28 Şubat soruşturmasını yürüten Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi ile yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, yarın HAS Parti yöneticilerini dinleyecek. HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç başkanlığındaki heyet, 16 Ocak 2012’de cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunmuştu. Post modern darbeyle ilgili suç duyurusunda bulunan Malkoç ve arkadaşlarının bir başka askeri darbe olan 12 Eylül’ün yıldönümünde dinlenilmesi ilginç bir tesadüf oluşturuyor.

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Malkoç, suç duyurusunda bulunurken Genelkurmay Karargâhı'nda, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a omuz atan askerlere dikkat çekmişti. İddianame hazırlık çalışmalarını sürdüren Bilgili’nin suç duyurusunda bulunanları dinlemesi hukuki sürecin bir parçası olarak işliyor. 28 Şubat post modern darbesiyle ilgili başka suç duyuruları da olmuştu. Dava açılmasıyla ilgili temel talep, “millet iradesini yok sayarak, hukukun dışına çıkanların yaptıklarının yanına kar kalmaması” şeklindeydi.

HAS Parti’nin hukuki kimliğinin sona ermesi parti yöneticilerinin başvurusunu düşürmeyeceği belirtiliyor. Post modern darbeyle ilgili soruşturma sürecinin başlamasının önemine dikkat çeken Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mustafa Kasap, “Mağdurlarda adalet duygusunun inşası ve hukukun dışına çıkanların yaptıklarının yanına kar kalmayacağının gösterilmesi için bu soruşturmanın açılması gerekiyordu. Bu dava aynı zamanda, elindeki yetkiyi kötüye kullanarak hukukun dışına çıkıp millet iradesini yok sayma düşüncesini de ortadan kaldırarak yeni cunta teşebbüslerini önleyecektir.” değerlendirmesini yapıyor.

28 Şubat döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı'na ağır hakaretlerde bulunulduğunu hatırlatan HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, suç duyurusu başvurusu yaptığı gün şöyle konuşmuştu; “Başbakana omuz atan, ağır hakaretlerde bulunan, devlet geleneğine ve terbiyesine uymayan sözler söyleyen paşalar vardı. Yargıtay'daki, Danıştay'daki hakim ve savcıları, Genelkurmay Karargâhı'na çağırıp, talimatla oturtan, kaldıran, alkışlatan komutanlar vardı. Yine bu dönemde on binlerce yavrumuz okulundan, eğitim hakkından edildi. Binlerce insanımız fişlendi. Türkiye'de bir daha bunların olmaması için biz bu dilekçeyi veriyoruz.”

Yedi sayfalık suç duyurusu dilekçesinde, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile bazı gazetecilerin cezalandırılması talep ediliyor. Söz konusu isimler hakkında "Cebir ve şiddet kullanarak TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye çalışmak" suçundan dava açılması isteniyordu. Dilekçede, "Çevik Bir'le birlikte hareket ederek, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturarak faaliyette bulunan kişiler" ifadesi altında şu isimlere yer verildi; “Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Doğu Aktulga, Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Çörekçi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç, Zırhlı Birlikler ve Eğitim Tümeni Komutanı Erdal Ceylanoğlu.”
Kaynak: cha