Devlet ve Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ve Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu Türk Milli Komitesi (TRCOLD) işbirliği ile Barajlar ve HES Dairesi ile Personel ve Eğitim Dairesinin koordinatörlüğünde düzenlenen Baraj ve HES sektörünün Avrupa’daki en büyük buluşması olan 10. ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu Antalya’da başladı.


"10. ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu" için Antalya’ya giden Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu Sempozyum öncesinde Antalya Valiliği Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ziyaretleri ve Antalya Valiliğinde düzenledikleri Basın Toplantısının ardından DSİ Antalya 13. Bölge Müdürlüğü Sosyal ve Eğitim Tesislerinde Antalya İl Koordinasyon Toplantısına Başkanlık etti.

Bakan Eroğlu Başkanlığında yapılan Koordinasyon Toplantısına Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Genel Müdürümüz Murat Acu, Kamu Kurumlarının Bölge ve İl Müdürleri, İlçe Belediye Başkanları ve Ak Parti Antalya İl Başkanı katıldılar.

Antalya İl Koordinasyon Toplantısında Genel Müdürümüz Murat Acu DSİ’nin Antalya Bölgesinde ki yatırımları hakkında sunum yaptı.

10. ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu
Teması “Sürdürebilir Kalkınma için Barajlar” olarak belirlenen sempozyuma; Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Milletvekilleri, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel, Eurocold Başkanı Sayın Guido Mazza, ICOLD Başkan Yrd. Michel LİNO, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Akif ÖZKALDI, Müsteşar Yrd. Ali Rıza DİNİZ, DSİ Genel Müdürü Murat ACU, Dünya’nın dört bir yanından politikacılar, uzmanlar, araştırma enstitülerinin temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcileri iştirak etti.
Barajlarda Sürdürülebilirlik, Temalı Barajlarda Rehabilitasyon, Baraj Projelerinde Finansman, Sosyal/Çevresel Etkenler-İklim Değişiklikleri ve Barajlarda İş Güvenliği konuları da ele alınacak.

Baraj ve HES sektörünün Avrupa’daki en büyük buluşması olan ve 3 yılda bir düzenlenen 10. ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu kapsamında; Baraj ve HES’lerin tasarımı ve inşaatı, Barajların Emniyeti, Rehabilitasyonu ve İzlenmesi, Baraj ve HES inşaatlarında Risk Yönetimi, Baraj ve HES’lerin sosyo-ekonomik ve çevre boyutunun işlendiği oturumlar düzenlenecek. Ayrıca, barajlarda geomebran uygulamaları, barajlarda ölçüm aletleri, atık barajlar, elektromekanik ve hidromekanik ekipman gibi konularda da çalıştaylar organize edilerek son teknolojik gelişmelerle ilgili olarak katılımcıların bilgi sahibi olması da sağlanacak.

Sempozyum süresi boyunca, teknik oturumların yanı sıra poster sunumları yer alacak, teknik sergi organize edilecek, eşler için özel programlar düzenlenecek, Antalya civarındaki projelere bir günlük teknik bir gezi tertip edilecek ve böylece katılımcıların ülkemizin kültürel, tarihi ve turistik yerlerini görmeleri de sağlanmış olacak.

15 Temmuz Şehitleri adına yapılan saygı duruşu ile başlayan sempozyumda ilk olarak Türkiye'nin Barajlar Serüvenini anlatan belgesel yayınlandı. Belgeselin ardından konuşmalara geçildi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU
Konuşmasına Bakanlık ve DSİ olarak baraj, gölet ve HES projesi son derece önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. EROĞLU “Bu etkinliği ICOLD ile ortaklaşa gerçekleştiren Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, kurulduğu 1954 yılından itibaren misyon ve vizyonuna uygun olarak dünyadaki teknolojik gelişmeleri ve ülkemiz ihtiyaçlarını dikkate alarak çok önemli projelere imza atmış ve atmaya da devam edecektir. Ülkemizde son 14 yılda sayısız baraj tamamlandı. Deriner, Ermenek, Akköprü, Çine Adnan Menderes, Obruk, Beydağ gibi Dünyanın sayılı büyük barajlarının da bulunduğu birçok barajı tamamlayan DSİ Genel Müdürlüğümüz, önemli barajların inşaat çalışmalarına da devam etmektedir. 2012 -2014 yılları arasında tamamladığımız GÖLSU “1000 Günde 1000 Gölet ve Sulama Projesi” ile, 1954-2011 yılları arasında yapılan gölet ve sulama projelerinden çok daha fazlası tamamlanmıştır. Ardından 01.01.2016 tarihi itibarıyla hayata geçirilmeye başlanan proje ile 1071 adet gölet inşa edilmesi hedeflenmektedir. Büyük Sulama Projeleri alanları dışında kalan kırsal kesimlerde kısa sürede sulu tarıma geçilmesi hedeflenen proje kapsamında yapılacak olan tesislerin yaklaşık maliyeti 15 milyar TL olup proje ile 1,8 milyar m3 su depolanması ve 3,2 milyon dekar tarım alanının sulanması ve taşkından korunması planlanmaktadır. Şu an itibariyle 32 adet proje tamamlanmış, 546 adet projede inşaat çalışmaları devam etmekte, 289 adet proje, 204 adet planlama aşamasındadır. 2016-2019 Yılları arasında 85 adet dev barajı inşa ederek, ülkemizin ve vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız.”dedi.

