Adana'da radara yakalandıktan sonra 'dur' ihtarına uymayıp trafik polisine çarparak ölümüne sebep olan kadın sürücünün 3 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra tahliye edilmesine polisin ailesi tepki gösterdi. Polis memurunun eşi Meliha Önder, kararı az bulduklarını, temyiz edeceklerini söyledi.

Özel Çağ Üniversitesi İşletme Bölümü hazırlık sınıfında okuyan evli ve 1 çocuk annesi Rabia Rana Çelik, 28 Ekim 2011'de, Yağmur Çinçik ile Ayşe Özülkü Haklıkul'un da içinde bulunduğu 01 ARU 60 plakalı otomobiliyle Holiganbet seyahat ederken, D-400 karayolu 18. kilometrede radara yakalandı. Polisin 'dur' ihtarına uymayarak yoluna devam eden Rabia Rana Çelik, bu sırada aracı durdurmak isteyen trafik polisi Recep Önder'e (46), çarparak ölümüne sebep oldu. Kazadan sonra tutuklanan Rabia Rana Çelik hakkında Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'bilinçli taksirle' trafik polisine çarparak ölümüne yol açtığı gerekçesiyle dava açıldı. Mahkeme hakimi olayın 'olası kastla insan öldürme' suçunu içerdiğine kanaat getirip, görevsizlik kararıyla dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 9 aydır tutuklu yargılanan Çelik'i mahkeme heyeti, önce 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 4 yıl hapis cezasına mahkum etti. Bilinçli taksirle olayı gerçekleştirdiği için cezası 6 yıla çıkartılan sanığın duruşmadaki iyi hali sebebiyle ceza 3 yıla indirilip tahliye edildi. Çelik'e yurt dışına çıkma yasağı da getirildi.

Şehit polisin eşi Meliha Önder (40), eşinin ölümünün üzerinden geçen 9 ayı nasıl geçirdiklerini bilemediklerini kaydederek şöyle konuştu: "9 ayda hayatımız altüst oldu. Çok zor günler geçirdik, halada geçiriyoruz. Eşimi öldüren üniversite öğrencisi 9 ay yatıp tahliye oldu. Önce '6 yıl ceza alacak' dendi, sonra '5 yıla' indi, daha sonra ise iyi halden 3 yıl ceza verildi. Ben bu bayanın 3 yıl hapis yatacağından da şüphem var. Ancak ben bu işin peşini bırakmayacağım sonun kadar gideceğim. Kızın ceza alması için kararı temyize götüreceğim." dedi.

Kararın kendilerini hiç tatmin etmediğine dikkat çeken Önder, bu kararla birlikte bu ülkede öldürenin değil ölenin suçlu olduğunu anladığını belirterek şöyle devam etti: "Benim eşim bu vatana 24 yıl yağmur, çamur, kar, gece-gündüz demeden hizmet etmiş bir insan böyle olmamalıydı. Bir devletin memuru bu şekilde mi ölmeliydi. Bu trafik canavarını kim durduracak. Bu şekilde mi durması lazım. İllaki birilerinin ölmesi mi, yuvasının yıkılması mı gerekiyor, trafik canavarının durması için. Bu canavarları kim nasıl durduracak? Ancak paranın gücünün her kapıyı açtığını bir kez daha gördük. Recep Önder'in 14 yaşındaki oğlu Hakan Önder ise babalarının aniden ölümünden sonra hayatlarında bir boşluk oluştuğunu, hayatının baştan sona değiştiğini belirterek, "Görevini yapan bir memurun öldürülmesinin cezası bu mu? 9 ay yatıp tahliye oldu. Hep böyle mi olacak? Herkes birilerine çarpıp öldürsün sonrada az bir şey yatıp çıksın böyle mi?" şeklinde konuştu.
Önder'in 19 yaşındaki kızı Gülşah Nur Önder ise gözyaşları içinde o günleri unutamadığını söyleyerek, "Hayatımda çok şey değişti babam bunları hak etmiyordu. Buradan herkesin bizi duymasını istiyoruz. Yani trafik kazası bu kadar basit olmamalı."
Kaynak: cha