Neredeyse iki yıl oldu son yazımı yazalı.Küstüm mü desem,kırıldım mı yoksa hiçbir sebep yok mu aslında?

Neyse işte yine geldim.

Daha önceden benim yazılarımı takip edenler bilirler Fikir yapısı olarak daima yeniliklere açık eleştirilmekten (saygı çerçevesinde olmak kaydı ile) ve aldığım eleştirilerle gelişmekten mutluluk duyarım.

Hayattaki rehberimin hep Kur-an olmasına dikkat eder inanç konusunda hassas davranırım. Dünyadaki İslam’la beslenen tüm cemaat ve tarikatlara eşit mesafede yakın ve uzağım.Cemaatlere hiçbir zaman karşı değilim ama müridlerinin düşünme yetkisinin yok olmasından da her zaman rahatsızımdır.Yine yazılarımı takip edenler bilirler sözümü kişiden sakınmam aklıma geleni söylerim,Zaten bunun içindir Köyün Delisi ismim.

 

Çok uzun süreler siyaset yaptım.Siyaset yaptığım tüm oluşumlar Dini hassasiyeti olan Ülkemizde İslamcı-dinci diye tabir edilen partilerdi.Her zaman yakınmışımdır,Ülkemdeki dini hassasiyeti olan partilere hiçbir zaman büyük takipçisi olan cemaatler destek vermezler.Ama her zaman onların faliyetleri bu partilere zarar verir.Örnek mi istiyorsunuz.1997 seçiminde Süleymancı diye tabir edilen Süleymen Hilmi Tunahan hocamın öğrencileri Anavatan partisini desteklemiş Bugün Fettulah’çı diye tabir edilen aslen Said Nursinin Fettullah Gülen hoca efendinin talebeleri de o zamanın DSP si Bülent Ecevit’e destek vermişlerdi,Hatta daha sonra Sayın Gülen Bana şefahat yetkisi verilirse Ahrette ilk Ecevide şefahat edeceğim demiş gazete manşeti olmuştu.

 

Ama ne hikmetse daha sonra bu cemaatlerin faliyetleri suç unsuru sayılıp 28 Şubat diye tabir edilen Post modern darbe yapılmış Refah partisi aynı gerekçelerle daha sonrada Fazilet partisi kapatılmıştır.

 

Ben daha sonra siyasetten soğudum Alanya’mızda kültüre ilme ışık tutsun diye bir dernek kuruldu,İsmi lazım olmayan bu hayır derneğinde şöyle bir karar alındı,Gücümüz yettiğince her ay bir yazar-akademisyen-uzman getirtip konferans vermesi sağlanarak halk bilgilendirilecekti.Başardılarda Ülkemizin yetiştirdiği birçok akademisyen-yazar çeşitli aralıklarla getirtildi.Kültür sarayında her konferans bomboş değil ama tıklım, tıklım da olmayacak şekilde devam ediyordu.Birgün Münib Engin NOYAN beyefendi getirilene kadar Allah’ım ne kalabalık boşverin salonu kültür sarayının koridorları girişi bile dolu izdiham var.Şaşırdık reklam aynı reklam Kalite daha önceleri daha bilgililer bile gelmiş olabilir demekki biz bu işi öğrendik.Bir daha ki sefere  baktık salon yine önceye döndü anladıkki mucize ne bizdik ne reklam mucize bir cemaatten birini getirmiştik mucize o idi.

 

İslam dünyası birçok felaketlerle sarsıldı yakın tarihte Mısırda yüzlerce insanın kurşunlanarak öldürülmesi,Filistine İsrail zulmü,Mavi Marmara olayı da önceleri Baş örtüleri nedeni ile okuldan atılan kızlarımız vs   Daha birçok örnek sayabilirim.Bunlara destek veya pretesto için birçok eylem veya panel düzenlendi bu ismini zikrettiğim veya unuttuğum cemaatlerden kurumsal değil bireysel bile destek yok.Hatta köstek var.

Hala hayatta olan bir cemaat lideri baş örtüsü yüzünden zulüm gören kızlarımıza Sizlerde Başınızı açın siyasal güç istiyorsa onlara uyun diye fetva vermiş.Aynı lider Mavi Marmara olayındada oraya gitmemeleri lazımdı izin alınmadan gidilmesi yanlış(Uluslar arası suların serbest olduğunu bilerek) bir karardı dedi.Daha sonra Siyonist İsrail bile biz yanlış yaptık özür dileriz deyip tazminat görüşmelerine başlandı.

 

Hakikaten neydi bu Müslümanların derdinden bu kadar soyutlanmanın sebebi.Şimdi kalkmış Cuma namazından çıkanlara bildiri dağıtıyorsun Dersanelerin kapatılması ile ilgili.

Samimiyet mazlumiyet akçeli işler kesilince oluyorsa pardon.Sanırsınız ki Bunlar bedava eğitim veriyordu da önleri kesildi dersane yüzünden mahkemelik veya icralık sayısı 45,000 (kırkbeşbin) kişi bu ülkede.Eğitim sistemi düzenlendikten sonra ne gerek var.

Din kardeşlerime tavsiyem liderlerinin daha önceki telkinlerine uysunlar yerel otorite veya siyasal iktidar istiyorsa sorun yok.Hem zaten Çevik BİR paşaya isterlerse tüm okullarımı devrederim dememişmiydi.

 

Böyle bir yazıyla dönmek istemezdim ama Yezid-Firavun hiç yakışmayacak tabirler hele hele çok hak edenlere bile söylememişken dokundu bee

 

Birde Yaşadığım yılların ve gözlemlerimin ana tespiti ile yazımı bitireyim.

Kefenin cebi yok