Makro Market Genel Müdürü Mehmet Songör, perakendede metrekare büyümesinin sektörün geleceğini riske ettiğini söyledi. Firma olarak geçtiğimiz yıl sonunda 1 milyar TL ciro yaptıklarını belirten Songör, 2012 sonunda ise 1 milyar 100 milyon TL ciro hedeflediklerini ifade etti.

        Makro Market, Türkiye’de 166., Malatya’da ise ikinci şubesini Sivas Caddesi'nde törenle hizmete açtı. Malatya Valisi Vasip Şahin, AK Parti Milletvekili Cemal Akın, Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın da katıldığı törende konuşan Genel Müdür Mehmet Songör, 14 farklı kentte faaliyet gösterdiklerini, 166. şubeyi Malatya’ya açmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Perakendenin, diğer yatırım alanlarını etkileyen Türkiye’nin en dinamik sektörü olduğuna dikkat Çeken Songör, şöyle devam etti:

        “Türkiye’de yerli yatırımcıların dışında yabancı sermayeli firmalar var. Sıkı bir rekabet hali oluştu. Yabancı sermayeli yatırımların rekabete kısmen olumlu yansıması olurken fazlasıyla olumsuz etkileri oluyor. Bu çerçevede baktığımızda metrekare büyümesi yaşanıyor, market sayısı her geçen gün artıyor. Bu, gerekliliğın yanında ihtiyaç dışı büyümeyi getiriyor. Bu da perakende sektöründe pazar payının düşmesi anlamına geliyor. Bu durum temelde sektörün geleceğini riske ediyor. Fakat biz buna takılmıyoruz. İşimizi doğru yaptığımız, müşteriyi memnun ettiğimiz müddetçe başarılı olacağımızı düşünüyoruz. 2011 verilerine göre yüzde 29’luk bir büyüme gerçekleştirdik.”

        Geçtiğimiz yıl sonunda 1 milyar TL’lik ciro ile sektörün en fazla cirosunu yapan ilk yerli firma olduklarının altını çizen Songör, 2012 yılında 1 milyar 100 milyon TL’lik ciro hedeflediklerini anlattı. Songör, “Türkiye’nin en büyük yerli kuruluşu olmanın gururunu yaşıyoruz. 2 yıl önce bu özelliği kazandık. Makromarket istikrarlı ama sağlam bir büyüme stratejisi belirlemiştir. Bugüne kadar faaliyet göstereceğimiz illeri seçerken bunu dikkate aldık. Büyükşehirleri öne koyuyoruz. İlla her şehre girmeliyiz düşüncesinde değiliz. Doğru zamanda doğru yerlere gitmeyi düşünüyoruz. 14 ayrı kentte marketlerimiz var. Malatya ve Mersin'de bölge oluşumları içindeyiz. İstanbul’da çok yeniyiz. Ciddi potansiyel var, talep var. Buralarda alınacak yollar olduğunu düşünüyoruz. Önceliği, bulunduğumuz illerde büyümeye ayırıyoruz. Yozgat, Amasya, Kırıkkale ve Karaman’a yayılmaya devam ediyoruz. Yeni iller de var ama çok netleşmedi.” dedi.

        Kriz söylemlerine kulak asmadıklarını vurgulayan Songör, “5 yıldır devam eden bir kriz var deniyor. Ama sürekli birileri çıkıyor, bir sonraki yıl için ‘kriz olacak’ diyor. Bu doğru bir yaklaşım değil, felaket telllallığı diye düşünüyorum. Ben kriz demekten ziyade olağanüstü bir süreç tanımlamasını daha doğru buluyorum. Bu süreçlerin olağanüstü tedbirleri olur. Biz de gerekli tedbirleri alarak krizi karşıladık zamanında. Kriz denilen şeyin de doğal ekonomik trend olduğunu gördük. Esas olan ekonominin canlanmasıdır. Tüketicinin taleplerinin yerine getirilmesidir.” diye konuştu.

        Türkiye ekonomisin, perakende sektörünün içindeki koşullara paralel seyir izlediğine işaret eden Songör, şöyle devam etti: “Ülkenin ekonomik parametrelerinin, trendinin iyiye gittiğini düşünüyorum. Cari açık azalıyor, istihdam oranı artıyor, işsizlik azalıyor. Büyüme rakamları hep yüksek çıkıyor. Dünyanın en fazla büyüyen ülkeleri arasındayız. Enflasyon tek hanelerde gidiyor. Üretim ayağının 2008’den sonra hızla iyileşme yoluna girdiğini görüyorum. Üretim gelişiyorsa bilin ki ekonomi de gelişiyorduk. Bunlar içinde olumsuz giden unsur yok. Hepsinin bariz bir şekilde iyileşme gösterdiğini görüyoruz. Dövizde anormal bir hareketlilik yaşanmıyor, Türk Lirası'nın itibarı artıyor. Bunlar tüm sektörlere olumlu yansıyor. Yatırımcılara cesaret veriyor.”


Kaynak: cha