Türkiye’nin son dönemde bir çok sorunla boğuştuğunu belirten Asiltürk, ekonomik sorunlar dahil olmak üzere her birinin farklı sıkıntılar yaşatsa da çözümlenebileceğini ancak dış politikada ülkemizin bir felakete doğru yürüdüğünü söyledi. Küresel emperyalist sistemin bütün dünyayı yavaş yavaş 3’ncü Dünya Savaşı’na doğru götürdüğünü kaydeden Asiltürk; “Türkiye, bir dünya savaşının ortasında kalacak. Maalesef savaşa girmesek bile atom bombasının patlayacağı bir ülke durumuna sürükleniyoruz” diye konuştu.

 İran nükleer bir güç haline geldi

“Kim ne derse desin, dünya ülkeleri ve İran hükümet yetkilileri nasıl açıklama yaparlarsa yapsınlar bugün İran’ın nükleer bir güç olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz” diyen Asiltürk; ABD, İsrail ve İngiltere bu yüzden İran’a saldırmak istediklerini ancak çekindiklerini ifade etti. İran’ın elindeki nükleer başlıkların bugün bütün dünyayı korkuttuğunu belirten Asiltürk, “İran, bugün belki kıtalararası bir füze geliştiremedi ancak Tahran’dan atılacak bir füzeyle Londra’yı nükleer başlıkla vurabilecek düzeye geldi. İsrail’i zaten tümden yok edebilir durumda” diye konuştu.

 İran’a saldıracaklar ama korkuyorlar

ABD, İngiltere ve İsrail’in bu yüzden İran’a savaş açacağını kaydeden Asiltürk; “Ancak korkuyorlar. Onlar. İran’ın bütün füze depolarını, üslerin, bataryalarını ve bilimsel araştırma merkezlerini bir anda yok etmeyi planlıyorlar. İranlılarda bunu bildikleri için araştırma merkezlerini ve üslerini dağların içine yapmış. Füze bataryalarıda sabit değil seyyar. ABD, İngiltere ve İsrail; İran’a saldırdığında seyyar bataryalardan fırlatılacak füzelerle İsrail ve Londra’ya kadar her yer vurulacak” dedi. Asiltürk, İran’dan bundan dolayı korkulduğunu ifade etti.

 Üsler İran için kuruldu
Malatya Kürecik’e yerleştirilen radar üssüyle birlikte 3 ayrı ile kurulan patriot hava savunma sistemlerinin asıl amacının İran’dan Batı ülkelerine gelebilecek bir saldırıyı bertaraf etmek olduğunu kaydeden Asiltürk; “Hükümet patriotların Suriye’ye karşı olduğunu söylüyor. İlkokula giden çocuklar bile inanmaz buna. Suriye kendi içindeki 3-5 isyancıyla baş edemiyor. Türkiye ilemi savaşacak” dedi. Bir savaş durumunda İran’dan atılacak nükleer başlıklı silahların ve ABD’nin güney Avrupa ile Akdeniz’den İran’a göndereceği füzelerin Türk hava sahası üzerinden imha edileceğini vurgulayan Asiltürk; “Savaşa girmesek bile nükleer başlıklı füzeler bizim tepemizde imha edilecek ve topraklarımıza nükleer serpinti olacak. Bu yüzden savaşa girmesek bile nükleer bomba yiyeceğiz. Türkiye bir felakete doğru gidiyor” diye konuştu. 

Türkiye’de nükleer savaş felaketi olacak
Türkiye’de kurulan füze ve radar üslerinin İran için tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Oğuzhan Asiltürk, “Hükümet, ülkenin İran’a askeri hedef olması için her şeyi yapıyor. Başbakan gerçekdışı konuşuyor. Bu hükümet başa, İsrail’i korumak ve İran’a karşı kullanılmak üzere iktidara getirildi” dedi. Gidişatın 3’ncü Dünya Savaşı’na doğru olduğunu söyleyen Asiltürk, hükümetin ABD, İngiltere ve İsrail’in yanında saf tuttuğunu belirterek, “Hükümetin bunları bilmemesi imkansız. Bütün her şeyi biliyor ve bile bile bunları yapıyor. Böyle bir savaşa, AB katiyen girmez. Önce duruma bakar, hangi taraf güçlüyse o yana meyleder. Anlaşılan o ki, Rusya ve Çin İran’ın yanında yer alacak” dedi.

 İran’ın teknolojisi çok ileri
İran’ın elinde çok gelişmiş teknoloji olduğunu söyleyen Asiltürk, “İran, her türlü ambargoya rağmen, bilim ve teknolojide çok ilerledi. Hatta ABD ve İsrail’i bile geçti denilebilir. Bilimsel çalışmalarında pek dikkate alınmayan İran’ın savunma konusunda geldiği nokta, Yerden müdaheleyle indirdiği ABD’nin insansız hava aracı (İHA) konusunda görülebilir. İranlılar ilk denemelerinde bir İHA’yi düşürdüler, ikincisinde ise İHA’nın bilgisayar sistemlerine girerek, onun yönetimini alarak indirdiler” dedi.

