UHİM, Arakanlıların içinde bulunduğu durumu yerinde tespit etmek, yaşadıklarını kayıt altına almak ve uluslararası hukuk nezdinde gerekli girişimlerde bulunmak üzere 9-16 Ağustos 2012 tarihleri arasında bölgeye gitti. Bölgedeki görüşme ve gözlemler neticesinde hazırlanan raporu UHİM Başkanı Ayhan Küçük okudu. Raporda Arakan’da uluslararası medyanın bahsettiği gibi savaş ve mücadelenin yaşanmadığı, soykırıma maruz kalan bir halktan bahsedildiği belirtildi. Arakanlı Rohingyalar’ın katliamlara karşı kendilerini savunamadıkları anlatılan açıklamada, “Uzun yılardan beri devlet eliyle gerçekleştirilen ve son dönemlerde özellikle Budist milislerin de etkin olarak yer aldığı saldırı ve katliamlarda uluslararası hukukta soykırım olarak tanımlanan her türlü fiil işlenmektedir. Öyle ki BM de Arakan halkını dünyada en fazla zulme uğrayan insanlar olarak tanımlamaktadır.” denildi.
Arakanlıların ticaret yapma, evlilik, çocuk sahibi olma, seyahat etme gibi en temel haklarının ağır şartlara bağlandığının anlatıldığı raporda, “Sürecin arkasında yatan asıl nedenler irdelenmeden anlaşılmaz. Arakan ve Myanmar’ın yer altı ve yer üstü kaynaklarının yanı sıra, sahip olduğu jeopolitik ve jeostratejik konuyla da başta ABD, İngiltere ve Çin olmak üzere, dünya siyasetine yön veren küresel aktörlerin iştahını kabarttığı bir gerçektir.” ifadeleri yer aldı.
Ayrıca raporda acil olarak hayata geçirilmesi gereken önlemler ise şöyle sıralandı: "Arakan’da yaşanan süreç, uluslar arası medyanın ve küresel güçlerin yaklaşımıyla ele alınmalı. Arakan’da yaşanan sorunun uluslar arası platforma taşınması için Türkiye Hükümeti gerekli girişimlerde bulunmalı. İslam Konferansı Örgütü acil olarak toplanmalı, üye ülkeler örgütlenerek soruna ilişkin karar almalı.
Uluslar arası Arakan sempozyumları düzenlenmeli. Eğitim çağındaki Arakanlı gençlerin Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinde eğitim almaları sağlanmalı. Öncelikle mülteci akını durdurulmalı, sonrasında geri dönüşler sağlanmalı. Budistlerin Nobel Barış Ödülü sahibi dini lideri Dalai Lama Tenzin Kyatso ve bir başka Nobel Barış Ödülü sahibi Myanmarlı kadın düşünür-aktivist Aung San Suu Kyi başta olmak üzere Budist dünyasının önderleriyle diyaloglar kurulmalı. Onların meseleye duyarlı olmaları sağlanmalı."
Kaynak: cha
