Kocaeli ve Sakarya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü kenarında daha önce kapatılan taş ocağının yeniden açılmasına izin verilmesi tepkilere sebep oldu. Uzmanlar, taş ocağının, yaklaşık 2 milyon kişinin su içtiği Sapanca’ya Gölü’nü ciddi şekilde kirleteceği uyarısında bulundu.

        Şehir Plancıları Odası Sakarya İl Temsilcisi Oya Arapoğlu, Yanık köyü yerleşim merkezine 50 metre ve Sapanca Gölü’ne çok yakın bir yerde taş ocağına izin verilmesinin kendilerini şaşırttığını söyledi. Göl kenarında böyle bir tesisin işletilmesinin yasak olduğunu vurgulayan Arapoğlu, “Sapanca Gölü havzası Çevre Düzeni Planı uygulama hükümlerinde ‘Havza sınırları içinde 1., 2., 3. ve 4. koruma bölgelerinde yeni maden işletme tesisleri ve ocakları açılamaz. Bu alandaki eski maden ocaklarının ruhsatları, ruhsat bitim tarihinden yenilenmez.“ hükmü var. Bu hüküm gereği burada taş ocağı açılamaz.” dedi.

        Ocağa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, bir firmaya, ‘Hammadde Üretim İzin Belgesi’ verildiğini hatırlatan Arapoğlu, TCDD’nin Hızlı Tren Projesi'nin 2. etabı olan Sapanca-Köseköy hattına gerekli hammadde ve dolgu malzemesin sağlanması için taş ocağının tekrar faaliyete geçirildiğini kaydetti.

        Bunun yanlış olduğunu ifade eden Arapoğlu, şu bilgileri verdi: “Olaya, şehir planlama bilimi açısından bakıldığında, Sapanca Gölü İçme ve Kullanma Suyu kaynağı olduğu için, özel koruma hükümleri olan bir içme suyu havzasıdır. Taş Ocağı’nın bulunduğu alan da uzun yıllardır kısıtlamalara tabi olan bir bölgede bulunmaktadır. Sakarya ili 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı uygulama hükümlerinde, 'İçme ve kullanma suyu kaynaklarının mutlak kısa ve orta mesafeli koruma kuşaklarında madencilik faaliyetlerine izin verilmez. İçme ve kullanma suyu kaynaklarının uzun mesafeli koruma kuşaklarında kirlilik oluşturmayacağı bilimsel ve teknik olarak belirlenen ve ÇED yönetmeliği hükümlerine göre uygun bulunan ve atıklarını havza dışına çıkaran veya geri dönüşümlü olarak kullanabilen maden çıkarım faaliyetlerine izin verilebilir. Yapılacak madencilik faaliyetlerinde kullanılacak İçme suyunun kirletilmemesi esastır hükmü' bulunmaktadır. Taş ocağı için çevreye daha az zarra veren bir yerden seçilmelidir “

        SASKİ DAVA AÇTI

        Bu durumda, bu alanda açılacak olan taş ocağı işletmesinin üst ölçek imar planları ile de çelişki meydana getirdiğinin altını çizen Arapoğlu, “Ayrıca, açılacak olan taş ocağının Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu alması zorunludur. Yetkililerin, bu kapsamda konuyu tekrar değerlendireceklerini düşünüyoruz. Zaten Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ)'nin bu çerçevede dava açtığını öğrenmiş bulunmaktayız.” diye konuştu.

        “GÖLÜN EKELOJİK DENGESİNİ BOZACAK”

        Taş ocağının; bölgenin ekonomik, ekolojik, turizm, sağlık ve sosyal yaşam alanlarında da bir çok soruna sebep olabileceği uyarısında bulunan Arapoğlu, “Taş ocağının yeniden faaliyete geçmesi sonucunda oluşacak zarardan sadece Sapanca halkı değil Sapanca Gölü'nü, içme suyu olarak kullanan tüm Sakarya halkı etkilenecektir. Taş ocağının yeniden hayata geçmesi o bölgenin ekolojik dengesini bozacağı gibi, bölgede yaşayanların sağlığını da tehdit edecektir. Taş ocağının bulunduğu alan ve çevresinin orman olması, buradaki bitki örtüsünün yok olmasına ve içinden yaşayan canlıların zarar görmesine neden olacaktır. İşletim sırasında oluşacak toz tanecikleri hava yoluyla hem Göl’ün yapısını etkileyecek hem de insan sağlığını tehdit edecektir. Ayrıca, Yanık köyüne içme suyu temin eden su deposu ile Sapanca Gölü’nü besleyen kaynaklardan birisi olan Yanık Deresi’nin bu alanda bulunması, içme suyu yönünden bir risk oluşmasına sebebiyet verebilir. Bu hususlar önemle göz önünde bulundurulmalıdır.” diye ifade etti.

        35 SENE ÖNCE KAPATILMIŞTI

        Taş ocağının, Yanık halkının yaşantısını olumsuz olarak etkileyeceğini dile getiren Arapoğlu, “Sonuç olarak 35-40 sene önce kapatılan taş ocağının yeniden açılmasının bilimsel ve teknik olarak mümkün olmadığı gibi kısa zamanda taş ocağının işletilmesinden sadece o bölge insanı değil tüm Sakarya halkı ve kamu da zarar görecektir. Taş ocağı işletmesinin yaratacağı olumsuz koşulların iyileştirilmesi ve telafisi için azımsanmayacak ülke kaynaklarının harcanması gerekecektir. İçme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü havzasını koruma amacıyla bölge değişik kısıtlamalarla yönetilmektedir. Bölge halkının burada yapacağı en küçük bir işletme ya da konut bile bir çok prosedüre ve kısıtlamaya tabi iken böyle bir Taş Ocağı’nın açılmasının hangi kriterlere göre karar verildiği büyük bir soru işaretidir ? Alınan bu yanlış karardan en kısa zamanda dönüleceği kanaatindeyiz.” şeklinde konuştu. Bu arada, tepkilere rağmen taş ocağı firması ise sessizliğini koruyor.


Kaynak: cha