Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Güllü, Ramazan ayında 13 bin tepsi tatlı sattıklarını bildirdi. Bayram döneminde de ürünlerine rağbetin arttığına işaret eden Güllü, “Bayramlar, senelik ciromuzun yüzde 5-10’unu oluşturuyor. Şirket olarak bu bayram da ciddi bir ciro elde ettik.” dedi.

Tatlı talepleri ve eğilimlerini değerlendiren Güllü, “Türkiye’de yaptırdığımız araştırmalara göre bireylerin yüzde 84’ü şerbetli tatlıları tüketiyor. Şerbetli tatlı tüketenlerin yüzde 94’ü en çok baklavayı tercih ederken, onu yüzde 69 ile kadayıf takip ediyor.” ifadelerini kullandı. Batıdan doğuya gidildikçe baklava talebinin arttığını aktaran Güllü, “Bu da yöresel yemeklerden kaynaklanıyor. Acılı yemeklerin sofralardan eksik olmadığı Güneydoğu’da yemekten sonra tatlı bir şeyler yeme gereği duyuluyor ve bu da yüzde 90 oranında baklava oluyor.” dedi.

GREENPEACE’E TEŞEKKÜR

Baklavanın maliyetli bir ürün olduğunu vurgulayan Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı, tüketiciyi merdiven altı üretime ve katkı maddelerine karşı uyardı. Bu konuda tüketiciyi bilinçlendirmenin önemli olduğunu dile getiren Nejat Güllü, şöyle devam etti:

“Gıda güvenliği konusunda medyanın görevi büyük. Uygun olmayan üretim ortamlarında zararlı hammaddelerin kullanıldığı yerlerin engellenmesi için yaptırımlar kesin çare değildir. Çare toplumun bilinçlenmesidir. Kilosu 12 TL’ye baklava olmaz. Biz 1 kilo baklavaya 12 TL tutarında fıstık ve yağ koyuyoruz. Hesap ortada. Ucuz baklava imalatında bezelyeden soya fasulyesine kadar akıllara gelmeyecek pek çok hammaddenin kullanıldığının duyumunu alıyoruz. Ama en tehlikelisi ise genetiği değiştirilmiş hammaddelerin kullanımı. Baklavada ananevi olarak kullandığımız kristal rafine şekeri yerine yapay tatlandırıcı kullanırsanız, toplumun sıhhati ile oynarsınız. Burada Greenpeace’e teşekkür ediyorum. Yürüttükleri kampanya ile (Yemezler) Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF)’nun 29 adet gıda amaçlı GDO için ithalat başvurusunu geri çektirdiler. Bizim de desteklediğimiz bu kampanya, toplumun konu ile ilgili duyarlılığını da ortaya koydu.”


“SAĞLIĞA ZARARLI ÜRETİM YAPAN YERLER TEŞHİR EDİLMELİ”

Güllü “Sıhhati tehdit eden baklavaları tüketmek yerine kaliteli baklava tüketerek bu gibi yerlerin kendiliğinden sektörden çekilmesi mümkün olabilir. Eğer müşteri bilinçlenir, merdiven altında üretilen baklavaların sakıncalı olduğunu anlarsa bu sorun ortadan kalkacaktır. Ayrıca denetimlerin artırılması gerekiyor. Sıhhatli ve kaliteli üretim yapan markalar takdir edilmeli, sağlığa zararlı üretim yapan yerler de açıklanıp teşhir edilmelidir.” önerilerinde bulundu.


“BAYRAM SOFRAMIZA ATEŞ DÜŞTÜ

Gaziantep’te meydana gelen ve 9 sivilin hayatına mal olan saldırının bayramı gölgelediğini belirten Güllü, şunları kaydetti:

“Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara ise şifalar diliyorum. Toplum, bu olaya tepkisiz kalmayarak ve olağan hayatlarına devam ederek en güzel cevabı veriyor. Hain saldırı ile bayram soframıza ateş düşmüştür. Ancak duyarlı halkımız hain saldırının amacına ulaşmasına izin vermedi. Tepkisini dile getiren, halkımız sinmedi ve terörü hayatlarının en önemli gündem maddesi haline getirmedi.”
Kaynak: cha