-14 Şubat Sevgililer Günü üzerine- Aşk olsun size! Daha ne diyeyim, bundan güzel dua olmaz bence! Kitabımız aşkın kitabıdır; ilahi aşkın!“O ki, bütün âlemler O'nun-Peygamber Efendimizin- yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.” Millet aşk görsün. Dinimiz aşkın dinidir; sorgusuz sualsiz inanmanın, kendini rabbine teslim etmenin, insanı âlemin özü bilmenin, dünyevi olandan vazgeçmenin, manevi olana meyletmenin dinidir. Sonsuza değin sürecek olan bir inancın ruha nakşedilmesidir aşk! Sonsuza dek sürecek tek aşk da ilahi aşktır. Biz seni görmeden sevdik demenin şuurunda olmaktır aşk. Aşkın metalaşmasına tepkidir bu yazı. Aşk, alınır satılır bir şey değildir. Çarşıda, pazarda, vitrinde, reyonda, rafta somut olarak duran bir şey de değildir. Askıda olan da değildir satışta olan da! Yürekte olandır yürekte. Para değildir paranın satın aldığı da değildir aşk! Bir gün değildir aşk, iki gün de değildir. Varsa sahiden içinizde aşk, emin olun farkında olmazsınız zamanın, aşk zamanın üstündedir çünkü. Aşk tek taş almak da değildir lüks bir otelde yemek yemek de değildir. Belki de kalben bir duanın içindedir. “14 Şubat” aşkın olmadığı gündür. Paranın günüdür, gösterişin, gücün, kandırmacanın yalanın. O-yalanın. Aşkın çarşı malı olarak sergilendiği ele, ayağa, cebe düştüğü gündür. Dilde samimi olarak çıkan ‘sen benim için önemlisin’in, kalpten heyecanla ve coşkuyla çıkan bir ‘seni seviyorum’un ederi kaç paradır bugün? Sahi kalbi olan nadide bir mücevherattır artık değil mi? Alacağın hediyeye göredir aşkın büyüklüğü bugün! Tek taş en üst basamaktadır. Ömrünüzün tek taşı olması daha makbul değil midir sevgilinin? Millet aşk görsün! Kadına şiddetin adeta kol gezdiği bir ülkede sadece bir günle gerçekleri örtmenin tabiri caizse halı altı etmenin ehemmiyeti var mıdır? Cahiliye devrinde herkes kız çocuğunu diri diri gömerken, kızını omzuna koyup Mekke sokaklarında dolaştıran tek insan HZ.MUHAMMED'tir. Millet aşk görsün. ‘Hem severim hem döverim’i marifet olarak algılayan ve uygulayan insanların yaşadığı bir ülkede sahi aşkın günü olur mu? Marifet dövebilmek değil sevebilmektir. Aşk inanmaktır. “Sererim seccademi Kılarım namazımı Millet aşk görsün” diyebilmektir. Yaşayabilmektir hesapsız, sorgusuz, korkusuzca! Aşk kalben görmektir ve sevmektir. “Biz seni görmeden sevdik ya Resûlallah” diyebilmektir. Aşk sonsuza değin yaşamaktır sevgiliyi; onda yok olmaktır, var olmaktır, tek olmaktır, yek olmaktır, taç olmaktır. “Aşkın yaşı olmaz Sen hala ümmetin başındasın Ya Resûlallah!” Millet aşk görsün ve aşk örsün yüreğine ilmek ilmek, nakşetsin ruhuna oya oya! Yaşasın doya doya. Aşk olsun size, aşk olsun işte! Âlem aşk görsün!