 Suriye’de Müslümanlar birbirine kırdırılıyor
Saadet Partisi Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Asiltürk, emperyalist Siyonist güçlerin bugün Suriye’de çok kanlı  bir oyun tezgahladıklarını ve oynadıklarını ifade etti. Suriye’de Müslümanın müslümana kırdırıldığını kaydeden Asiltürk, “70 bin kişinin ölümünden Esed ne kadar suçluysa muhaliflerde o kadar suçlu. Bu gün Suriye’de Nusayri bir azınlığın yönetimi iddiası var ancak Suriye ordusu genelkurmay başkanı Suni. Birçok Sunni üst düzey yetkili var. Diğer taraftan muhalif gurupların başına bir hristiyan getirildi. Mahliflerin içinde İhvan gibi çok iyi bildiğimiz guruplar olmasına rağmen, İslam’ı sadece savaş ve vahşet olarak bilen, Libya’da Kaddafi tarafından beslenen paralı savaşçılar  gibi birçok gurup yer alıyor” dedi.

 Suriye’de artık çözüm çok zor
Suriye’de artık çözümsüz bir yola girildiğini kaydeden Asiltürk, “Aslında ABD ve Batı ülkeleri çoktan Suriye’ye müdahale edecek ama Rusya’dan çekiniyor. Rusya savaş gemilerini Akdeniz’e gönderdi. Bir nevi Suriye’nindeniz sınırlarının korumasını üstlendi ve savaşa kesinlikle karşı olduğunu ifade etti” dedi. Asiltürk, Rusya’nın hem İran, hemde Suriye konusunda davranışının Türk dış politikasına daha uygun olduğunu kaydederek, “Aslında Suriye’de hükümetin neden bu kadar keskin değiştiğini anlamak zor. Bir süre önce hem Suriye hemde Türkiye ortak Bakanlar Kurulu toplantısı yaparak en mahrem konuları birlikte konuşacak kadar birbirlerine güveniyordu. Birden bire ne oldu da bizim hükümetimiz Esed’i sildi” dedi. Asiltürk, hükümetin Suriye konusunda ABD’den talimat aldığını öne sürdü.

 Uyarılarımızı yaptık, dinlemediler
Saadet Partisi olarak ilk başından bu yana iktidar partisine bütün uyarıları yaptıklarını söyleyen Asiltürk, “Biz, defalarca onlara; bu siyonizmin projesidir. Bizim değildir. İslam ülkesine saldırıda bizi kullanacaklar dememize rağmen bizi dinlemediler. 3’ncü Biz, millet olarak bu oyunlara gelmemeliyiz. Emperyalistlerin, Siyonistlerin projelerine uşaklık etmemeliyiz” diye konuştu. Şuanda İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı olduğunu vurgulayan Asiltürk; “Bundan kurtulmanın yolu Milli Görüş politikalarından geçer. Milli ve İslami politikaları uygulamaktan geçer. İslam Birliği’nin kurulmasından geçer” dedi. Asiltürk, işbaşında bulunan siyasetçilerin ABD’nin etkisinde olduğunu da kaydetti.

 

Refah’ın kapatılacağını ABD’lilerden öğrendik

Refah Partisi’nin kapatılmasıyla ilgili bir anısını  da anlatan Oğuzhan Asiltürk; “Ben, gurup başkan vekiliydim. Bir gün Adıyaman milletvekilimiz odama geldi ve bana birgün önce ABD Büyükelçiliği Siyasi İşler Müsteşarı’nın kendisini yemeğe davet ettiğini anlattı. Hanımı Alman olan milletvekili arkadaşımızın, daha önce Adana’da başkonsolos olarak çalışan ABD’li müsteşarla tanışması eskiye dayanıyordu. Büyükelçilik siyasi işler müsteşarı, bizim arkadaşımıza; ‘Sen kendine başka bir parti bul. Biz Erbakan’ı gömeceğiz. Üstünü de betonlayacağız. O partiye siyaset yaptırmayacağız. Ben seni eskiden tanırım. Senin siyasi hayatın bitmesin’ demiş. Bu lafı daha sonra Mesut Yılmaz’da kullandı ama biz ilk defa ABD’lilerden duyduk. O arkadaşımız gelerek, bu olanları bize anlattı. ‘Ben bu partide insanlık gördüm. Dürüstülük gördüm’ dedi. Partimizden ayrılmadı. Bizimle birlikte mücadele etti. O tarihte Refah Partisi’nin kapatılması konusu Anayasa Mahkemesindeydi ama bir karar çıkmamıştı hatta duruşma bile yapılmamıştı” dedi.

 Numan Kurtulmuş Milli Görüşlü olmadı

Şimdi Ak Parti genel başkan Yardımcısı olan ve bir zamanlar Saadet Partisi’nin Genel Başkanlığı’nı da yapan Numan Kurtulmuş konusunda açıklama yapan Asiltürk, “Rahmetli Erbakan Hocamızın bütün gayretlerine rağmen Numan Bey hiçbir zaman Milli Görüş’lü olmadı. O’nun genel başkan seçileceği dönem birden bire medyada bir kampanya başladı. Numan Bey her akşam bir TV kanalında konuşmaya, her gün bir gazete haberi çıkmaya başladı. Ben, bütün gücümle karşı çıkmama rağmen bizim arkadaşlar bu durumdan etkilendi. Partimize genel başkan oldu. Sonra ayrıldı parti kurdu ve şimdi AK Parti’de. Her şey açık seçik ortada. Daha ne söyleyeyim” dedi.

 

Editör: Haber EDİTÖR