Dünyanın mısır, soya fasulyesi ve buğday ihracatının yüzde 50'sinden fazlasının yapıldığı ABD'deki kuraklığın Türkiye’yi etkilememesinin mümkün olmadığını kaydeden Bilgiç, şuanda Türkiye'de hasat zamanı olduğu için bunun etkilerinin uzun vadede daha net görüleceğini söyledi. Dünyadaki kuraklığın yanı sıra Anadolu’da son 50 yılın en sert kışının yaşandığını hatırlatan Şahin Bilgiç, “Şuan da havalar çok sıcak. Özellikle mısır ve soyada ülke üretiminin önemli bir kısmını karşılayan Çukurova kavruluyor. Termometreler 36–37 derece gösterse de yüzde 90’lara ulaşan nem nedeniyle sıcaklık 45 dereceden fazla hissediliyor. Bu da verimde en az yüzde 10 kayıp anlamına geliyor.” dedi.
Bu durumun vatandaşa yansımasının 'zam' olabileceğini aktaran Bilgiç, “Yağ fiyatları zaten fırlamış durumda. Ekmeğe de en azından enflasyon oranında zam geleceğini düşünüyorum.” diye konuştu.
Emtia ürünlerin hasadının tamamlandığı zamana kadar bu durumun fiyatlara yansımayacağını ileri süren Bilgiç, ancak mahsul kaldırıldıktan sonra kasım aralık aylarında, hem yurt içindeki verim kaybının hem de yurt dışındaki kuraklığın etkilerinin net bir şekilde ortaya çıkacağını savundu.
Verim düşüklüğüne rağmen kalitede bir sıkıntı yaşanmamasının sevindirici olduğuna işaret eden ATB Meclis Başkanı Bilgiç, “Verimdeki sıkıntıyı çiftçi fiyatla telafi edebilir. Temennimizde bu. Buğdayda ve mısıra göre soyada fiyatların artacağını söyleyebilirim. Çünkü 110 bin ton soya üretiyoruz ama Betsmove 2 milyon ton kullanıyoruz. Tarım ürünlerinden bu kadar çok dışa bağlı olduğumuz başka ürün yok. Kullandığımızın yüzde 95’ni ithal ediyoruz. Şu anda bile yüzde 40 gibi artış oldu. Ayçiçeğinde de olacaktır. Hasat bittiğinde burada kalır mı belli değil. Hasat bittikten sonra bunlar daha net ortaya çıkar.” diye konuştu.
Sabuncu Zirai İşletmeleri Müdürü Ahmet Sabuncu, hububattaki verim düşüklüğünün çiftçiyi zor durumda bırakacağını söyledi. Buğdayda Türkiye rekoltesinin 20 milyon ton civarında olduğunu bu yıl yaklaşık 17 milyon ton olacağını belirten Sabuncu, “Rekolte eksikliğinin ana sebebi buğdayın çiçeklenme döneminde havaların aşırı yağışlı gitmesi. Fiyatlar biraz yükseldi. İlk başlarda 62 kuruştu, şimdi 67 kuruşa çıktı daha da yükselecektir. Kısa vadede değil ama kış aylarında bunu daha net göreceğiz.” dedi.
Mısırda ekim alanlarının yüzde 20 oranında artmasına rağmen tozlanma döneminde yaşanan kavurucu sıcaklarda öbeklerin kendini dolduramadığını vurgulayan Sabuncu, “Ülkemizdeki bu durum, dünyada özellikle de ABD’deki kuraklık mısır ile birlikte soyada da yüzde 15 civarında verim kaybına neden olacaktır. Bu durumda ister istemez fiyatlar aratacaktır. Çukurova’da mısırı bekleyen en büyük tehlike kuzey yaprak yanıklığı denilen bir hastalık geliyor. Bu verimi de kaliteyi de düşürebilir. Birkaç yıldır vardı ama bu yıl had safhaya çıktı. Ovada bundan sonrada çiftçilerin en büyük sıkıntısı bu hastalık olacak.“ ifadelerini kullandı.
Kaynak: cha
