Yeditepe Üniversitesi Hastanesi uzmanlarından Uzm. Psk. Zeynep Göktuna, aileleri uyarıyor; “Çocuğunuzun okuma bozukluğunun nedeni DİSLEKSİ olabilir.”

Çocuğunuz alfabeyi ve yeni kelimeleri öğrenmekte, sayıları doğru yazmada, yönünü bulmakta, yazılanları kopyalamada ve işittiğini yazmada güçlük çekiyor mu? Uzm. Psk. Zeynep Göktuna bu belirtileri yaşayan ve yaşıtı olan pek çok arkadaşının gerisinde kalan çocuklarda okuma bozukluğu hastalığı olabileceğine dikkat çekiyor. Çocuklar ilkokulda okuma- yazma becerilerini geliştirirken ilk zamanlar zorluklar çıkmasının normal olduğunu belirten Göktuna “ Bu belirtiler birinci sınıfın ikinci dönemi ve sonrasında da hala devam ediyorsa o zaman mutlaka gerekli testlerin yapılması ve bu testlerin sonucunda önlem alınması gerekmektedir.” diyor.

Çocuğunuzu gözlemleyin, bu belirtiler var ise mutlaka uzmana danışın…

Anne ve babaların okuma zorluğu çeken çocukları üzerinde gözlem yapmaları gerektiği ve aşağıdaki unsurlarda sorun olup olmadığına dikkat etmeleri gerektiğini öneren Göktuna, şüpheli durumlarda “büyüyünce geçer” yanılgısına düşmeden hemen bir uzmana danışmalarının tavsiyesini veriyor. Bu bozukluktan şüphe edilen çocuklar için uygulanan WISC-R ( Weschler Çocuklar için Zeka Testi ) ve ‘Özel Öğrenme Güçlüğü Bataryası’ testlerinin sonucuna göre disleksi teşhisi konularak, hastalık kalıcı olmadan önlem alınması gereklidir diyor.
Peki, nedir bu dikkat edilecek durumlar;

1-Çocukların okuması yavaştır ve akıcı değildir hatta bazen hiç yoktur,
2- Harf harf okurlar, özellikle bilmediği kelimeleri okurken duraklar, okuyamazlar.
3-Kelimeleri kısaltarak okurlar. Okurken, kelimelerin içindeki harf ve hecelerin yerlerini değiştirerek okurlar, tahmin ederek okurlar.
4-Yüksek sesle okurken, anlamı ifade eden ritim ve tonlamaları bozuktur. Yanlış vurgulama yaparlar. Okuduğu öykünün veya parçanın anlamını çıkaramazlar bu nedenle okuduğu bir paragrafla ilgili verilen sorulara doğru yanıt vermekte zorlanırlar. Bir satırı takip edemez, karıştırırlar. Satır başına geçerken zorlanırlar. İçinden okurken bazı sesler çıkarırlar. Disleksi tanısı alan çocuklarda okurken bir kelimenin yerine başka bir kelime yerleştirme ve atlama görülür.
5-Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada güçlük çekerler.
6- Altı ve dokuz gibi sayıları ters algılarlar. ‘ b ve d’, ‘ a ve o’ gibi harfleri karıştırırlar.
7- ‘önce- sonra’; ‘dün- bugün’ öncelik sonralık ilişkilerini ‘ yukarı- aşağı’ ‘sağ-sol’ gibi yön kavramlarını karıştırırlar.
8- Matematik terimleri, kavramları ve işlemlerini isimlendirme ve anlamada, yazılı problemleri matematiksel problemlere dönüştürebilmede,matematiksel adımları sıraya koyma, objeleri sayma ve çarpım tablosunu öğrenmede zorluk çekebilirler. Sayıları ve sembolleri tanımada ve okumada hatalar yapabilirler. Eldeki sayıları toplamayı unutabilirler.

Disleksi Tanısı Almış Çocuklar İçin Tedavi

Disleksi tedavisinde; aile- öğretmen ve psikoloğun uyum içerisinde çalışmasının; aile ve öğretmene tedavi ekibinin bir parçası oldukları bilincinin kazandırılmasının; tedavi sürecini olumlu yönde etkilediğinin bilgisini veren Uzm. Psk. Zeynep Göktuna atılacak adımlar ile ilgili şu bilgileri veriyor;
‘Disleksi’ tanısı alan çocuğa, dikkat süresini arttıracak alıştırmalar yapılır, çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış bireyselleştirilmiş eğitim programı uygulanır. Disleksik çocuğun, akademik hayatında yaşadığı zorluklarla başetmesini sağlamak amacıyla öğretmeni ile görüşülür. Çocuğun sınıf içerisindeki yaşamını kolaylaştırmak, uyumunu ve akademik becerisini arttırmak için öğretmenine ipuçları verilir.
Disleksik çocuklar özellikle ev ödevleri konusunda zorluk yaşadığı için, Ödev sorunları nedeniyle anne-baba ve çocuk arasındaki ilişki gerginleştiği hatta bazı evlerde hemen hergün ödev sorunları yaşandığı için, çocuğun disleksi tedavisi sürecinde özellikle Anne- baba’lar çocuğa ev ödevlerinde nasıl destek olacakları konusunda eğitilir. Çocuğun olumlu davranışlarını pekiştirmek üzerine geliştirilmiş ve yapılandırılmış ‘Ödüllendirme Sistemi’ hakkında aileye bilgi verilir.
Disleksi tedavisi’nin sıklığına disleksi tanısı alan çocuğun yaşına, bozukluğun derecesine ve çocuğun akademik programına göre aile-öğretmen ve uzmanla birlikte karar verilmelidir.
Okul hayatlarında akademik programa uyum sağlamakta çok zorlanan çocuklar için haftada iki kez, hafif-orta düzeyde okuma bozukluğu olan çocuklar için haftada bir kez destek verilmesi uygundur.
Disleksi tanısı alan çocuğun tedaviye katılımı, sürekliliği ve verilen ev ödevlerinin düzenli olarak yapılması tedavinin etkinliğini arttırır. Düzenli olarak ev ödevlerini yapan, sürekliliği sağlayan, aile ve okul sisteminin tedavinin bir parçası olduğu hasta grubunda 10 seans sonrasında disleksi belirtilerinin oldukça azaldığı görülmüştür.

Editör: Haber EDİTÖR