Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Güney Kore Ekonomi ve Ticaret Bakanı Taeho Bark arasında, Türkiye-Kore Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalandı. Anlaşmanın, ülkelerin meclislerinde onaylandıktan sonra 1 Ocak 2013’ten sonra yürürlüğe girmesi planlanıyor.

        Ekonomi Bakanlığı’nda imzalanan anlaşmanın ardından Bakan Çağlayan ile Güney Koreli mevkidaşı basın toplantısı düzenlendi. Zafer Çağlayan burada yaptığı konuşmada, Türkiye ile Kore arasında tarihi bir ana tanıklık edildiğini söyledi. Ekonomik entegrasyon anlamında 2 ülke arasında önemli bir adıma imza attıklarını ifade eden Çağlayan, ekonomik birleşmede yeni bir adım atıldığını anlattı.

        Kore ile yapılan anlaşmayla hem AB tarafından Kore menşeli ürünler için Türkiye pazarına açılan arka kapının kapatıldığını hem de AB’den daha avantajlı koşullar elde edildiğini ifade eden Bakan Çağlayan, “Bakın AB, Kore STA’ sının yürürlüğe girişiyle birlikte gümrük vergilerinin yüzde 94’ünü anında sıfırlamıştır. Biz tarife satırlarının sadece yüzde 65’i için bu taahhüdü üstlenmiş bulunuyoruz. Kore tarafı ise anlaşmamızın yürürlüğe girdiği andan itibaren tarife satırlarının yüzde 80’inde ülkemiz ürünlerine sıfır vergi uygulayacak.” diye konuştu.

        HASSAS SANAYİ KOLLARI İÇİN 7 YILLIK GEÇİŞ SÜRECİ

        AB sanayi ürünlerinde en hassas ürünleri için en uzun 5 yıllık geçiş süreci alabildiğine de değinen Çağlayan, “Biz hassas sanayi kollarımız için 7 yıl aldık. Gümrük Birliği’nin bile kapsamı dışında olan tarım alanında, ülkemizce Kore’ye hâlihazırda satılan ürünlerin yüzde 97’si için 10 yılın sonunda vergisiz pazara giriş imkânı yarattık. Halihazırda yürürlükte olan 16 STA’mız çerçevesinde ülkemizce tercihli giriş imkanı elde edilen pazarların toplam ithalat hacmi 2011 yılı itibariyle yaklaşık 600 milyar dolar civarındadır. Kore’nin tek başına aynı yılda dünyadan ithalatı 520 milyar doları geçmiştir.” ifadelerini kullandı.

        Ekonomik olarak Kore ile Türkiye’nin bir birini çok yakın tanıyamadığının altını çizen Bakan Çağlayan, imzalanan ve Uzak Doğuda bir ilk olan bu anlaşmanın bundan böyle ekonomik anlamda da iki ülkenin birbirini tanımasını sağlayacağını açıkladı. Anlaşmanın, iki ülkeyi 3’üncü ülkelerle de ortaklık yapmasını sağlayacağını kaydeden Zafer Çağlayan, "Bu sadece bir alt ticaret anlaşması değil. Yürürlüğe girdikten bir yıl sonra, gerek yatırım ve gerekse hizmetler alanında serbest ticaret anlaşması imzalanmasını sağlayacaktır." dedi.

        "DIŞ TİCARETTEKİ DENGEYİ SAĞLAYACAĞIZ"

        Dış ticarette 2 ülkenin geldiği noktayı da değerlendiren Çağlayan, “Ülkeler arasında, dış ticarette geldiğimiz nokta 7 milyar dolar. Türkiye’nin yaptığı ihracat 1 milyar dolarken yaptığı ithalat 6 milyar dolar. Kore’ye yaptığımız ihracat on da bir oranında. Bu ticaret anlaşması ile ülkeleri arasındaki ticareti dengeli hale getirmek için çalışacağız. Kısa sürede ticaretimizi, 10 milyar dolara çıkarmak için çalışacağız. Bu yıl Kore’ye ihracatta bir artış, ithalatta ise bir azalma söz konusu. Bu dengeli bir noktaya gelmeyi açısından çok önemli.” diye konuştu.

