Ne kadarda güzel söylemiş,MEHMET AKİF ERSOY.Gerçi tüm şiirleri ayrı bir lezzette ama olsun İstiklal marşımız bir başka.Bugün daha önce söylediğim gibi çanakkale hikayelerine ayırdım köşemi.Hikaye dedikse özbe öz gerçek.Okuyalım kendimizi o hikayenin bir kenarına oturtalım bakalım ne durumdayız.Ben inanıyorum ki,biz ne zaman atalarımız gibi yalın düşünmeye,karşılıksız sevmeye dönersek o devasa güç yeniden elimize geçecek.Sağlıcakla kalın.

                     ÜÇ PINARLI ALİ

  HATTATOĞLU MUSTAFA EFENDİ ANLATIYOR;

   Birgün bizim birliğe takviye Balıkesir gönüllüleri geldi denildi.Gittim 120 kişiydiler.Hemen hemen hepsi tanıdıktı.Sarıldık, hasret giderdik.Başlarında ozamanların Balıkesir'in ünlü kabadayısı Üç pınarlı Ali vardı.Ali sancaktar olmuş.Tüfeği çapraz asmış,sancağın üzerinede sırma ile''KARESİ GÖNÜLLÜLERİ''yazdırmıştı.Kabadayılığı gene elden bırakmamış,askerlikte pek hoş karşılanmamasına rağmen belinde kamasını sallandırmıştı.Beni görür görmez yanıma geldi;''Kumandan efendi.Bizburaya beklemeye gelmedik,hadi düşmanı basalım.....''

  Burada herşey emirle olur.Hücuma sadece biz geçersek kendimizi gereksiz kırdırırız.Herşeyin bir zamanı var.

   Peki öyleyse hücuma geçmeden yarım saat önce bize söyle de şu sırt çantalarını biryere koyalım.Şöyle rahat rahat ,doyasıya döğüşelim...

   hücuma yarım saat kala Aliye haber verdim.Balıkesirlileri aldı,siperi geriside bir vadide kayboldu.Hemen gelirler sandım.Beklerim gelmezler,bir çavuşa ;şu bizim hemşehrilere bir bakbakalım  dedim.Gitti,biraz sonra önünde Ali arkada arkadaşları çıktılar

geldiler.Şaşırdım hepsi süslenmişler.Hanımlarının,nişanlılarının verdikleri ayrılık mendillerini kimi boynuna dolamış,kimi alnına çatmış,kimi bileğine dolamıştı. Çoğu yakalarına kurumuş gül karanfil takmıştı,Aliye sordum .Neden geç kaldınız;

  Komutan bey biraz sonra cenabı ALLAH'ın huzuruna çıkacağız,Temiz çıkalım dedik. olaki bir pislik bulaşmıştır diye çamaşırlarımızı değiştirdik.Abdest aldık.Biz buraya oynamaya değil düğüne geldik,bayrama geldik.Bugün bizim bayramımız onun için süslendik.Ayrılık hediyelerini taktık.Ama sen bize hücumdan beş dakika önce yine haber ver.

   Büyük bir sessizlik oldu Herkez kendi dünyasında dua ediyordu.Saatime baktım,Aliye  beş dakika kaldığını bildirdim.

 Birden ortalık kaynayıverdi,Hepsi birbirine sarılıyor,öpüşüyor,helalleşiyor

lardı....

 UTANDIRMAYIN HAA,İYİ DÖVÜŞÜN HAAA..,GÜN BUGÜNDÜR ANAMIZ BİZİ BUGÜN İÇİN DOĞURDU...

 Kısa bir süre sonra dişler kenetlendi,süngüleri takmış tüfeklerin dipçiklerine parmaklarını geçirircesine yapışmış bölük hücuma hazırdı.

  HÜCUUUM.... deyice sanki siper sarsılıverdi.hepsi ALLAH...ALLAH.. diye düşmanın bir hançer gibi daldılar.dövüştük.

 Akşama doğru savaş durdu ateş kesildi.Her iki taraf yaralı ve cesetleri topluyordu.Yanıma birisi geldi;Komutanım ALİ sancağı vermiyor... dedi. Gittim baktım.O 120 ki,şiden o gün 13 kişi sağ kalmıştı.Alide şehitler arasında idi

  Ama sancağı öyle bir kavramıştı ki parmakları kenetlenmişti.Çekeyim dedim olmadı.Orada o şehitleri gömdük ALİ sancağına sareılarak yatırdık.Orada çam ağaçlarının altında nice memleket evladı bu vatana kurban koç yiğitler yatıyor.

                 Siz bu hikayenin bugün neresindesiniz kendinize bir sorun bugün