BABASINDAN EV KALAN DİREĞİ KENDİ BİTTİ ZANNEDER MİŞ.

Çok zaman geçti neleri unutuk veya neler hiç hatırımıza gelmez düşündük mü hiç.Veya hayatımızda ahde vefa şeklinde eksik olan nelerdir.Bu satırları evde geçirdiğim bir pazar günü televizyonda gördüğüm bir film fragmanının etkisiyle yazıyorum.

   Filmin ismi 120 evet evet yanlış okumadınız sadece 120.Konusu kar buz soğuk demeden cepheye mermi taşıyan 120 çocuğun hikayesi.Ne acı durumdur değilmi.Oğlum olsa askere göndermezdim muhabbetindeki ülkemden,çocukların asker olduğu filme.Biz bu üstünde yaşadığımız vatanı kolaylıkla almadık kolay kolayda bırakmayız.Siz zaten o tabaka olarak hiçbirzaman elinizi taşın altına sokmak bir yana taşın olduğu mahalleye bile ayak basmayı kendinize zul saydınız.Ama o taşlarla yapılan evin başköşesine kuruldunuz.

  Bir JAPON eğitici çalışma hırslarıyla ilgili soruya şöyle yanıt veriyor;Bizler ilk okul çağındaki çocuklarımızı ulaştığımız teknolojileri gösterir kurduğumuz modern medeniyeti gezdiririz.Sonra HİROŞİMA VE NAGAZAKİ yi gezdiririz ve  gördükleri karşısında hayretler içinde donmuş çocuklara ellerindeki imkanlarla çalışarak daha ileri konuma gelmedikleri sürece başlarına gelecekleri anlatırız diyor.

   Biz ne yapıyoruz.Hadi çekinmeden söyleyin tarihin en kanlı savaşı olarak bilinen çanakkaleye kaçtanemiz gitti,veya ALLAHUEKBER dağlarındaki birgecede donarak ölen 90 bin mehmedimiz nekadar hatıratımızda.Katılırsınız katılmazsınız o kendi öz iradeniz ama benim 1 oğlum var bir de kendi canım bu vatan uğruna vermekten biran olsun tereddüt etmem.Allah şahidimdir.

   Bu kadar ezgi ve zorlukla alınan ve aynı zorlukla korunmaya çalışılan vatanımızı ne diye kısır kavgalarla yıpratıp kardeşlik ve güven duygularımızı zayıflatıyoruz.olmaz olmamalı.Karar aldım olumluda olsa olumsuz da olsa birkaç yazımı bu destansı savaşta şehidolmuş insanların hatıratlarını yazacağım.O zor şartlardaki arkadaşlık ve merhamet duygusunu hepbirlikte hisseder de belki;DÜNYANIN TAA ÖBÜR UCUNDAN HERYIL BİR AN İÇİN GELİPTE ANZAK KOYUNDA DEDELERİNİ ANAN ANZAKLAR GİBİ.bizlerde burnumuzun ucundaki yere giderde o mehmedleri anlarız.Sağlıcakla kalın hakkınızı helal edin.

 

 

MEHMETÇİĞE DERİN SAYGI

  25 NİSAN 1915 GÜNÜ

    Conkbayırı'nda Türkler ve İtilaf Devletleri arasında korkunç siper savaşları oluyordu.

  Siperler arasında 8-10 metre mesafe vardı.

  süngü hücumundan sonra savaşa ara verildi.Askerler siperlerine çekildi.Yaralılar ve ölüler toplanıyordu.İki siper arasında açıkta ağır yaralı ve bir bacağı kopmak üzere olan İngiliz yüzbaşısı avazı çıktığı kadar bağırıyor,ağlıyor,kurtarın diye yalvarıyordu.Ancak siperlerden ,kimse çıkıpta yardım edemiyordu.Çünkü en küçük bir kıpırdanışta yüzlerce kurşun yağıyordu.Bu sırada akılalmaz bir olay oldu.Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı.Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silahsız siperden çıktı.Hepimiz donduk kaldık.Kimse nefes alamıyor,O'na bakıyorduk.Asker yavaş adımlarla yürüyor.Siperdekiler kendine nişan almış bekliyordu.Asker,yaralı İngiliz subayını okşar gibi kucakladı,kolunu omuzuna attı.Bizim siperlere doğru yürümeye başladı.Yaralıyı usulca yere bırakıp, kendi siperlerine döndü.Teşekkür bile edememiştik.Savaş alanında günlerce bu kahraman Türk askerinin cesareti,güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu dünyanın en yürekli ve kahraman askeri Mehmetçiğe derin sevgi ve saygılar.

     ANZAK ÜSTEĞMEN CASEY