TEPAV son dönemde ev kadını sayısında görülen artışın 2008 küresel ekonomik krizinin etkilerinin hafifliyor olmasından, böylece hanehalkı geliri üzerindeki baskının azalmasından kaynaklandığını belirterek; “Kadınlarımızın çok önemli bir bölümü yalnızca mecbur kaldığında çalışmaktadır.” dedi.

TEPAV Araştırmacıları Damla Özdemir ile Hasan Çağlayan Dündar tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Kriz Sonrası Eve Dönen Kadınları- İşgücüne Katılımda Kriz Etkisi Ve Fırsat Maliyeti” başlıklı değerlendirme notu yayımlandı. Çalışmada, Türkiye’de 37 milyon 191 bin kadın bulunduğuna işaret edilirken; “Bu kadınların 27 milyon 594 bini çalışabilir durumda iken yalnızca 7 milyon 300 bini çalışmaktadır. İşgücü dışındaki kadınların ise 11 milyon 933 bini ev kadınıdır. Türkiye’de çalışan kadınların bir buçuk katından daha fazla ev kadını bulunmaktadır.” denildi. Değerlendirmeye şöyle devam edildi:

“2004’te son 30 yılın en düşük seviyesine ulaşmasından sonra sürekli olarak yükselmiş olan kadınların işgücüne katılım oranı, 2012 yılının ilk çeyreğinde kayda değer bir düşüş göstererek tartışma konusu olmuştur. 1980-2011 dönemi genelinde kadınların yıllık işgücüne katılım oranlarının, son yıllardaki olumlu gelişmelere rağmen yüzde 2,7 gerilemesine neden olmuştur. İstatistikler, Türkiye’de kadınların işgücüne düşük katılımının yapısal bir sorun olduğuna işaret etmektedir. Din ve eğitim seviyesi gibi akla ilk gelen unsurlar göz önünde bulundurulduğunda dahi Türkiye’deki katılım oranları diğer ülkelere göre oldukça düşüktür. Son 7 yılda kadınların işgücüne katılımının artması bu anlamda çok olumlu bir gelişme olarak ortaya çıkmıştır. 2012’nin ilk çeyreğindeki dikkate değer düşüş ise bu Bahis Siteleri gelişmelerin geçici olabileceğine dair kuşku uyandırmıştır.”

KRİZ HAFİFLEYİNCE KADINLAR EVKADINLIĞINA DÖNMEYE BAŞLADI

Çalışmada, son dönemde ev kadını sayısında görülen artışın, 2008 küresel ekonomik krizinin etkilerinin hafifliyor olmasından, böylece hanehalkı geliri üzerindeki baskının azalmasından kaynaklandığı açıklandı. Kadınların işgücüne katılımı ile milli gelir arasındaki ilişkinin, Türkiye’nin son 20 yıldaki kriz deneyimleri incelendiğinde de ortaya çıktığı kaydedilen çalışmada şu ifadelere yer verildi:

“1989’dan sonra düşüşe geçen kadınların işgücüne katılım oranı, 1994 kriziyle yüzde 27,5’ten yüzde 30,2’ye yükselmiştir. Daha sonraki yıllarda düşüşe devam eden oran, 1998’de Asya krizinin etkilerinin Türkiye’yi de sarsmasıyla yüzde 27,6’dan yüzde 30,4’e yükselmiştir. Benzer bir eğilim, 2001’de patlak veren ekonomik krizde de görülmüştür. 2000’de yüzde 26,6 olan kadınların işgücüne katılımı, 2001’de yüzde 27,1’e çıkmış, 2002’de yüzde 27,9’a ulaştıktan sonra tekrar düşüşe geçmiştir. Son küresel ekonomik krizin etkilerinin hissedilmesiyle ise 2007’de yüzde 23,6 olan katılım oranı 2008-2011 yılları arasında hızla yükselerek yüzde 28,8’e ulaşmıştır. Kriz etkilerinin hafiflediği 2012 yılının ilk çeyreğinde ise kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 27,9’a gerilediği görülmektedir.”

Çalışmaya göre kriz döneminde en çok ilkokul mezunları işgücüne katıldı, son bir yılda ise en çok ilköğretim ve üniversite mezunları eve döndü. Ayrıca kriz döneminde en çok 25-29 yaş grubundaki kadınlar işgücüne katıldı, kriz sonrasında ise en çok 35-39 yaş grubundaki kadınlar işgücü dışında kaldı.
Kaynak: cha