Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türk çayının avantajlarının iç ve dış pazarda yeterince kullanılamadığını söyledi.

Ahmet Hamdi Gürdoğan, birlik binasında düzenlediği basın toplantısında, bir grup işadamı ile katıldıkları 'Hong Kong Uluslararası Çay Fuarı'na dair izlenimlerini paylaştı. Fuara 12 ülkeden gelen 300’ün üzerinde çay firmasının katıldığı bilgisini veren Gürdoğan, Trabzon’dan giden sektör temsilcilerinin çay sektörünün en son trendlerini ve pazarlama metotlarını yerinde gözlemleyerek çay ürünlerinin sunumuna, işlenmesine ve paketlenmesine ilişkin son eğilimleri ve teknolojileri yerinde inceleme imkanını bulduğunu belirtti. Gürdoğan, fuarda sunumun, pazarlamanın, promosyonun ve tüketici tercihlerine göre ürün çeşitlendirmesine gidilmesinin sektörün olmazsa olmaz unsuru olduğunu fark ettiklerini dile getirdi.

Türkiye’nin dünya çay üretiminde 5’inci sırada yer aldığını aktaran DKİB Başkanı, “Aynı zamanda Avrupa’ya da en yakın çay üreticisi ülke konumunda olmasına rağmen, Türkiye dünya çay ihracatından potansiyeli ölçeğinde pay alamamaktadır. Oysa Türk çayının tarım ve sanayisinde kimyasal ilaç ve katkı maddesi kullanılmadan üretilmesi ihracatta önemli bir avantajdır. Ancak bu avantaj iç ve dış pazarda yeterince kullanılamamaktadır.” dedi.

Türkiye’nin AB'ye üye olunması halinde birlik içinde çay ve hatta organik çay üreten tek ülke konumunda olacağına dikkat çeken Ahmet Hamdi Gürdoğan, sektör bileşenlerinin şimdiden üretim ve sunumun çeşitlendirilmesi, korunması ve rekabet edebilir düzeye ulaştırılması yönünde çalışmalara başlaması gerektiğine vurgu yaptı.

Türk çayının dünya pazarlarına tanıtılması ve ihraç imkanlarının iyi araştırılması gerektiğini anlatan Gürdoğan, ayrıca ihtiyaçlara özel fonksiyonel çayların üretimine gidilmesi gerektiğini kaydetti. Gürdoğan, özellikle yükselen sağlık bilinci ve antioksidan özelliği ile küresel kirlenme tehdidinden korunmak amaçlı olarak gün geçtikçe daha fazla tüketilmekte olan yeşil çayın önemli bir ihracat potansiyeli bulunduğunu belirtti. Benzer şekilde çay türevli nihai ürünlerin geliştirilebileceğine değinen Ahmet Hamdi Gürdoğan, “Örneğin son uygulamalarda da görülmektedir ki çay; bazı içecekler ile kek, bisküvi, peynir, dondurma, şekerleme ve cips gibi gıda ürünlerine, sabun, krem ve deodorant gibi kozmetik ürünlerine, iplik gibi tekstil ürünlerine, diş macunlarına, klima filtrelerine antioksidan ve antimikrobiyal özelliklerinden dolayı eklenerek oldukça geniş bir ürün yelpazesinde kendine yer bulabilmektedir.” ifadelerini kullandı.




Kaynak: cha