Evlilikten duyulan memnuniyete bakıldığında, 2003 yılında erkeklerin yüzde 32,1’i, kadınların yüzde 27,6’sı çok memnun olduğunu belirtirken bu değerler 2017 yılında sırasıyla yüzde 15,7 ve yüzde 13,7’ye düşmüş. Evlenme oranları azalıp boşanma oranları artıyor, evlilikten mutluluk duyanların sayısı azalıyor ancak bunun yanında azımsanmayacak kadar çok insan evlenmek istiyor. Bunun nedeni doğru insanı bulamamak olabilir mi? Evlilik şirketi Commeetment, kurulduğu günden bugüne olan tecrübelerini bir kitapta topladı.

Commeetment’ın kurucusu Erhan Erol ve uzman klinik psikolog Gökçe Ünal tarafından yazılan Etrafta İnsan Çok Neden Doğru İnsan Yok isimli kitapta evlilik, ilişkiler ve beklentiler üzerine birçok konu yer alıyor.

Çiğdem Hanım, 56 yaşında, bir şirketin insan kaynakları departmanında müdür. Eski eşiyle 19 yaşında tanışmıştı. Beş yıllık bir flört dönemleri oldu, bu ilişki ikisinin de ilk ilişkisiydi. “Birlikte büyüdük, tam bir aşk hikâyesiydi” diye anlatıyor: Midemde kelebekler uçuşmuyordu ama onu her gördüğümde heyecanlanıyordum. Hiçbir zaman gözlerim kör de değildi ama çok mutluydum. Kalbim, güm güm atmasa da pırpır ediyordu. Çok iyi arkadaştık. Edebiyat sevgimiz, film sevgimiz, seyahat tutkumuz… Pek çok ortak yanımız vardı. Evlendiğimizde ben 24, o 25 yaşındaydı. Dünyalar güzeli bir kızımız oldu. Kızımız 15 yaşına geldiğinde, eski eşimde bazı değişiklikler fark etmeye başladım. Maddi durumumuz artık çok iyiydi, etrafında onunla ilgilenen kadınlar vardı. Spora gitmeye başladı, deri ceketler almaya başladı. Beni sevmekten hiçbir zaman vazgeçmediğini biliyorum ama bu rutin ona artık sıkıcı gelmeye başlamıştı. “Hayatımızı yaşayamadık” dedi. Onu mutsuz etmek istemediğim için boşanalım dedim ama boşanmak da istemiyordu. Bu erkek algısına çevremde de çok denk geliyorum. Ne yardan ne serden! Oldu… Başlarda ona çok öfkelenmiştim ama şimdi sanırım onu affettim.”

Bazen ortada şiddetli geçimsizlik olmasa da, her şey süt liman gitse de ilişkiler bozulabiliyor, evlilikler bitebiliyor. Büyük bir uyum yakaladığımızı düşündüğümüz, ortak zevklerimizin olduğu, çok iyi anlaştığımız insanlarla yollarımız ayrılabiliyor. Başlarda “ideal insan” olduğunu sandığımız kişiler ilerleyen yıllarda belki de bizim için artık doğru kişiler olmayabiliyor.

Evlilikten duyulan memnuniyet düştü

Evlenmek isteyip de bir türlü doğru insanı bulamadığından bahseden birçok kişi var. Yoğun iş temposu, zamansızlıkla beraber kısıtlanan sosyal yaşam, yeni insanlarla tanışma şansını da azaltıyor. Bir yanda evlenmek için doğru insanı bekleyenler, diğer yanda evlenince aradıklarını bulamayıp boşananlar… TÜİK 2017 yılı evlilik istatistiklerine bakıldığında evlenen çiftlerin sayısı 2017 yılında, bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,2 azalarak 569 bin 459 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı 2017 yılında, bir önceki yıla kıyasla yüzde 1,8 artarak 128 bin 411 oldu. Cinsiyetlere göre evlilikten duyulan memnuniyete bakıldığında, 2003 yılında erkeklerin yüzde 32,1’i, kadınların yüzde 27,6’sı çok memnun olduğunu belirtirken bu değerler 2017 yılında sırasıyla yüzde 15,7 ve yüzde 13,7’ye düştü. Peki boşanmaların sayısı artıp evlilikten duyulan memnuniyet azaldıysa insanlar neden evlenmek istiyor? Bunun sebebi doğru insanı bulamamak olabilir mi? Veya evlilik kararını yeteri kadar düşünmeden, baskı altında mı alıyoruz?

Evlilik amacıyla kurulacak ilişkiler için ilişki danışmanlığı, eşleştirme ve tanıştırma hizmeti veren Commeetment, kurulduğu günden bugüne olan tecrübelerini bir kitapta topladı. Commeetment’ın kurucusu Erhan Erol ve uzman klinik psikolog Gökçe Ünal tarafından yazılan ve A7 Kitap Yayıncılık’tan çıkan Etrafta İnsan Çok Neden Doğru İnsan Yok isimli kitapta ‘Aşk tek tip mi?’, ‘Doğru insan: Peki kendim ne kadar doğruyum?’, ‘Evlenirken hangi kriterlere dikkat ediyoruz?’, ‘Evlilik kurumunun günümüzdeki durumu’, ‘Yaşla Birlikte Artan (Ön)Yargılar’ gibi pek çok konuya yer veriliyor.

“Düzenli çalışma saatleri olsun”

Eş ve eş adaylarından beklentilerin de incelendiği kitapta genel olarak eşlerin düzenli çalışma saatlerine sahip bir işte çalışması beklendiği ifade ediliyor. Eğer kişi kendi işinin sahibiyse veya esnek çalışma saatlerine sahip biriyse karşısındaki kişinin de benzer bir düzene sahip olmasını bekliyor. Kadınlar erkeklerin ne iş yaparsa yapsın işine tutkuyla bağlı olmasını ve işlerinde başarılı olmasını istiyorlar. İşkoliklik ise istenmiyor. Emekliler bile karşısındaki kişinin tamamen boş oturmasını değil, ticari olmasa bile ilgi alanlarıyla meşgul olmasını tercih ediyorlar.

Herkesin kaliteli ilişkiyi hak ettiğini düşünen Commeetment, bu kitap aracılığıyla seslerinin bir nedenle yetmemesinden dolayı hayatlarına dokunamadıkları kişilere de ulaşmak, deneyimlerini paylaşmak ve ulaştıkları herkesin ilişki hayatında bir farkındalık yaratarak daha kaliteli ilişkiler yaşamalarına katkıda bulunmak istiyor.

Editör: Haber EDİTÖR