Almanya'nın en büyük eyaleti KRV'de okulların başlamasıyla birlikte, Almanya tarihinde ilk kez bir eyalette “İnanca dayalı İslam din dersleri” okutulmaya başlandı. Dersin partneri konumundaki İslami kuruluşları umutlu. İslami kuruluşlar bu dersle Müslüman öğrencilerin dinlerini doğru ve sağlıklı kaynağından öğrenip merak eden arkadaş ve komşularına anlatacaklarını, bunun ise İslamla ilgili önyargı ve korkuları gidereceğini bildiriyor.

KRV'de 22 Ağustos'ta eğitim yılının başlamasıyla birlikte Almanya'nın bir eyaletinde ilk kez, “İnanca dayalı İslam din dersleri” verilmeye başlandı. Almanya'da yüz yıllardır yaşayan; ancak 50 yıl önce Türkiye ile Almanya arasında gerçekleşen işgücü anlaşmasıyla gelmeye başlayan Türk kökenlilerle birlikte sayıları milyonları bulan Müslümanlar da artık diğer din mensupları gibi devlet okullarında kendi dinlerini öğrenebilecek. 'Eşit muamele' adına önemli bir adım olan dersler KRV'de ilk etapta 44 okuldaki 2 bin 500 öğrenciye verilebilecek. Eyaletteki 320 bin Müslüman öğrencinin tamamına dersin verilebilmesi için bin civarında branş öğretmenine ihtiyaç duyuluyor. Dersin verilmesi konusunda KRV Okul-Eğitim Bakanlığı'nın partneri konumundaki İslami kuruluşlar derslerden oldukça umutlu.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel BaşkanıAli Dere, İslam din derslerinin, uyuma yapacağı katkı kadar, Almanya'da İslam ve Müslümanların kabulü, İslam'a karşı önyargılar ve İslamfobinin azalmasına da önemli katkılar yapacağının altını çiziyor. Dersler konusunda farklı eyaletlerde farklı çalışmaların olduğunu, KRV'de ise beş yıllık bir geçici çözüm bulunduğunu hatırlatan Dr. Dere, “Bu kapsamda bir danışma kurulu oluşturuldu ve bu kurul öğretmenlerin yeterliliği konusunda bir dizi çalışmalar yaptı. Bir takım eksiklerimiz var. Örneğin müfredat. İslam din dersleri sadece din özgürlükleri ve eşitlik açısından değil, aynı zamanda Almanya'daki Müslüman kimliğin kendisini tanıması ve bu toplumda böylesi bir kimliğe dayalı olarak kendisini anlatarak İslam hakkındaki bir takım yanlış bilgilerin ve ön yargıların giderilmesine katkı yapacak. Buna bağlı olarak da gruplaşmaların, polarize olmaların önüne geçmesi açısından da son derece önemli bir adım." diye konuştu.

Velilere tavsiyelerde bulunan Dere, şunları söyledi: “Velilerin dersler konusunda talepkar olmaları son derece önemlidir. Doğru, sağlıklı, kendi tanımına uyan, siyasete alet edilmemiş tarzda bir dini bilgiyi öğretmek Müslüman velilerin çocukları karşısında en büyük sorumluluk ve vazifeleridir. Bunu tek başına okuldaki dersler veya cami eğitimi ortadan kaldırmaz. Veliler okullarda bu taleplerinin nasıl karşılandığını takip ve kontrol etmeli. Çocuklarımız ve ders materyalleri üzerinden dersin içeriğini takip ederek başlangıç aşamasındaki bu sürece katkı sağlamalılar. Yani talep etmeli, çocukları göndermeli ve din dersini kendileri öğreniyorlarmış gibi, çocuklarıyla sohbet ederek, ders materyalleri inceleyerek gerekirse saha uzmanlarıyla konuşmalı.” dedi. Dere, KRV'de beş yıl sonra artık geçici bir düzenlemeyle değil de Anayasa'nın öngördüğü şekilde gerçekleşeceği konusunda iyimser olduklarını kaydetti.

VELİLER İSLAM DİN DERSİNE İLGİ GÖSTERMELİ, YAKINDAN TAKİP ETMELİ

İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise, Almanya'daki İslami cemaatlerin Anayasal anlamda dini cemaat olup olmadıkları konusundaki tartışmalara dikkat çekerek, “Devlet, İslami cemaatlerin ‘dini cemaat' kimlik ve statülerini hukuki gerekçelerle reddetmiyor, İslami cemaatlere güven olmaması sebebiyle ve İslami cemaatlerin entegrasyona aykırı faaliyet yaptığı kaygı ve iddiasıyla bunlar öne sürülüyor. Ayrıca 320 bin öğrenciye bu dersin verilmesinin önemli bir mali külfeti var ve bin civarında kalifiye öğretmene ihtiyaç var. Mali yük ve devletin Müslümanlara grup hakları verme konusundaki kaygıları değerlendirildiğinde derslerin başlamış olmasını bir adım olarak değerlendirmek gerekiyor. İnşallah imkanlar nispetinde her yıl dersin verildiği okul sayısı arttırılacak." ifadelerini kullandı.


İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Seyfi Öğütlü, KRV'de başlayan derslerin Almanya tarihinde bir ilk olduğunu hatırlattı. Öğütlü, “Müslüman çocukların, diğer dinlere mensup çocuklarla eşit muamele görüp okulda din derslerini görmeleri önem arz ediyor. Din dersinin verilmesi ayrıca, İslam ve Müslümanların da Almanya'nın bir parçası olduğunun fiili bir göstergesidir.” dedi.

Okullarda, haftada iki saatlik din derslerinin camilerdeki eğitimin yerini tutamayacağını da hatırlatan Öğütlü, “Okuldaki derste daha ziyade teoriye dayanan temel bilgiler yer almakta. Camilerde ise pratiğe yönelik eğitim veriliyor. Biz camilerdeki dini eğitim ile okullarda başlayan eğitimin bir birine zıt değil, bir birini tamamlayıcı olarak görüyoruz. Velilere de bu açıdan bakmalarını tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: cha