Newell Rubbermaid’in Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Direktörlüğü’ne atanan Alp Erekul, şirketin 70’i aşkın ülke pazarından sorumlu olacak.

 Parker, Rotring, Sharpie, Dymo, Graco, Aprica, Baby Jogger, Goody, Calphalon, PaperMate, Rubbermaid ve daha birçok ünlü markaların sahibi olan Newell Rubbermaid, Aralık ayı ortasında bir diğer Amerikan merkezli tüketici ürünleri devi  Jarden Corporation’ı satın aldığını açıklamıştı. Böylelikle 120 markayı daha bünyesine katan şirket, yoluna Newell Brands ismi ile ve yıllık toplam 16 Milyar dolara ulaşacak ciro ile devam edecek. Bu dev satın alma sonrası yeniden yapılanmasını 2016 yılı içerisinde gerçekleştireceğini ve yeni markaları bünyesine entegre edeceğini açıklayan şirket, 74 ülkeden oluşan Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nin yönetimini 1 Ocak 2016’dan itibaren halen bünyesinde çalışan bir Türk yöneticiye emanet edeceğini açıkladı.
Şirketin Türkiye Genel Müdürü Alp Erekul, Newell Rubbermaid’in ve dolayısı ile yeni yapılanma sonrası oluşacak Newell Brands’in Ortadoğu ve Afrika (MEA) Bölgesi’nin Direktörü olarak atandı. Newell Rubbermaid’deki kariyerine şirketin ABD merkezinde başlayan ve şirketin değişik faaliyet alanlarında sırasıyla ürün, kategori ve global marka yöneticilik deneyimlerinin ardından 2011 yılında Türkiye’ye Genel Müdür olarak atanan Alp Erekul’un yetki ve sorumlulukları arttırılarak bünye içerisinde kendisine duyulan güven bir kez daha teyit edilmiş oldu. Alp Erekul, şirketin mevcut markalarının Ortadoğu, Afrika bölgesi ve Türkiye’de başarılı sonuçlar alması için çalışmalarını sürdürürken bünyeye katılacak yeni markaların da bölgedeki stratejilerini şekillendirecek.
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Alp Erekul. “Geçmişte Türkiye ve Afrika pazarları Dubai’ye bağlıydı. Şimdi durum değişiyor ve Dubai ile Johannesburg merkezli ekiplerimizin yönetimini üstlenmiş oluyorum. Türkiye ekibimizin emeği büyük. Fakat bu sadece Newell Rubbermaid Türkiye ekibi olarak bizlerin başarısı olmaktan öte, Türkiye’nin ülke olarak yaptığı sıçramanın bir sonucudur” dedi.Türkiye sadece coğrafi açıdan bir köprü olmadığını kaydeden Erekul,  şöyle devam etti: “Türkiye, aynı zamanda ABD ve Avrupa’daki gelişmiş pazarlar ile gelişmekte ve hızla büyümekte olan Ortadoğu ve Afrika pazarları arasında bir yumuşak geçiş zeminidir. Türkiye pazarı bir yandan  batıdaki gelişmiş ve konsolide olmuş pazar özelliklerine dönüşürken diğer yandan  Ortadoğu ve Afrika bölgesinde halen hakim olan geleneksel dağıtım kanalları  özelliklerini de bünyesinde barındırıyor. Her iki model de bize uzak değil. Dolayısı ile Türkiye pazarı bir anlamda Batı’dan Doğuya doğru dönüşüm ve değişimi, dengeli bir geçiş süreci yönetimini temsil ediyor. Halen devam eden bu dönüşüm sürecini ekip olarak başarı ile yönettik. Markalarımızı ön plana çıkarıp, başarılı
aktivasyonlarla son tüketiciye her geçen gün daha da yakınlaşarak Türkiye’de elde ettiğimiz hızlı büyüme
bu atamadaki en belirleyici sebeptir. Türkiye pazarında elde ettiğimiz başarıdan öğrendiklerimizi  şimdi tüm Ortadoğu ve Afrika bölgesinde uygulamaya çalışacağım.”Türkiye’nin gelişmiş pazarlarda edindikleri deneyim ve yetkinliklere gelişmekte ve büyümekte olan pazarlar deneyimini de eklemek ve tam anlamda global deneyime sahip olmak isteyen yöneticiler için paha biçilmez değere sahip olduğunun da altını çizen Alp Erekul, “ Türk yöneticileri  bu değişik pazar ve dağıtım modellerini Türkiye pazarı içerisinde deneyimleyip, tecrübe kazandıkları için global şirketlerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Pazar yapısının yanı sıra kültürel olarak da doğuya çok yakın ama bir o kadar da batının içerisindeyiz ve bu nedenle kolaylıkla uyum sağlıyoruz. Global şirketler büyümenin gelişmekte olan ülke pazarlarından geleceğini biliyor ve Türkiye’nin bu deneyime sahip, kolay uyum sağlayan insan kaynağını değerlendiriyor. Belki bir klişe olacak ama, dinamik, yetişmiş, nitelikli İnsan Kaynağı Türkiye’nin bölgedeki en büyüksürdürülebilir rekabet avantajı olacak. Buna yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Editör: Haber EDİTÖR