Saadet Partisi(SP) Manavgat İlçe Başkanı İbrahim Maslak, teröristlerin Ramazan Bayramı'nın ikinci günü Gaziantep'te içlerinde çocuk, kadın ve masum vatandaşlara yönelik saldırıyı lanetlediklerini söyledi. Terör örgütünün Ramazan ayında yaptığı insanlık dışı eylemlerle ne kadar alçaklaşabildiğini gösterdiğini belirten Maslak, terör örgütü PKK'nın amacının ülkede bin yıllık kardeşliği bozarak millet arasında fitne çıkarmaya yönelik olduğunu kaydetti.

Maslak, parti binasında yaptığı açıklamada, terörün sinsi planına karşı verilmesi gereken cevabın kardeşlik, birlik ve beraberliğin korunması olduğunu söyledi. "Gaziantep’te masum çocukları ve kadınları hedef alan bu son saldırı bu hainlerin bu konuda ne kadar alçaklaşabileceklerinin en önemli göstergesi olmuştur. Bu Saldırının hedefi milletimiz arasında kardeş kavgası çıkarmaktır. Bu sinsi plana karşı vermemiz gereken cevap kardeşlik , birlik ve beraberliğimizi korumamız olmalıdır. Bu hain saldırıları gerçekleştirenler bilmelidir ki hiçbir zaman karanlık hedeflerine ulaşamayacak, Bin yıllık kardeşliğimizi bozmaya, milletimiz arasında fitne çıkarmaya güçleri yetmeyecektir. Akıttıkları kanda boğulacaklardır. Bunlar insanlıktan nasibi olmayan eli kanlı katillerdir.Ülkemizi kardeş kavgasına sürüklemek isteyen kiralık taşeronlardır." diye konuştu.

"MECLİS'TE TERÖRİSTLERE SARMAŞ DOLAŞ OLAN MİLLETVEKİLİ İSTEMİYORUZ"

Terör örgütünün hain saldırırla toplumda kardeşlik ruhunu kırarak Türk-Kürt kavgası oluşturmak istediğini belirten Maslak, hükümetin Kürt açılımı politikalarını, terör sorununu etnik boyuta çekilmesi, yanlış politikalar, BDP'li 9 milletvekilinin teröristlerle Şemdinli'de sarmaş dolaş olması ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması iddiası millet üzerinde rahatsızlık oluşturduğunu kaydetti. Maslak, şöyle devam etti: "Bu alçakça saldırının, bu iki olayın hemen ardından gelmesini zamanlama açısından manidar buluyoruz. Buradaki amaç toplumdaki bu tepkiyi, oluşan bu hassasiyeti daha da derinleştirmek bir Türk-Kürt kavgasına dönüştürmektir. Diğer taraftan bir ülkenin terör ve bölücülük konusunda mutlaka kırmızı çizgileri olmalıdır. Bağımsız ve güçlü bir ülke terör ve bölücülük konusunda taviz vermemeli , terörü ve bölücülüğü savunanlar bu ülkede milletvekili, belediye başkanı veya herhangi bir kamu görevinde bulunamamalıdır. Maalesef bugün ülkemizde terörle müzakere eden bir hükümetimizin olması, teröristleri kucaklayanların milletvekilliği ve belediye başkanı olarak görev yapmaları ve Meclis'te AK Parti,CHP ve MHP'li milletvekillerinin teröristi kucaklayan taşeron BDP'li vekillerle aynı ortamda mecliste bulunabilmeleri içimizi acıtan bir acizliğin göstergesidir. Yapılması gereken, bu vekillerin dokunulmazlığı kaldırılarak derhal yargılanmasıdır. Bunu da yapacak hükümet ve vekil maalesef meclisimizde bulunmamaktadır."
Kaynak: cha