Migrenin kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, özellikle çalışan kadınları migrene karşı bilinçli olmaları konusunda uyarıyor.

        Başağrısı ve Ağrı Çalışmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zarifoğlu, migrenin Türkiye’de de sık rastlanan kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Her 6 kişiden birinde görülen migrenin, kadınlarda ise her 4 kadından birinde görüldüğünü kaydeden Zarifoğlu, migrenin sıklığının en üretken yaşlar olan 25-50 arasında en üst düzeye çıktığını vurguladı.

        Zarifoğlu, migren hakkında şu bilgileri verdi: “Migren aynı zamanda iş hayatında en çok verim kaybına neden olan rahatsızlıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Her 6 kişiden birinin migren olduğu ülkemizde migrenin doğru tedavi yöntemleri genelde bilinmiyor. Ülkemizde migren en çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde görülürken şehirlerde ve ilçelerde, köy ve kasabalara göre yaklaşık 3 kat daha fazla rastlanıyor.”

        Ülkemizde özellikle kadınlar arasında migrenin sanıldığından yüksek oranda görüldüğüne dikkat çeken Zarifoğlu, hastaların büyük kısmının migren olduklarının farkında olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Zarifoğlu, şöyle devam etti: “Dört kadından birinin migren hastası olduğu ülkemizde, çalışma hayatının günlük yaşantıda neden olduğu değişiklikler, uyku problemleri, düzenli yemek alışkanlığının olmayışı ve iş hayatındaki gerilimler çalışan kadınlarda migren atağı için daha uygun bir ortam sağlayabiliyor. Dolayısıyla migren çalışan kadınlarda biraz daha önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Nöroloji uzmanları tarafından tedavi edilen migrenin toplumda atak sıklığı ortalama ayda 6 gün olarak görülüyor. Daha az ya da daha sık geçirenler de var. Başı ağrıyorken orta derecede etkilenme de buna dahil.”

        Zarifoğlu, migrenin iş yaşantısındaki diğer etkilerini şöyle anlattı: “Türkiye’de migren hastalarının yüzde 93’ü orta veya şiddetli migren atakları geçirirken, bu migren atakların en az yüzde 60-70’i kısmi ya da tamamen engelleyici nitelikte yaşanıyor. Bu nedenle, migren iş hayatını önemli ölçüde etkileyerek çalışanları belirli işlerden uzak tutuyor. Bu bakımdan kısıtlayıcı bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Ancak doğru migren tedavisi uygulanırsa ve gerek atak tedavisiyle gerek koruyucu tedaviyle kontrol altına alınırsa bu problem ortadan kalkar. Genellikle zonklamalar ve sıklıkla tek taraflı baş ağrısı atakları ile seyreden migren sinirsel/gerilim tipi diğer baş ağrıları ve özellikle sinüzit gibi hastalıklar ile sıklıkla karıştırılıyor. Bu nedenle, her hastanın doğru tanıyı koyabilecek ve uygun ilaçla doğru tedaviyi uygulayabilecek nöroloji uzmanlarına başvurmaları önem taşıyor.”
Kaynak: cha