Turgut ÖZAKMAN'ın Ülkemizden çok ses getiren tarih tadındaki romanının ismiydi yazımın başlığı. Gerçekten biz Türk diye adlandırılanlar çılgın insanlarmıyız?
Evet bazen bizden beklenmeyecek hamleler yapıp karşımızdaki muhattaplarımızı şaşrtıp hayranlık uyandırabiliyoruz.Ama itiraf edelim ki,Hayatımızın geri kalan büyük çoğunluğunda da o kazandığımız hayranlık kredisini harcamakla geçiriyoruz.
 
Zaten rakiplerimizde bizim bu halimize şaşırıyor,Herşeyi kabullenmiş her türlü ayak oyunlarını göremez tavrımızın arasında aniden öyle bir salvo yapıyoruz ki o karşımızdaki şahıslar ağızları açık bir şekilde hayretle bakakalıyorlar.Size son Çanakkale Gazisinin olayını yazayımda görün.Emekli öğretmen olan oğlu anlatıyor;
 
 
SON GAZİNİN İNGİLİZLERE DERSİ
Turgut Kaçmaz, babasıyla ilgili bir anısını da şöyle ifade etti: "1991 yılında Londra'da yapılan Anzak törenlerine davet edilen babam, 76 yıl önce çarpıştığı İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelandalılarla tanışma fırsatı bulmuştu. Tören programına göre 100 metrelik bir mesafeyi yürümesi gerekiyordu. Savaşa katılan diğer tüm gazilere olduğu gibi kendisinden de tekerlekli sandalye ile tören alanından geçmesi istenmişti. Ancak babam, 'Ben galip bir devletin askeriyim. Mustafa Kemal'in askeriyim, yürürüm' diyerek buna karşı çıkmıştı. Geçiş sırasında da bastonuyla izleyenleri selamlamış, ayakta alkışlanmıştı. Akşam yapılan törende kendisine bir konuşma yapma fırsatı verilmişti. Tercümandan söylediklerini harfiyen çevirmesini isteyerek, 'Siz İngilizler öyle bir milletsiz ki, yine yapacağınızı yaptınız! Analarımızın, bacılarımızın altınlarıyla, gözyaşı, göz nuru dökerek yaptıklarıyla bedelini ödediği iki gemimizi bize teslim etmediniz. Bunun karşılığında o gemilerle arkadaşlarınızı Çanakkale'ye gönderdiniz ve onlar Çanakkale'nin derin sularına gömüldüler. Şayet bizim gemilerimizi verseydiniz şimdi onlar da burada sizlerle beraber oturuyor olacaktı. Siz yine yapacağınızı yaptınız ama ilahi adaletten kaçamadınız' sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Salondakiler, bu içtenlik karşısında ona bir şeyler vermek, bir şeyler yapmak istediler. Babam hiçbir maddi teklifi kabul etmedi. Ama çok ısrarcı biri 10 paund uzatıp hiç olmazsa bunu anı olarak saklamasını isteyince onu kırmayıp aldı ve parayı ortasından ikiye bölüp, 'Al
diğer yarısı sende hatıra kalsın' dedi."



Orjinal Kaynak: http://www.bursahakimiyet.com.tr/haberDetay.aspx?hid=32738#ixzz16BVnKAUI
 
Yaa işte böyle,Bir dahaki yazıma inşallah Bu millete bu Ruhu veren yapıyı ve bunun şuandaki ve gelecekte yapısının nasıl olacağını tarşmaya ayıracağım kalın sağlıcakla.