HES’ler ile alakalı da bilgi veren Eroğlu; Türkiye’nin enerji ihtiyacındaki yıllık artış ise % 6 ile % 10 arasındadır. Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde geçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji talep artısının en hızlı gerçekleştiği ülke durumundadır. Ülkemizde tüketilen; petrolün % 92’si, doğal gazın ise %98’i ithal edilmektedir. Elektrik üretiminde kullanılan ithal fosil kaynakların ekonomiye etkisi yıllık 10 milyar $ mertebesindedir. Gelecek nesillerin hakkı olan fosil kaynaklar yerine değerlendirilemeyen yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Topoğrafyası ve morfolojik yapısı göz önüne alındığında ülkemiz hem düşü hem de debi açısından hidroelektrik enerji üretiminde şanslı sayılabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemiz Rusya’dan sonra en büyük 2. hidroelektrik potansiyeline sahip olan ülkedir. Fakat geçmişte uygulanan yanlış politikalar neticesinde enerjide dışa bağımlı hale gelinmiştir. Ülkemizin kaynaklarını, yurt içinde kullanabileceğimiz paraları, doğalgaz ithali için yurt dışına ödüyoruz. Hal böyle olunca enerji bağımlılığını azaltmak için yenilenebilir ve yerli kaynakları devreye sokmak lazım. Bütün dünya yenilenebilir enerjiyi teşvik ediyor. Bizde gelişmiş ülkelerin yaptığını yapmak zorundayız. Enerjide çeşitliliği arttırmalıyız. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, hidroelektrik enerjiye bütün gücümüzle yönelmeliyiz. Bu milletin kaynaklarını kullanarak kalkınmaya devam edeceğiz. Bu durumu tersine çevirmek adına ve enerjide tam bağımsızlığı sağlamak adına milli kaynağımız olan hidroelektrik santrallere gereken destek verilmelidir. Hidroelektrik santralların gerek inşaat ve montajı gerekse işletmesi esnasında yöre halkına iş ve istihdam imkanı yaratması yanında yerel halkın ürettiği mal ve hizmetlerin satın alınması şeklinde çevreye önemli ekonomik katkıları olmaktadır. Barajlı santrallarda balıkçılık, su taşımacılığı, sulu tarıma geçiş, rekreasyon, turizm, su sporları yapma olanakları gibi çok çeşitli ve önemli ekonomik ve sosyal faydalar da sağlamaktadır. Serbest rekabet ortamında en az mesafeye taşınacak ucuz enerji avantajı ile bölgeye ekonomide öncelik sağlayacaktır.” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel
"Baraj projeleri ülkemizin kalkınmasına ciddi katkı sağlamıştır. Ülkemizin barajlar serüveni ciddi aşama kaydetti. Atatürk Barajı yapıldığında yer yer yerinden oynamışken artık bu dev projeleri kanıksadığımızdan bizlere basit projeler gibi gelmektedir. Ülkemiz son yıllarda yaptığı hamlelerle her alanda ciddi atılım kaydetmiştir." dedi



ICOLD Avrupa başkanı Micheal Lino
"Türkiye baraj tasarımında ciddi mesafe katetmiştir. Türkiye'nin baraj mühendisliğinde büyük tecrübesi var. Çok farklı tarzda baraj görmeniz mümkündür Türkiye'de. Bu sempozyum bu açıdan son derece önemlidir. Bu Sempozyumu organize edenlere teşekkürler sunuyorum." dedi.
EUROCOLD Başkanı Guido Mazza
"Ekonomi ve enerji açısından baktığımızda Türkiye baraj ve HES inşatlarına önem vermektedir. Avrupa'da bazı ülkelerde baraj ve HES inşaatında ve işletmede sıkıntı yaşanıyor. Türkiye bu konuda ciddi ilerleme kaydetti. Bu Sempozyumu ülkenizin bilgi birikiminin paylaşımı bakımından çok önemsiyorum." dedi



