Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Toplu İş İlişkileri Yasası yasalaşmadan, sosyal taraflarla yine bu salonda bir masa etrafında oturmadan kıdem tazminatı konusunu gündemlerine almayacaklarını defalarca ifade ettiklerini söyledi. Çelik, "İşçilerin yüzde 8'inin yararlandığı, 92'inin dışarıda kaldığı bir sisteme doğrudur nasıl diyebilirim?" dedi.

Bakanlığın çalışmaları ve çalışma hayatında yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek üzere bakanlıkta basın toplantısı düzenleyen Bakan Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ürettiği hizmetin 75 milyonu kapsadığını belirterek, sorunların çözümünde uzlaşı ve sosyal diyalog ile yol aldıklarını ifade etti.

Toplu sözleşme sürecinde ve diğer birçok konuda mutabakat ile hareket edildiğini aktaran Çelik, iş sağlığı ve güvenliği ve intibak konularında yapılan çalışmaları anlattı. Toplu İş İlişkileri Yasası'yla ilgili çalışmalara değinen Çelik, düzenlemenin TBMM'ye getirildiğini, sosyal taraflarla uzlaşı sağlandığını ancak düzenlemenin hala yasalaştırılamadığını belirtti.

Yasalaştırma yapılamadığı için iş kolu istatistiklerini yayınlayamadıklarını bildiren Çelik, istatistiklerin yasa çıkmadan yayımlanması durumunda, toplu sözleşme yapmaya yetkili 51 sendikadan 36'sının yetkisini kaybedeceğine dikkat çekti. Kıdem tazminatı konusuna da değinen Çelik, çalışanların sadece yüzde 8'inin kıdem tazminatını hak edebildiğinin altını çizerek, bu durumdan işverenin de çalışanın da memnun olmadığını vurguladı. Bu konunun yıllardır tartışıldığını anımsatan Çelik, ''Toplu İş İlişkileri Yasası yasalaşmadan, sosyal taraflarla yine bu salonda, bir masa etrafında oturmadan kıdem tazminatı konusunu gündemimize almayacağımızı defalarca ifade ettik.'' dedi.

Ulusal İstihdam Stratejisi çalışmalarına da değinen Çelik, bunun 2023 hedeflerine dönük bir istihdam stratejisi oluşturulduğunu dile getirerek, ''Ana hedef 2023 yılında işsizliğin yüzde 5'lere çekildiği bir Türkiye çalışma hayatını gerçekleştirmek.'' diye konuştu.

İşsizlik ile ilgili olarak Türkiye'nin işsizlikle mücadelede gelişmiş ülkeleri geride bıraktığını vurgulayan Çelik, istihdamın son 3 yılda, 3 milyon 932 bin kişi arttığını kaydetti. İşsizlik Sigortası Fonu'nda 30 Temmuz itibarıyla 57 milyar 808 milyon lira bulunduğunu aktaran Çelik, bugüne kadar 2 milyon 604 bin 630 kişiye 4 milyar 932 milyon lira işsizlik ödeneği, 226 bin 168 kişiye 208.6 milyon lira kısa çalışma ödeneği verildiğini ifade etti.

"İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI İLE VASIFSIZ ELEMAN TEZGAH BAŞINDA EĞİTİLECEK"

İstihdamdaki çalışmaları rakamlarla açıklayan Çelik, İŞKUR'un 2003 yılında 65 bin 398 kişiyi işe yerleştirirken, bu rakamın 2011 yılında 363 bin 672, bu yıl Haziran ayına kadar 225 bin 928 olduğunu, bu rakamları İŞKUR'un çalışmalarının göstergesi olduğunu bildirdi. İşsizlikle mücadelelerinde yeni bir yöntem olan işbaşı eğitim programı ile ilgili olarak ise Çelik, bu uygulamayla vasıfsız elemanı tezgah başında eğiteceklerini, 6 ay sürmesi planlanan eğitim boyunca katılanlara günlük 25 lira ödeneceğini ve sigortalarının yapılacağını anlattı. Çelik, son olarak genç işsizliğin nedenlerinden birinin mesleksizlik olduğunu, 680 bin vatandaşa mesleki eğitim verildiğine dikkat çekti. Çerez Politikası

