Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Ali Yiğit, dünya da her meslek grubunda branşlaşmaya gidildiğini, fırıncıların branşlaşabilmesi için mutlaka 'Fırıncılık Meslek Yüksekokulu' kurulması gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği uyum yasalarına göre hazırlanan fırıncılarla ilgili yeni yönetmelikte 'fırınlarda ve fırıncılık sektöründe', bazı değişikliklere ve yeni uygulamalara gidileceğini anlatan Fırıncılar Odası Başkanı Ali Yiğit, “AB uyum yasalarına göre bundan sonra fırın işletmeciliği usullerinde bazı değişiklikler oldu. Artık yeni fırın açmak isteyenler apartmanları veya müstakil binaların, yani üzerinde yaşam alanı bulunan, insanların yaşadığı yerlerin altlarına fırın açılamayacak. Mevcut işletmeler ise durumlarını koruyacak. Mevcut işletmeler bu kanunda etkilenmeyecek. Ancak mevcut işletmeler fırınlarını kapatırlarsa bundan sonra yeni fırın açmak için kendilerine müstakil bir yer bulmak zorunda kalacaklar. Samsun’da nüfusun ve şehirleşmenin hızına ve planına bakıldığında bundan sonra işletmeye konulması planlanan ve hedeflenen fırınlar, şehir merkezlerinin dışına yapılmak zorunda. Bu aşamadan sonra şehir merkezine fırın açılması zor. Samsun’da bulunan fırınlar ve ekmek üretme kapasiteleri göz önüne alındığında Samsun’a 20 yıl daha ekmek fırını yapılmasına gerek yok.” dedi.

GEREKLİ TEDBİR ALINIRSA BİNA ALTINDA FIRININ ZARARI YOK

Binaların altında bulunan fırınların yaydıkları ısı dolayısı ile binalara zarar verdiği, binaların ömrünü kısalttığı, beton kalitesini düşürdüğü ve depremlerde binaların yıkılmasına neden olduğu iddiaları hakkında konuşan Başkan Yiğit, “Binaların altına yapılan fırınlar da gerekli yalıtım tedbirleri, fırın daha yapılırken alınıyor. Gerekli izolasyonlar ve tedbirler yapılara zarar vermesi engelleniyor. Ben sıcaklığın yıkıcı etkisi olduğuna inanmıyorum. 1950 yılından beri faaliyette olan fırınlar Samsun’da mevcut. Bu fırınlar bulundukları binalara bu zamana kadar ve Samsun’da yaşanan depremler dahil bir zarar vermemiştir. Fırınlar yapılırken gerekli tedbirler alınmaktadır.” diye konuştu.

Un ve unlu mamullerle çalışan tüm işletmelerin Türkiye Fırıncılar Federasyonu, Fırıncılar Esnaf Odalarına bağlanması konusunda çalışma başlatılmasını talep eden Ali Yiğit mesleklerdeki uzmanlaşma konusuna dikkat çekti. 'Dünyada ve AB’de artık insanlar mesleklerde branşlaşmaya gidiyor. Bu çalışmalar yapılırken Türkiye bu çalışmalardan ayrı kalamaz. Mutlaka ülkemizde birden çok Fırıncılık Meslek Yüksekokulu açılmalı.' diyen Yiğit, "Bu 80 milyonluk halkımızın ana besin maddesi olan ekmek ve ekmek ürünlerinin daha sağlıklı bir şekilde üretilmesi, tüketilmesi ve saklanması konusunu önemli hale getiriyor. Fırıncılar Federasyonu'nun bu tür çalışmalara ağırlık vermesi gerekir.” dedi.

Yaptıkları çalışmalarla fırın işletmeciliği konusunda sertifika alınmasına önem verdiklerini belirten Yiğit, “Bu zamana kadar Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlediğimiz 2 kursta toplam 450 kişiye sertifika verdik. Bu kursları bize gelen talepler doğrultusunda zaman zaman açacağız. Artık sertifikaları olamayanların fırınlarda çalışmasını istemiyoruz. Bizler sertifikalı ve işlerinde uzmanlaşmış elemanlar istiyoruz. İleride sertifikasız eleman çalıştıran ve sertifika almayan kişilere cezai işlem yapılacak. Bu çalışmalar Samsun’da bulunan tüm ilçeleri kapsayacak.” diye konuştu.

HALK EKMEK SATIŞ NOKTALARINDAKİ HİJYEN SIKINTISI VAR

Halk ekmek konusuna değinen Yiğit, halk ekmek fabrikasında üretilen ekmeklerin kalitesi hakkında bir fikri olmadığını ancak halk ekmek satış noktalarındaki sağlık ve hijyen kuralları hakkında bazı şüphelerinin bulunduğunu belirterek şöyle konuştu: “Halk ekmek satış noktalarında sağlık kurallarına uyulmuyor. Buralarda temizlik için su yok. Elektrik, lavabo, tuvalet yok. Halk ekmek bu konuda sınıfta kaldı.”

Başkan Ali Yiğit, bakkallarda ve marketlerde kullanılan ekmek dolaplarının yerleri hakkında bazı rahatsızlıklar olduğunu ve kaldırımların işgal edildiği şikâyetleri hakkında ise şu bilgileri verdi:“Samsun’da bazı bakkal ve marketlerde ekmek dolapları kaldırımları işgal ediyor. Yayaların kullanması gereken kaldırımların bu şekilde kullanılması bir kaldırım işgali görüntüsü veriyor. Bu rahatsız edici durumla ilgili yetkili kamu kuruluşları görevlerini yerine getirmelidir. Yetkili kurumlar yeni yönetmelikleri dikkate alarak yayaların haklarını korumalı.”

Kaynak: cha