DSİ Genel Müdürü Murat Acu
Sözlerine 25-30 Ekim 2016 tarihleri arasında Ülkemizin ev sahipliği yapacağı 10.ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu’na hoş geldiniz diyerek başlayan Acu;, Son yıllarda düzenlediğimiz uluslararası organizasyonlara bugün bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’mızın himayelerinde, Devlet ve Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ve Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu Türk Milli Komitesi (TRCOLD) işbirliği ile organize edilmekte olan ve ileri ki çalışmalara ışık tutacak neticeler elde etmeyi hedeflediğimiz 10. ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu’nun ana teması “Sürdürebilir Kalkınma için Barajlar” olarak belirlenmiştir. Ülkemizde “su” denildiğinde akla gelen kurumlardan biri olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarım, enerji ve hizmet (içme-kullanma suyu) sektörlerinde yatırımlar yapmakta, bu yatırımlar gerek gıda güvenliğinin temini gerekse enerji arz güvenliğinin sağlanması hususlarında önemli bir işlev görmektedir.
Türkiye yarı-kurak iklim kuşağında yer almaktadır. Kullanılabilir su miktarı bakıldığında bu durum su kaynaklarımızın rasyonel yönetimini ve verimli kullanımını zorunlu kılmaktadır.”dedi.

DSİ olarak çok sayıda tesisi hizmete aldıklarını ifade eden Acu; DSİ Genel Müdürlüğü tarafından tamamlanarak hizmete alınan 165 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip 1073 adet baraj ve gölet işletmede bulunmaktadır. Atatürk, Keban, Altınkaya, Deriner, Ermenek, Akköprü, Çine Adnan Menderes, Obruk, Beydağ gibi Dünyanın sayılı büyük barajlarının da bulunduğu birçok barajı tamamlayan DSİ Genel Müdürlüğümüz, önemli barajların inşaat çalışmalarına da devam etmektedir. DSİ tarafından tamamlandıklarında büyük bir enerji üretim kapasitesine sahip olacak Ilısu, Yusufeli ve Silvan gibi dev baraj ve hidroelektrik santrallerin yapımına devam edilmekte olup, Ilısu, Melen ve Silvan Barajlarını 2017, Yusufeli Barajı’nı ise 2018 yılında, tamamlanması planlanmaktadır.”dedi.
HES’ler ile alakalı da bilgi veren Acu; Ülkemizin topoğrafik yapısı, uygun su kaynaklarımız, ekonomik ve çevresel şartlar hidroelektrik enerjinin ülkemiz için alternatifleri arasında en uygun enerji türü olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyel 157 milyar kWh olarak hesaplanmıştır. Günümüz itibariyle Türkiye’de (özel sektör-kamu beraber) 575 adet hidroelektrik santral işletmede bulunmaktadır. Bu santrallerin 434 adedi 2003 yılından bugüne kadar özel sektör tarafından inşa edilmiş tesislerdir. İnşa edilen toplam 575 adet tesis ile; 26 230 MW kurulu güce ve toplam potansiyelin % 55’ine karşılık gelen 91 952 GWh yıllık ortalama üretim kapasitesine sahiptir. Hidroelektrik potansiyelin enerjiye dönüştürülmesi sürecinde DSİ bu alanda oluşturulan 26 330 MW Kurulu gücün 12 369 MW’sini gerçekleştirmiştir.”dedi.
Acu sözlerini; Bizler Ülke olarak son derece büyük baraj ve HES projelerini hayat geçirirken bir yandan da uluslar arası etkinliklere iştirak etmeyi, bilgi ve tecrübelerden yararlanmayı hedefliyoruz. Bu bakımdan 25-30 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek 10. “ICOLD Barajlar Avrupa Kulübu Sempozyumu” toplantısını çok önemsiyorum. Yerli ve yabancı katılımcıların katkıları ile yapılacak olan oturumlar neticesinde ortaya çıkacak fikirlerin bu konuda çalışanlara yön göstereceğini temenni ediyor, bu gayeye hizmet etmek üzere sempozyumda vazife alan, başta DSİ yetkilileri ve TRCOLD temsilcileri olmak üzere bütün meslektaşlarıma, ICOLD Avrupa Kulübü temsilcilerine ve şimdiden tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.”diyerek tamamladı.
Konuşmaların ardından fuaye alanında sergi açılışı gerçekleştirildi.


Editör: Haber EDİTÖR