Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Söğütalan köyünde geçtiğimiz Mart ayında, arazi anlaşmazlığı meselesinden çıkan tartışma sonucu köy kahvehanesini tarayarak 2 kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına sebep olan sanık, hakim karşısına çıktı. Olay gününü anlatan sanık, “Jandarma ekipleri evime gelip kahvehaneyi taradığımı söyledi. Hiçbir şey hatırlamıyorum.” dedi.

        18 Mart'ta Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Söğütalan köyünde meydana gelen olayda, 64 yaşındaki Mehmet Sevim, dedesinden miras kaldığını ileri sürdüğü ve Hazine'ye ait arazideki bazı ağaçların kesilmesi ve yapıların yıkılması olayının müsebbibi olduklarını öne sürdüğü köy muhtarı ve azaların oturduğu kahvehaneyi taradı. Sevim, kahvehaneye 10 el ateş etti. O sırada kahvehanede bulunan eski azalardan Kadir Yılmaz (63) ve kardeşi Hasan Yılmaz (53) hayatını kaybetti. Olayda köy muhtarı Sedat Aytekin (42) babası Mehmet Aytekin (72), eski muhtarın kardeşi Üzeyir Koz (59), Mehmet Ayas (67), Nurettin Tuna (61) da yaralandı.

        Olayın ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan Mehmet Sevim hakkında Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde '2 kişiyi öldürmek, 5 kişiyi yaralamak, 2 kişiyi de öldürmeye teşebbüs ve mala zarar vermek' suçlarından çifte müebbet ve toplam 108 yıla kadar hapsi istemiyle dava açıldı. Mehmet Sevim ilk kez hakim karşısına Onbahis çıktı. Mahkeme salonunda savunma yapan Mehmet Sevim, dedesinden kalan arazinin piknik alanı yapılarak üzerindeki kavak ağaçlarının kesildiğini, hakkını ispatlamak için birçok yere müracaatta bulunduğunu, fakat hiçbir gelişme yaşanmadığını iddia etti.
Sevim yaşanılanları şöyle anlattı: “Kaymakamlık benim tüm itirazlarıma rağmen kavak ağaçlarını keserek orayı piknik alanı haline getirmeye başladı. Ben de mahkemeye müracaat ederek kesilen kavak sayısı ve yaşları hakkında tespit yaptırdım. Bir gün jandarma ekipleri beni alarak ‘su kaynağına bakalım’ diyerek tarlaya götürdüler. Tarlaya gittiğimde kavaklarımın kesilmiş, tarım aletlerimin yerinde olmadığını ve samanları koyduğumuz binanın yıkıldığını gördüm ve ayrıldık. Aynı günün akşamı jandarma komutanı kayıp olan tarım aletlerinin sağlık ocağının bahçesinde bulunduğunu haber verdi. Bir yıldır tarım aletlerimin yerini söylemedikleri için kaymakam ve muhtara sinirlendim. Daha sonra muhtarın bulunduğu kahveye gittim. Kahvede bulunan bir kişi bana gülünce ben de evime gittim, ancak sonrasını hatırlamıyorum. Sadece ben evdeyken jandarmanın seslendiğini duydum, dışarı çıktığımda ekipler bana silah doğrultmuştu. Ne olduğunu sordum. Kahvehaneye ateş edip insanları yaraladığımı söylediler; ancak ben bunların hiçbirini hatırlamıyorum.”

        Davanın ilk duruşmasına katılan, olayda hayatını kaybeden Hasan ve Kadir Yılmaz’ın yakınları sanığın tarlasının yolundan geçen herkesi tehdit ettiğini ileri sürdü. Sanığın yakınları ile silahlı saldırıda yaralanan mağdurlar, sanığın cezalandırılmasını istedi. Dava, eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
Kaynak: cha