İş kolu barajı istatistiklerinin açıklanmasıyla ilgili bir soru üzerine Çelik, mart, nisan ya da mayıs ayında Toplu İş İlişkileri Yasası'nın çıkmasına kesin gözüyle bakıldığı için 17 Ocak'ta bu istatistikleri yayınlamadıklarını hatırlattı. Sosyal taraflarla üzerinde anlaşma sağlanan ve TBMM'nin ön sıralarına alınan tasarının yasalaşamadığını anlatan Çelik, sosyal taraflarla geçen hafta tekrar bir araya geldiğine dikkat çekerek, ''Bu sendikalara, yetki süreli olarak mutabakat çerçevesinde verilebilir mi gibi bir değerlendirme yaptık. O konuda yüzde 100 bir mutabakat sağlayamadığımız için bunu yeni bir toplantıya öteledik.'' şeklinde konuştu.

Meclis'e gelişinde kusurları olmadığını ama sosyal tarafların mutabakat sağlanan konuları kendi bünyelerinde kabul ettirmekte zorlandıkları ya da daha farklı görüşleri öne çıkardıkları için tasarının yasalaşamadığını ifade eden Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: ''Çünkü bu yasanın artık beklemeye tahammülü yok. Endüstriyel ilişkiler kilitlenme noktasına doğru gidiyor. 904 yetki talebi var ama eylül ayında kamuda yetki talepleri başlayacak. Bugün yaklaşık 200 bin işçi, eylülden itibaren 500 bin işçiye çıkacak. Yani toplu sözleşme talebiyle iç içe olan 500 bin çalışanımız olacak. Dolayısıyla düzenleme önem arz ediyor. Mutabakatla geçici bir çözüm bulabilirsek, 2009 istatistiklerini yürütme konusunda bir çözüm bulabilirsek bunu bir kez daha deneyeceğiz. Bulamazsak Meclis'ten yasanın geçmesinden başka çıkış yolu yok.''

“8 MİLYON 45 BİN YEŞİL KARTLININ PRİMİNİ DEVLET KARŞILAYACAK”

Türkiye'nin 5'inci ve 6'ıncı bölgelerindeki yeşil kartlıların istihdamıyla ilgili bir soruya ise Çelik, bugüne kadar 11 milyon 600 bin kişinin gelir testi yaptırdığını, 8 milyon 45 bin kişinin priminin devlet tarafından karşılanacağını, vizeleri devam eden yeşil kartlılar da bulunduğunu vurgulayarak, yeşil kartlıları ciddi bir çalışma yürüttükleri İŞKUR ile irtibatlandırdıklarını açıkladı.

Hatay Dörtyol'daki olayda ismi geçen bir şahsın İŞKUR'dan meslek danışmanı olarak ücret aldığı yönündeki iddialara da Çelik, kişinin toplum yararına çalışma çerçevesinde kurayla belirlenen bir görevli olduğunu, çalışma saatleri konusunda ise imza sirkülerine göre işe gidiş gelişinde bir sıkıntı olmadığının belirlendiğini ifade etti.

"UZMANLAR, TEHLİKE SINIFINA GÖRE DENETİM YAPACAK"

''İş Güvenliği Yasa Tasarısı'yla kalorifer görevlisi bulunan apartmanlar için bile hekim ve iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi'' iddiasının sorulması üzerine Çelik, yasaya nasıl bakıldığının önemine dikkat çekerek, iş yerlerini ''Az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli'' olmak üzere 3 gruba ayırdıklarını ve uzmanların tehlike sınıfına göre denetimler yapacaklarını aktardı.

Çelik, son olarak, ''Sendikaların sendika yasası henüz çıkmamışken kıdem tazminatını görüşelim yaklaşımını doğru bulmuyorum'' diyerek, konuyu bu yasadan sonra gündeme getireceklerini söyledi. Çelik, ''İşçilerin yüzde 8'inin yararlandığı bir sistemi savunamayız. Savunulamaz, açık söylüyorum. Ben yüzde 92'inin dışarıda kaldığı bir sistem doğrudur nasıl diyebilirim Çalışma Bakanı olarak?'' sözlerini dile getirdi.
Kaynak: cha