        Yeni teşvik sisteminin Türkiye’ye Ultrabet yapılan yatırımları da arttıracağını ifade eden Bakan Çağlayan, Türkiye’nin sağlık, ulaşım, hizmet noktasında önemli avantajlara sahip olduğunu kaydetti.

        Gümrük Birliği anlaşmasına ek olarak, Türkiye’nin 18 ülke ile serbest ticaret anlaşması imzaladığını aktaran Çağlayan, serbest ticaret anlaşması imzalanacak ek 18 ülkenin de sırada beklediğini bildirdi. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi durumunda, dünya nüfusunun ve Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH)’nın yüzde 48 ulaşacağını belirtti. Bunun Türkiye açısından son derece önemli olduğunu ifade etti. Çağlayan, 2007-2011 serbest ticaret imzaladığımız ülkeleri arasında ihracatımız yüzde 53 bir artış sağlandığını da sözlerine ekledi.

        “MALEZYA STA’MIZ YOLDA”

        Anlaşmanın, karşılıklı ticaretin artırılmasının çok ötesinde sonuçlar doğuracağını umduğuna da dikkat çeken bakan Çağlayan, “Bu çerçevede, gönül rahatlığıyla ifade edebiliriz ki STA’nın tamamlanmasıyla biz hükümetler olarak işadamlarımıza ve yatırımcılarımıza yeni bir yol açmış bulunuyoruz. Ayrıca bunu sadece Kore pazarı olarak da düşünmeyin. Uzakdoğu pazarına avantajlı giriş imkanları için Malezya STA’mız yolda. İki hafta önce (17-21 Temmuz 2012) Japonya seyahatimde bu ülke ile STA müzakerelerine başlanması için ilk adımı attık.” şeklinde konuştu.

        “İMZALADIĞIMIZ 9. TİCARET ANLAŞMASI”

        Güney Kore Ekonomi Bakanı Taeho Bark ise Türkiye ve Kore arasındaki ilişkileri, zaten stratejik ortaklık düzeyinde olduğunu kaydederek, ancak serbest ticaret anlaşması uzun yıllardır eksik kaldığına dikkat çekti. Bu gün bu eksikliği de gidermek için önemli bir anlaşmaya imza atmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Bakan Taeho Bark, “Serbest ticaret anlaşması iki ülke arasındaki ticaret geliştirecek ve eğitim gibi alanlara da yayılması sağlanacaktır. Ticaret anlamında düşünüldüğünde, iki ülke arasında ticaret yeteri seviyeye ulaşmamıştır. Birkaç yıl için de 20 milyara çıkarılmasını arzuluyoruz. Türkiye Kore’de çok iyi tanınan bir ülke ancak halk seviyesine stratejik önemi bilinmemektedir. Serbest ticaret anlaşması uygulamaya girdiği takdirde Koreli firmaların stratejik öneminizi daha iyi değerlendireceğini düşünüyoruz. Kore, Türkiye serbest ticaret anlaşmasından her ikinin faydasını sağlayacak. İki ülke arasında iç onay süreci var. Amacımız 1 Ocak’tan sonra, yürürlüğe girmesini arzuluyoruz.”dedi.

        Türkiye ile imzaladıkları STA’nın Kore’nin 9. serbest ticaret anlaşması olduğunu da ifade eden Taeho Barki, şöyle devam etti:

        "Ülke anlamında 46. Serbest ticaret anlaşması imzalayan ülke. Çin, Japonya ile müzakereler devam ediyor. Endonozya ve Viatnamla’da serbest ticaret anlaşmasına Kore devam etmektedir. Benim bunlardan bahsetmemin sebebi, Türkiye ve Kore firmaları ülkemizde imzaladığımız diğer serbest ticaret anlaşmalarından da yararlanılacak olmasıdır. Serbest ticaret anlaşmanın birçok yararları olduğu gibi, bu fırsatları değerlendirmek de firmaların işidir. Şirketlerin bu fırsatları değerlendirmek açsından iş adamlarını destekleyeceğimiz sözünü de veriyoruz. Anlaşma imzaladıktan sonra ortak bir komite kurulacak. Dolayısıyla iş adamları, herhangi bir sorunla karşılaşırsa komiteye bildirerek yardımcı olmaya çalışacağız. Ayrıca, her iki tarafın heyetine de teşekkür etmek istiyorum.”

Kaynak: cha