12 Eylül 1980 askeri darbesinde Mamak Cezaevi'nde işkence gören 78 yaşındaki Necati Yılmazer, yıllar geçmesine rağmen hala 32 yıl önce yaşadıklarının izlerini taşıyor. Darbe sonrası silahını teslim etmesine rağmen, sakladığı 21 mermi yüzünden silah kaçakçısı muamelesi gören ve 10 yıl hapis cezası alan Yılmazer, 8 ay sürekli işkenceye maruz kalmış. Ruh sağlığı bozulan Yılmazer, bugün dahi geceleri uyumakta güçlük çekiyor.

EVİNİ TALAN ETTİLER

Referandum ile 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirenlerle ilgili dava yolu açıldı. Binlerce mağdur, davaya müdahil olmak için dilekçe verdi. Darbe döneminde işkence gören ve basit bir suçtan bile yıllarca hapis yatan mağdurlar, suçlulardan hesap sorulmasını istiyor. Darbe döneminin mağdurlarından olan Sakaryalı Necati Yılmazer, 21 mermi yüzünden yıllarca cezaevinde yatmış ve işkenceye maruz kalmış sıradan bir vatandaş. Silah merakı yüzünden başına gelmeyenin kalmadığını ifade eden Yılmazer, yaşadıklarını şöyle anlattı; "Silahları çok seviyordum. Sıkı yönetim olunca silahımı muhtara teslim ettim. 21 mermim vardı. Onları bir ağacın dibine gömdüm. İhbar üzerine evimi bastılar, talan ettiler. 'Silah arıyoruz' dediler. Silahı muhtara teslim ettiğimi söyledim. Sonra gözümü bağlayıp götürdüler."

İŞKENCEYE DAYANAMADI MERMİLERİN YERİNİ SÖYLEDİ

Gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Mamak Cezaevi'nde 8 ay sürekli işkence gördüğünü belirten Yılmazer, işkencede öleceğini düşünerek sakladığı mermilerin yerini söylediğini kaydetti. Yılmazer; "Çok işkence yaptılar, beni öldürecekler zannettim. Benimle birlikte işkence görenlerde vardı. Gözüm kapalı olduğu için hiçbirini göremedim. Elektrik verdiler. Baktım ki beni öldürecekler, sakladığım mermilerin yerini söyledim. Sonra yerini göstermek için köye getirdiler. Mermileri sakladığım yerden çıkarıp verdim. İyi ki alan olmamış. Yoksa inanmayacaklardı. Yeniden işkence yapacaklardı. Mamak'ta işkence gördüğüm dönemde ölen çocuğumun cenazesini dahi göremedim." dedi.

21 MERMİ YÜZÜNDEN KAÇAKÇI MUAMELESİ GÖRDÜ

21 mermi yüzünden kaçakçı gibi muamele gördüğünü anlatan Yılmazer, 10 yıl hapis cezası aldığını, 5 yılını değişik cezaevlerinde geçirdiğini söyledi.

İŞKENCENİN İZLERİNİ TAŞIYOR

Yaşlı adamın eşi Reyhan Yılmazer (63) eşinin hapiste kaldığı yıllarda çok çileler çektiklerini ifade etti. Eşinin Mamak Cezaevi'nde olduğunu 1 ay sonra öğrenebildiğini belirten Yılmazer, o dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı; "Ziyaretine gittiğimde 5 dakika görüştük. Korkudan konuşamıyordu. Çok işkence etmişler. Korkudan sakladığı mermilerin yerini söylemiş. Mermileri almak için köye geldiklerinde komiser, muhtara eşimin silahı teslim edip etmediğini sordu. Muhtar ettiğini söyledi. Komiser 'amca çok üzüldüm sana' dedi. 'Halin yok. Bir koltuğun yok. Sen kaçakçı değilsin' amca dediler. Sonra tekrar götürdüler. İzmit Seymen Cezaevi'nde üç ay yattı. Daha sonra bir kaç ayda Gölcük Güllübahçe ve İzmit Cezaevi'nde kaldı. Cezası kesilince Bartın Askeri Cezaevine gönderildi. 5 yıl orada yattı. Eşim silahı çok severdi. Askerin polisin silahını silerdi. Düğünde, bayramda silah atardı. 21 mermi yüzünden boş yere senelerce yattı."

BEBEĞİM BAKIMSIZLIKTAN ÖLDÜ

Eşi cezaevinde olduğu dönemde büyük oğluyla birlikte tarla ve hayvanlara bakarak geçinmeye çalıştıklarını belirten Yılmazer; "Eşim tutuklanınca 4 çocukla kaldım. Elde, avuçta paramız yoktu. Bebeğimiz 7 aylıkken bakımsızlıktan öldü. Büyük oğlumla tarlada çalışıp hayvanlara baktım. Eşim cezaevinde bizde dışarıda çile çektik. İki çocuğum babalarının suç kaydı yüzünden polis olamadılar. Onlarında, psikolojileri bozuk. Eşimin ise işkencelerden dolayı ruh sağlığı bozuldu. Geceleri hiç uyuyamıyor. Başından geçenleri hayal ediyor. Her şeye kızıyor. Unutkan oldu. Hastalıkları işkenceden kalma." şeklinde konuştu.
Kaynak: cha