Süheyl Batum, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti iktidarını 'devleti yönetememekle' suçladı. Batum, “Apaydın mülteci kampında Suriye’den ve başka yerlerden gelen asker kişilerin burada eğitilerek Suriye iç kavgasına katıldıkları, hem yerli hem yabancı ajansların verdikleri haberlerde yer almaktadır. İşte bu Apaydın Kampı gerçeği de iktidarın devlet idaresinden ne denli uzak olduklarını ve devlet idaresini hiç bilmediklerini, anlamadıklarını gösteren çok temel bir örnektir.” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da Apaydın Kampı'nda kalanların asker olduklarını açık bir şekilde söylediğini kaydeden Batum, bunu 11 Ağustos 1941 tarihli bir kanuna dayanarak yaptıklarını söylediklerini aktardı. Ancak bunun tamamen yanlış olduğunu savunan Batum, kanunda Apaydın Kampı'ndakine benzer duruma kesinlikle izin verecek bir düzenleme olmadığını savundu.
Başbakan Erdoğan’ı 'bütün bunları anlamamak ve bilmemekle itham eden' Süheyl Batum, “Ancak bilgisizliği, yaptığının Türk vatandaşlarına karşı işlenmiş açık bir suç olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMET TCK'NIN 306 MADDESİNE GÖRE SUÇ İŞLİYOR"
Türkiye’de her gün 10 – 20 şehit verilen bir döneme girildiğini, Gaziantep, Foça gibi saldırıların yaşandığını belirten Batum, ayrıca şimdi Türkiye’de ajanların cirit attığından bahsedildiğini de dile getirdi. AK Parti iktidarının 'suçun tam göbeğinde' olduğunu ve milleti endişe ile yaşamaya sevk ettiğini öne süren Batum, bunun da TCK’nın 306. maddesine göre suç teşkil ettiğini iddia etti.
Batum, “TCK’nın 306. maddesi çok açıktır. Bu madde iktidarın bu yöndeki tüm hareketlerini ve Apaydın Kampı'nda Dışişleri Bakanı’nın ifadesiyle yabancı askerler bulundurulması durumunu kesinlikle ve ayrıntılı olarak yasaklamıştır.” diye ekledi.
Bu yüzden iktidarın Türk halkını bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktığını savunan CHP milletvekili, “Bu hareketler neticesinde ‘Türk vatandaşlarını misilleme tehlikesiyle bırakmak’ sonucu hatta sonucu değil tehlikesi ortaya çıktığında, buna neden olan kişilerin kifayetsiz olup olmadıklarına, iktidar sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacağını düzenlemektedir.” şeklinde konuştu.
CHP’nin, 'bu açıkça işlenen suçun cezasını vermeye kararlı olduğunu' söyleyen Batum, bunun için gensoru, Meclis soruşturması veya suç duyurusu gibi yöntemlere başvuracaklarını dile getirdi. Batum, cumhuriyet başsavcısı ve Yargıtay başsavcısını da bu konuda harekete geçmeye çağırdı ve aksi takdirde onların da suç işleyeceklerini savundu.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da Suriye'den gelenlerin 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne göre mülteci değil, sığınmacı olduklarını vurguladı. Tanal, bu yüzden hem bu sığınmacıların eğitim ve çalışma gibi ihtiyaçlarını karşılamanın hükümetin görevi olduğunu, hem de bu kişilerin pasaportları olmadan kamplardan çıkamayacaklarını kaydetti.
Kaynak: cha
