütün Türkiye seni üşüyen ayaklarının altından öpüyor Mesudum…